Hrant Kasparyan / Demokrat Haber

İletişim Yayınları’ndan çıkan ‘Türkiye ve Ermeni Hayaleti, Soykırımın İzinde Adımlar’ adlı kitabın tanıtımı, bu akşam saat 19:00’da Fransız Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan bir söyleşiyle yapılacak. Gazeteci yazar Cengiz Aktar’ın moderatörlüğünde yapılacak olan söyleşiye kitabın yazarlarından Laure Marchand katılacak ve farklı bölgelerde Ermeni sorununa ilişkin yaklaşık olarak on yıldır edindiği izlenim ve birikimlerini anlatacak.

Fransız Le Figaro gazetesi muhabiri Laure Marchand ile Le Monde Türkiye muhabiri Guillaume Perrier’in kaleme aldığı kitap, Türkiye’nin Aralık 2004 yılında başlatılan Avrupa Birliği katılım müzakerelerinden günümüze dek yaşadığı dönüşümü ve bu bağlamda hassas konulardan biri olan Ermeni sorunu konusundaki tanıklık ve farklı yaklaşımları ele alıyor.

Yazarlar, adları değiştirilmiş, evleri, kiliseleri yıkılmış köylerde, hayatını kaybeden, yahut bir şekilde kaçmış, kurtulmuş insanların çocuklarının, torunlarının tanıklıkları aracılığıyla resmi tarihin karşısına farklı bir tarih koyuyor.

18 bölümlük kitapta, yazarların Fransa, İstanbul ve Anadolu’nun farklı kentlerinde edindikleri bilgi ve birikimler aktarılırken, 1915 Ermeni Soykırımı sürecinde bir şekilde kalmayı başaran Ermenilerin torunlarının anlatıları, Müslümanlaştırılan Ermeniler, Sevan Nişanyan olayı, 24 Nisan 2011’de kışlada öldürülen Sevag Balıkçı, Hrant Dink’in mezun olduğu Tıbrevank Okulu ve 24 Nisan 1972’de kurulan TİKKO’nun militanları gibi önemli konulara yer veriliyor.

“GERÇEKLİĞE DOĞRU SARSICI BİR YOLCULUK”

Kitabın çevirmenliğini üstlenen Renan Akman, yaklaşık olarak altı ayda tamamladığı kitabın, özellikle genç Türkiyelileri derinden etkiyeceğini ve gerçekliğe doğru sarsıcı bir yolculuğa çıkartacağını belirtti. Demokrat Haber’e konuşan Akman, yazarların görsel dili ve hikâye kurma konusundaki ustalıklarının okumayı son derece akıcı kıldığını belirterek şunları söyledi:

“Çeviriyi yaparken, yıllardır güncel haberler üzerinden yakından takip ettiğim Ermeni Soykırımı’nın bugüne yansımalarına ilişkin pek çok bölük pörçük bilgiyle topluca karşılaşmak beni derinden etkiledi. Özellikle Dersim Ermenilerinin, Marsilya’da ‘Küçük Ermenistan’ı kuran soykırım kurtulanlarının, onların torunları Diaspora Ermenilerinin ata vatanlarını ilk kez ziyaretlerinin, soykırımda Ermenileri kurtarmaya çalışan Osmanlı yöneticilerinin hikâyelerinin anlatıldığı bölümler zihnime kazındı. Yazarların görsel dilinin, hikâye kurma konusundaki ustalıklarının okumayı son derece akıcı kıldığını da belirtmeliyim.

Türkiye ve Ermeni Hayaleti, soykırımın bugüne uzanan derin ve acılı izlerinin peşinde adım adım bir yolculuğa çıkarıyor okuru. Konuya aşina olanlar kadar olmayanları, özellikle genç Türkiyelileri derinden etkiyeceğine inandığım sarsıcı ve hüzünlü bir yolculuk bu.”