“Hepimiz aynı gemideyiz” deyimini politikacılar çok sever, bol bol kullanır.

“Hepimiz aynı gemideyiz, sakın öyle demeyin..”

“Hepimiz aynı gemideyiz, aman öyle yapmayın..”

Maksat, muhalefet fazla ses çıkarmasın, ortalık süt liman olsun..

Yaşadığımız günler politikacılardan çok dinlediğimiz bu sözü onlara hatırlatmanın tam zamanı:

"Ey Erdoğan!

Eyyy AKP!

Hepimiz aynı gemideyiz, farkında mısınız?"


Hani o her gün dibini delik deşik ettiğiniz gemi var ya..

Şu an siz kaptan köşkünde de olsanız, sakın kendinizi güvende sanmayın.

Bu gemiyi batırırsanız, belki hemen değil ama bir süre sonra siz de boğulacaksınız.

***

15 Temmuz Fethullahçı darbe girişimini bahane ederek, darbecilerin yapabileceği her şeyi siz yapıyorsunuz.

Sözde FETÖ, PKK, IŞİD vb örgütlerle mücadele diye, bu örgütlerle hiç alakası olmayan size muhalif binlerce insanı işinden ettiniz, malına mülküne el koydunuz, yurtdışı çıkış yasağı getirdiniz, tutukladınız…

Ülkeyi OHAL yasalarıyla, Kanun Hükmünde Kararnamelerle cendereye aldınız, sıktıkça sıkıyorsunuz.

“FETÖ’cü”, “darbeci” diye içeri attığınız kaç kişi, “Hayır, ben Erdoğan’ı destekliyorum” diye mektuplar bırakarak intihar etti biliyor musunuz?

Sahibi CHP’li 23 yıllık Alevi türkü radyosu YÖN Radyo’dan, Kürtçe çizgi film kanalı Zarok TV’ye, Emek Partisi taraftarı Hayatın Sesi televizyonundan İMC TV’ye, Özgür Radyo’ya kadar onlarca radyo ve televizyon kanalını, internet sitelerini kapattınız.

Eşi hakkında dava var diye insanları yurtdışına çıkartmıyorsunuz. Damadı aranıyor diye yaşlı başlı insanları gözaltına alıyorsunuz. Hani nerede “suç ve cezanın şahsiliği” ilkesi? Suç isnat edilen insanların yakınlarının da cezalandırılması nerede görülmüş? Hiç mi utanmanız yok?

Hepimizin etrafında çok sayıda insan alakası olmadığı örgütlerle ilişkili olduğu iftirasıyla mağdur ediliyor.

Herkesin kafasında “Sıra ne zaman bize gelecek?” sorusu.

Ülke nefes alınamaz, yaşanamaz hale geldi.

İtirazlar, öneriler, eleştiriler dikkate alınmıyor.

Eskiden Ege’de bir kıyı kasabasına yerleşme planları yapılan masalarda en kısa zamanda nasıl yurtdışına çıkılacağı konuşuluyor.

İnsanlar ülkenin ve kendilerinin geleceğinden umutsuz, kaygılı.

Bütün medyayı kendinize biat ettirdiniz diye, kimse sizi eleştiremiyor diye işler yolunda sanmayın.

Bu topraklar yok ettiği Ermeniler, Süryaniler, Rumlar ve diğer ötekilerin eksikliğinin acısıyla kendine gelemedi.

Siz de yok ettiğiniz kalan ötekilerin eksikliğinde boğulursunuz.