AKP ve milletvekilliğinden istifa ederek İYİ Parti'ye geçen Ahmet Eşref Fakıbaba, tehdit edildiğini açıkladı.

HalkTV yayınına katılan Fakıbaba kendisini tehdit eden kişiye ilişkin "Soy ismi Yıldız olan biri" dedi.

"Gözü dönmüş kişilerin neler yapabileceğini Türkiye'de herkes bilir" diyerek savcılığa başvurduğunu söyleyen Ahmet Eşref Fakıbaba'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

İLK KIRILMA MİLLETVEKİLİ LİSTESİ

İlk kırılma noktasının Şanlıurfa'da seçim öncesi hazırlanan milletvekili listelerin masa başında oluşturulması ve kenti yansıtmamasıydı. Beni liste hazırlanmasında sürekli yıprattılar. Belki 10 kişi birden "Ben 7. sıradaydım Fakıbaba beni çıkarttı" dedi.

Bir iki kişi dese anlayacağım. Oysa Fakıbaba'nın listeden haberi yok. O listeyi ben hazırlamışım gibi gösterdiler. Neyse o seçimi göğüsledim.

“MEVCUT BELEDİYE BAŞKANI AK PARTİ İLÇE BAŞKANINI VURMAYA KALKTI”

Geçtiğim yolları öğrendiğiniz zaman bana hak vereceğinizi düşünüyorum. Birinci kırılma dedim, milletvekili listesiydi... Bu milletvekili listesini 'Ahmet Fakıbaba yaptı' dedikleri zaman oradaki 300 kişinin bana nasıl saldırdığını Urfa halkı biliyor. Aslında Genel Merkez de biliyor ki ben esaslı bir şekilde mücadele ettim. Kimisini mahkemeye verdim. Kimileri ile kötü anlar yaşadım. Genel Merkez bana sahip çıkmadı. Bunlar yaşanırken bir mevcut belediye başkanının AK Parti ilçe başkanına namluyu doğrultup vurmaya çalıştı. Ben adalet yok dediğim zaman boşuna konuşmuyorum. Bunlar anlatılacak ve tek tek kayda geçmiş olaylar.

YILDIZ AİLESİ

2018 yılından sonra ben tefecilik de gördüm. Ama şu işi yanlış yapmayalım. Yıldız ailesi diyoruz değil mi? Yıldız ailesinde çok dürüst iş insanları var. Çok dürüst memurlar var. Çalışan işçiler var ama bana bir televizyon programından sonra devletin misafirhanesine gelip 10-15 kişi, hakaret eden bağıran, gecenin saat birinde küfreden insanlar da var. Ama bunları bir kefeye koyduğunuz zaman bir haksızlık oluşuyor.

“EVİMDE OLSAM ÖLEBİLİRDİM”

("AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın ailesi içinden 10-15 kişinin sizin bulunduğunuz yere gelip hakaret etmesinden bahsediyorsunuz doğru mu?" sorusu üzerine) Hakaret değil sadece, tehdit... Belki yakalamış olsalardı öldüreceklerdi. Döveceklerdi, kıracaklardı. Onu bilemiyorum. Bu önemli bir olay. İbrahim Halil Yıldız'la mahkemelik olay devam ediyor. İbrahim beyle bir telefonda görüştük, sonra kardeşi aradı, 10-15 kişi geldi, küfürler hakaretler. Orada olsam belki kapı kırılıp girilecekti. Öle de bilirdim.

ŞENYAŞAR AİLESİ

İkinci kırılma noktası Şenyaşar ailesi... Şanssız bir olay. Keşke 8 kişi milletvekili seçilmeseydi de hiçbir insana bir şey olmasaydı. Ben yeniden vefat eden 4 kişiye de Allah'tan rahmet diliyorum. İki aileye de başsağlığı diliyorum. Ben bakanken bana telefon geldi ve 'terör olayı var milletvekilinin kardeşi vefat etti' diye. Hastaneye geldiğimde Şenyaşar ailesinden bir kişinin öldüğünü de bilmiyordum. Olayı yatıştırmaya çalıştım, Yıldız ailesinden bir kişiyi aldım ve Urfa'ya geldim. Ben Urfa'ya çıktım bir dakika sonra müthiş silah sesleri gelmeye başladı. Aldığım duyumlarla terör dediğim için de çok çok üzüldüm. Bir TV programında da "Bu olaya ben terör dedim ama terör değilmiş" dedim.

“YİNE TEHDİT ALDIM“

Misafirhanede yakalanmış olsaydım belki ölecektim. Düşman kazandım mı Yıldız ailesinden? Ben 10 gün önce yine müthiş bir tehdit aldım. Hemen savcılığa verdim. Soy ismi Yıldız olan. Buna hakimler savcılar karar verecek. Yıldız ailesinin bu yaptığını AK Partili vekilin de diyerek o suçu ona yüklemenin de doğru olmadığına inanıyorum. Beni 10-15 kişinin devletin misafirhanesinde darp etmek için geldiklerinde ben İbrahim Halil Yıldız ile telefonda görüştüm. Birbirimize çok kötü şeyler söyledik. Ardından kardeşi aradı beni, sonra 10-15 kişi geldi. Buna rağmen ben diyemem ki ben milletvekili şöyle böyle diyemem.

Daha 10 gün önce soy ismi Yıldız olan biri arayıp çok büyük hakaret etti, aynı hakaretleri kendisine iade ettim. Her şey olabilir. Gözü dönmüş insanların neler yapabileceğini Türkiye'de herkes bilir...