Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde gardiyanın işkencesi sonucu öldürüldüğü öne sürülen Ferhan Yılmaz’ın annesi Sabriye Yılmaz, yaşananları anlattı.

Sorumluların cezalandırılmasını isteyen 60 yaşındaki Yılmaz, oğlunun ölümüne ilişkin cezaevinin “kalp krizi geçirdi” iddiaları kabul etmeyerek, “Çocuğum intihar etmedi, bütün bedeninde yaralar var. Onu öldürdüler" dedi.

''İŞKENCEYE UĞRUYORUM, AÇ SUSUZ BIRAKILIYORUM' DEDİ'

Mezopotamya Ajansı'ndan Eylem Akdağ ve Fethi Balaman'ın haberine göre oğlunun üzerindeki baskılarının cezaevinde kaldığı 4 yıl boyunca hiç bitmediğini anlatan Yılmaz, oğlunun “İşkenceye uğruyorum, aç susuz bırakılıyorum” dediğini aktardı.

Yılmaz, “İhtiyaçlarını cezaevine göndermemize de izin vermiyorlardı. Rahat vermediler çocuğuma. Resmen işkencedeydiler. Kapalı görüşe gittiğimde durumunun iyi olmadığını, koğuşunu değiştirmek istediğini söylemişti ama değiştirmediler” dedi.

Anne Yılmaz, “Ferhan, beni aradı açık görüşünün olduğunu ve onun yanına gitmemi istedi. Ama şeker hastası olduğum için gidemeyeceğimi söyledim. Sonra görüntülü konuşmak istedi ama benim internetim olmadığı için görüşemedik. Çocuğumun cezaevinden çıkmasına iki gün kalmıştı ama çocuğumu öldürdüler” diye konuştu.

'CENAZEYİ GÖSTERMEDİLER'

Oğlunun ölüm haberini aldıktan sonra hastaneye gittiğini fakat hastanede cenazenin kendisine gösterilmediğini vurgulayan Yılmaz, yetkililerin tutumuna dair tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

“Çocuğumu benden sakladılar. İlk başlarda bana ‘kalp krizi’ geçirdiğini söylediler. Meselenin ne olduğunu anlamak için büyük oğlumu çağırdım. Telefon açtık ama bize onları aramamamızı söylediler. ‘Cezaevine gidin’ dediler ama oraya da gittiğimizde de bize hiçbir şey söylemediler ve cenazemizi göstermediler. Oğlumun cenazesini görmedim. Cezaevi önünde çok sayıda asker ve polis vardı. Hastanede bir kişi daha vardı, ona da ‘kalp krizi geçirmiş’ demişler. Nasıl 2 kişi de kalp krizi geçiriyor. Saatlerce bekledik belki görürüz diye ama göstermediler.”

‘İNTİHAR ETMEDİ, ÖLDÜRDÜLER’

Oğlunun ölümüne ilişkin cezaevinin “kalp krizi geçirdi” iddialarının kabul etmeyen Yılmaz, şöyle devam etti:

“Çocuğum intihar etmedi, bütün bedeninde yaralar var. Onu öldürdüler. Kalp krizi falan söz konusu değil. Burnunu, ağzını her yerini kırmışlar. Çocuğumun canı kalmamış, her yeri patlamış. Çocuğum 4 yıldır cezaevinde işkence gördü. Cezaevi öldürdü başka kimse değil. Çarşamba günü konuştum, Cumartesi cenazesi geldi. Devlet niye aramadı, başsağlığı dilemedi? Biz de bu devlette yaşıyoruz. Neden böyle bir şey demediler? O cezaevinde tutuklu bulunan ailelerin hepsi kaygılı.”

‘ÇOCUĞUMUN HAKKINI ARAYACAĞIM’

“Ben sadece çocuğumun hakkını istiyorum” diyen Yılmaz, şunları söyledi:

“Çocuğumuzu gözlerimizin önünde yok ettiler. Allah hakkımızı bırakmasın. Çocuğumu kim öldürdüyse ortaya çıkarsınlar. Kim çocuğumu bu hale koyduysa o da bu halde gitsin. Çocuğum öldü ama başkalarının çocuğu böyle gitmesin. Gözlerim kapanıncaya dek bu davanın peşini bırakmayacağım. Çocuğumun davasını sürdüreceğim, hakkını arayacağım.”

‘KÖYÜMÜZ YAKILINCA İSTANBUL'A GÖÇ ETTİK’

Batman’ın Sason ilçesine bağlı Tanze köyünde yaşayan Yılmaz ailesi, 1994’te köyleri yakıldıktan sonra İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı. O dönemde yaşananları anlatan Yılmaz, “Köyde yaşamımızı güzel bir şekilde sürüyorduk ama köyümüz yakıldı. Başka imkanımız kalmayınca İstanbul’a göç ettik. Yıllarca bodrum katlarında yaşadık. Çocuklarımız zor günler geçirdi, yokluk çektik, İstanbul’da hiç rahatlık görmedik. Açlık, sefalet her şeyi gördük. Dışardaydık, yoksulduk, başka bir memleketteydik. Memleketimde yaşamak isterdim ama olmadı. Hiçbir şeyimiz kalmadı, her şeyi yaktılar. Ahım ve kederim memleketimdi” dedi.

NE OLMUŞTU?

Silivri 5 Nolu Cezaevinde gardiyanların baskı ve işkencesi sebebiyle iki mahpusun öldüğü belirtilmişti. Cezaevi yönetimi iddiaları reddederken ölen mahpuslardan Ferhan Yılmaz'ın hastanedeki görüntüleri ortaya çıkmıştı. Yoğun bakımda olan bir diğer mahpus Halil Kasan'ın da annesiyle yaptığı telefon konuşması paylaşılmıştı. Kasan telefon konuşmasında gardiyanlardan işkence gördüklerini ve gardiyanların kendilerini intihar etmeye yönlendirdiğini söylemişti.