İSTANBUL - Rus asıllı Amerikalı ressam, tasarımcı, film yapımcısı, yönetmen, yapımcı ve yazar kimliğiyle tanınan Andy Warhol, Pop Art akımının en önemli temsilcilerinden ve aynı zamanda popüler kültürün en önemli ikonlarından biri. Fabrika adını verdiği stüdyosundaki üretimi ve daha sonraki yıllarda resmin yanı sıra film, dergi yayıncılığı, müzik yapımcılığı gibi alanlardaki çarpıcı faaliyetleri ile Warhol, pop kültürünün hâlâ en ilham verici güçlerinden biri sayılmakta.

1953-1955 tarihleri arasında bir tiyatro topluluğu için sahne tasarımları da yapan tasarımcı, saçını gümüş rengine boyattı ve herkesin akıllarında yer eden o ikonik dış görüntüye sahip oldu. Gümüş saçlarıyla kendi kamerasına da poz vermekten kendini alıkoymayan sanatçının, farklı pozlarda bir sürü otoportre polaroidi bulunuyor.

"Gelecekte herkes 15 dakikalığına ünlü olacak", “Her şey poptur, pop her şeydir." söylemleriyle de tanınan Warhol, yaşam tarzının marjinalliği ile her zaman dikkat çekti.

Seri üretimin, seri üretim nesnelerinin sıkça kullanılması temeline dayanan sanatında Warhol, resimlerini afiş/baskılama tekniği ile çoğalttı. Baskılama tekniğiyle çoğaltma Warhol’un önderliğinde Pop Art’ın en önemli tekniği olarak öne çıkmıştır. Bu tekniği kullanarak yaptığı Marilyn Monroe tablosu sanatçının en çok bilinen işlerindendir. 1960’lı yıllardan başlayarak, gazete, dergi, ilan, karikatür ve popüler kültüre ait sıradan görüntüleri alıp tasarımlarında kullandı; “Coca-Cola” (1960), “Telefon” (1960), “Campbell’s Konserve Kutuları” (1960-62) adlı yapıtları Warhol klasikleri arasındadır. The Rolling Stones, Bob Dylan ve John Lennon gibi önemli isimlere yaptığı albüm kapakları ve tasarım çalışmaları da bulunur. Tasarımlarının yanı sıra “Empire” ve “Sleep” (Uyku) isimli iki deneysel uzun film çekti. Warhol çektiği kısa filmlerle Bağımsız Film Ödülü'nü kazandı.

Tasarımcı kişiliğiyle New York'taki sanat çevresi tarafından isminden övgüyle söz edilen Warhol, 1963 yılında "Fabrika" adını verdiği stüdyosuna taşındı. Sanatta fabrikasyon üretimi savunduğundan atölyesine Fabrika (Factory) ismini veren sanatçı, çalışmalarını burada sürdürdü. 1964 yılına kadar "Fabrika"da 2000 kadar resim yapan ve birçok film çeken Warhol, çalışmalarında günlük hayatta herkesin kullandığı nesneleri, para, ayakkabı, yiyecek ve gazete kupürlerini figür olarak işledi. Amerikan popüler kültürünün öne çıkan imajlarının yanı sıra popüler kültürün tanınan isimlerine çalışmalarında yer verdi.

Warhol’un popüler kültürdeki etkisinin artması bazı kişileri rahatsız etti. Radikal bir feminist olan Valerie Solanis 3 Haziran 1968’de Warhol’a suikast girişiminde bulundu. Yakalanıp tutuklanan Solanis, Warhol için “Hayatım üzerinde bu kadar kontrol sahibi olmasından rahatsızdım” açıklamasında bulundu.

70'li yıllarda biraz daha sakin bir hayat sürme kararı alan Warhol, zamanının çoğunu ünlü isimlerin portrelerini yapmaya ayırdı ve Michael Jackson, Mick Jagger, Liza Minelli, Marilyn Monroe, Troy Donahue ve Elizabeth Taylor gibi ünlü isimleri resmettiği çalışmalarıyla oldukça popüler oldu.

1970 yılında Warhol sabit odağı olan yaklaşık 92cm yüksekliğindeki biçimsiz ve hantal görünümlü Polaroid Big Shot kamerasını satın aldı. 1970 – 1986 yılları arasında çeşitli konu ve isimleri favori kamerası olan the Polaroid Big Shot ile fotoğrafladı.

Warhol’un polaroidleri onun görsel günlüğü gibi hareket etmiş ve gerçekliğe karşı kişisel bir tampon rolü oynadı. Warhol, her zaman kamerası yanında dolaşarak, hayata ve insanlara çıplak gözle değil kamerasından bakmıştı. Karakteristik açgözlülüğüyle yeni oyuncağını ünlülerden anonim kişilere kadar herkese çevirdi. Sanatçı resimlerindeki öznelerinin suratlarını, kırışıklık ve lekeleri gizlemek icin, geleneksel Japon tiyatrolarındaki gibi beyaz bir makyajla kapladı. Sanatçı polaroidlerinin belirli bır döneme göz kırpan – açık olarak belirtmek gerekirse şöhretinin doruklarındaki 70'li ve 80'li yıllar - zaman kapsülü gibi hizmet etmesini amaçladı. Warhol’un fotoğrafladığı favori özneler arasında New York kulüp ve barlarında takılırken bulduğu yakışıklı genç erkekler yer alıyor.

Warhol’un polaroidleri dünyayı kamerasından yakalamayı amaçlayan sanatçıyı anlamamızı sağlıyor. Sanatçının polaroidleri onun büyük ölçekli portrelerini yaratma sürecini anlamamıza yardımcı olurken, aynı zamanda Warhol’un bu pek bilinmeyen yönünü gözler önüne seriyor. Warhol’un çektiği ünlü kişilerin polaroidleri, sanatçının az bilinen fakat yeni ufuklar açan iş alanına dikkatleri çekiyor.

HİÇ SERGİLENMEDİ
Warhol’un polaroidleri yaşadığı süre zarfında resmi olarak hiç sergilenmedi. Fakat 2007 senesinde Andy Warhol Vakfının 20. yıldönümü şerefine Andy Warhol Fotoğraf Mirası Programı kapsamında 28 milyon dolar değerinde 28.500'den fazla fotoğraf, sanatçı tarafından Amerika'daki eğitim kuruluşlarına bağışlandı. 180'den fazla üniversite ve üniversite müzeleri, galeriler ve sanat koleksiyonları bu programa katılarak orijinal Polaroid fotoğraf ve jelâtin gümüş baskılardan oluşan özel seçkileri aldı.

Her seçkide yer alan portreler, ünlülerin fotoğraf kareleri, çiftler, çıplak fotoğraflar, resim fikirleri, parti fotoğrafları, natürmortlar ve dış mekân kareleri, Warhol’un estetik ilgisini gösteriyor. Polaroid portreleri - ister ünlü biri ister güzel bir kişi, zengin bir işadamı ya da sosyetik kimse – onun kamerası karşısındaki kişilikle olan derin ve samimi anlaşmalarını ortaya çıkarıyor. Sözü edilen jelâtin gümüş fotoğrafları Warhol’un sıra dışı kompozisyon yeteneğini, detaycı gözünü ve yaşadığı dönemi belgeleme isteğini ortaya çıkarıyor.

Pop Art’ın tanrısı sayılan bu gizemli insan, çalışmaları hakkında sorulan sorulara karşılık tek kelime dahi cevap vermeyerek her zaman kendinin ve çalışmalarının gizemliliğini korudu.

Warhol siyah ve beyaz fotoğraflarını içeren Andy Warhol’s Exposures (1979), America (1985) ve Andy Warhol’s Party Book (1988) isimli 3 kitap çıkardı. Bu kitaplar 1990'ların başında başlayan fotoğraf sergileriyle birlikte, Warhol'un fotografik çalışmaları hakkında genel bilgi veriyor.

Fotoğraf, Warhol’un sanatsal üretiminde önemli bir rol oynadı ve ömür boyu süren bir bağlılıkla fotoğrafı sanatında bir araç olarak kullandı.

Warhol’un oto portreleri ile birlikte Dennis Hopper, Truman Capote, Mick Jagger, Jerry Hall, Evelyn Kuhn, Monaco prensesi Caroline, Liza Minnelli, Jane Fonda, Grace Jones, Sylvester Stallone ve daha bir sürü ünlü ismi resmettiği polaroidleri ve filmleri 8 Haziran – 9 Temmuz tarihleri arasında Galerist’te gezilebilir.

NTVMSNBC