Cumartesi Anneleri'nin 600 haftadır süren adalet arayışına destek eyleminde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Türkiye’de siyasi anlayışın değişmediğine dikkat çekerek, “Ama anaların, adaletin ve gerçeğin mücadelesi de değişmedi” dedi.  

İHD Van Şubesi, 600 haftadır yakınlarının akıbetini sormak için Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri eylemine destek vermek amacıyla Feqiye Teyran Parkı’nda basın açıklaması düzenledi.

 Açıklamaya Gever’deki kayıp yakınları, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, KJA Sözcüsü Ayla Akat Ata, HDP’li milletvekilleri Dilek Öcalan, Bedia Özgökçe, Lezgin Botan, Adem Geveri, HDP ve DBP il örgütleri, kentteki sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. 

"600 haftadır soruyoruz, kayıplar faille nerede" yazılı pankartın açıldığı eylemde gözaltında kaybedenlerin fotoğrafları taşındı. Eylemde ilk olarak konuşan İHD Wan Şube Başkanı Murat Melet, Cumartesi Anneleri’nin adalet arayışının 600 haftayı geride bıraktığını belirterek, insan hakları savunucularının annelerin eylemini desteklemeye devam edeceklerini vurguladı. Ardından konuşan kayıp yakınları da, failler yargı önüne çıkarılana kadar adalet arayışını sürdüreceklerini söyledi. 

'TÜRKİYE ADALETSİZLİK GİRDABININ İÇİNDE'

Annelerin adalet arayışının yıllardır sürdüğünü söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise, “Eğer anneler ellerinde mumlarla ve karanfillerle adalet için, çocuklarının mezarına sarılmak için her Cumartesi bir meydanda oturarak sessizliğe ses olmak zorunda kalıyorsa emin olun ki bir gün birileri adaletsizliğe uğradığında ses çıkaracak kimse olmayacak” dedi.

Türkiye’nin çok büyük bir adaletsizlik girdabı içerinde olduğu belirten Yüksekdağ, “Bir de her ağzı açıldığında adaletten bahsedenler var. Ancak bilinmeli ki annelerin adalet çağrısını duymayanların adaletten bahsetmesinin hiçbir anlamı yoktur” diye konuştu. 

'ÇIĞLIĞIMIZ, ÖZGÜR YAŞAMIN TEMELİ VE MAYASI OLACAK'

Türkiye’de 17 bin “faili meçhul” olduğunu hatırlatan Yüksekdağ, şöyle devam etti: “Binlerce kaybın ve dökülen onca gözyaşının ve kanın bugün halen yaşandığını görüyorsak ve gerçeğin içinde bir direnme mücadelesi veriyorsak bu iki şeyin değişmediğini gösterir. Bir, bu topraklarda egemen siyasi anlayış değişmemiştir.

1990’lı yıllardaki faili meçhullerin kayıpların sorumluları ile birlikte devlet yöneten bir iktidar var karşımızda. Değişmeyen şey, iktidar anlayışıdır. Ama değişmeyen başka bir şey daha var. O da anaların, adaletin ve gerçeğin mücadelesi. Aradan yıllar geçse de bizler bu meydanlarda özgürlük ve adalet talebimizi haykırmaya devam edeceğiz. Sessizliğimiz ses olacak. Çığlımız, adil ve özgür yaşamın temelli ve mayası olacaktır. Bu adaletti aramaktan vazgeçmeyeceğiz." 

KAYNAK: DİHA