AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde ihmali olan kamu görevlileri hakkındaki soruşturmada üç emniyetçi tutuklandı. Ancak cezaevine gönderilen polislerin o dönem amiri konumunda bulunan Engin Dinç’in ifadesi alınmadı. Dink ailesi, bu duruma tepkili.

'ENGİN DİNÇ'İN SORUMLULUĞU ÇOK AÇIK'

AGOS gazetesine açıklamalarda bulunan Dink ailesinin avukatlarından Fethiye Çetin, şu an Emniyet İstihbarat Daire başkanı olan Dinç’in hâlâ ifade vermemiş olmasını eleştirdi. “Engin Dinç’in sorumluluğu çok açık.” diyen Çetin, “Dinç, cinayet öncesinde Trabzon Emniyet İstihbarat Şube müdürü. Sonra Akyürek gidiyor, Reşat Altay Trabzon’a geliyor ve kendi İstihbaratçısı Faruk Sarı’yı Engin Dinç’in yerine getiriyor.” diye konuştu.

Reşat Altay’ın ifadelerinde, “Engin Dinç bana bilgi vermedi.” sözlerine de temas eden Çetin, şöyle devam etti:

“Bu önemli ve Engin Dinç’e sorulması gereken sorulardan biri. Tamam, Dinç bilgi vermedi de Faruk Sarı niye vermedi? Bütün süreci biliyor. Tuncel’in durumunu konuşuyorlar, Tuncel’le tartışıyorlar. Tuncel’i yardımcı istihbarat elemanlığından çıkartıyorlar. Tuncel bunların hepsini anlattı. Oysa Faruk Sarı, Reşat Altay’ın güvendiği elemanı. Niye bilgi vermediler?”

‘HİÇBİR ŞEY ŞEFFAF DEĞİL’

Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, Hrant Dink cinayetine ilişkin belgelerin bulunduğu iddia edilen Kozmik Oda’yla ilgili başlatılan soruşturmanın kapatılması ile ilgili, "Bu önemli bir konu ve Hrant Dink cinayeti ile de yakından ilgili. Hrant Dink cinayeti dosyasında da bu yapının izleri var. Özel Harp Dairesi’nde görevli bazı şahıslar Hrant Dink duruşmalarını çok yakından takip ediyorlar. Büyükanıt döneminde bu örgütün kapsamı ve şube sayısı genişletilmişti. Birkaç yıl önce şube sayıları dörde düşürüldü ancak bu birimin binlerce sivil unsuru vardı, ne oldu onlara? Ya oradalar hala ya da MİT’e devredildiler. Hiçbir şey şeffaf değil. Şeffaflığın olmadığı yerde demokrasiden ve hukuk devletinden söz edilemez" dedi.

Çetin, iktidarın da Dink cinayetini çözmek gibi bir derdinin bulunmadığını vurguladı. AKP’nin, bu davayı rakiplerini köşeye sıkıştırmak için kullandığını ifade ederek şunları dile getirdi:

“Bu dava, Ergenekon soruşturması öncesinde de rakiplerine karşı kullandığı bir davaydı, bugün siyasi rakipleri o günlerde müttefikleriydi. Şimdiki müttefikleri ise o dönemin rakipleri. Bu kavgada rakipleri tamamen etkisiz kılmak için bazı hukuki düzenleme de yaptılar.”