Bu yıl 13’sü düzenlenen Munzur Kültür ve Doğa Festivali tüm coşkusuyla devam ediyor.

Munzur Festivali için Dersim'e gelen LGBT'ler, homofobiye, nefret cinayetlerine, barajlara, yeni karakolların yapılmasına karşı yürüyüş yaptı.

Dersim'de ilk kez yapılan LGBT yürüyüşünü KeSKeSor LGBT örgütledi. Eyleme Sosyalist Kadın Meclisleri, Yeni Demokrat Kadın, Yurtsever Gençlik, Dutağacı Kolektifi ve Direnişin Ritmleri de destek verdi.

Basın metnini okuyan Keskesor aktivisti Şinow Başarır,  Erkeklerin sözünün geçtiği bir savaşta kararı veren yine erkekler olmayacaktır” dedi.

Tunceli Belediyesi tarafından her yıl düzenlenen Munzur Doğa ve Kültür Festivali'nin 13'sü farklı fraksiyonların bir araya gelmesiyle renkli görüntüler oluşturmaya devam ediyor. Diyarbakır Keskesor LGBT Oluşumu’nun, barış sürecinde LGBT’li bireylerin de aktif katılım sağladığına dikkat çekmek adına düzenlediği yürüyüşe, birçok kadın kurumlarının yanı sıra yurttaşlar ve siyasi kurumlar da eşlik etti.

“Geziden Dersim’e eşcinseller her yerde”, “Transfobik devlet, yıkacağız elbet”, ”Neredesin aşkım, buradayım aşkım”, “Kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber, ya hiçbir zaman”, “Çürük değilim eşcinselim, askere gitmek istemiyorum” slogan ve “Nefret cinayetleri politiktir”, Munzur Özgürdür, özgür akacak”, “Rojava direnişine selam”, “Kürdüz, eşcinseliz ne olmu?” pankartlarıyla beraber, Tunceli Belediyesi binasından, Seyit Rıza Meydanı’na doğru ritim grubu ve gökkuşağı bayraklarıyla yürüyüşe geçen LGBT’liler, burada basın açıklaması gerçekleştirdi.

Keskesor LGBT Oluşumu adına basın metnini okuyan Şinow Başarır, “Erkeklerin sözünün geçtiği bir savaşta kararı veren yine erkekler olmayacaktır” diye belirtti.

‘BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN’

“Biz LGBT örgütleri olarak, bu sürecin aktif birer bileşeniyiz” diyerek konuşmasına başlayan Şinow, Gezi direnişiyle birlikte yepyeni bir döneme girildiğini ve “Başka bir dünya mümkün” sloganıyla taleplerin Gezi Direnişiyle birlikte geri dönülmez bir ivme kazandığını dile getirdi.  Şinow, “Yaşam alanlarımıza tecavüz edilmesine karşı, talana karşı isyan eden halklar ve tehlikeli sınıflar olarak görülen, terörist ve çapulcu olarak yaftalanan bizler, Gezi Direnişi’nin yaşama sahip çıkmak anlamına geldiğini biliyoruz. Tıpkı yıllarca HES’ler ve madenlere karşı verilen mücadelelerde olduğu  gibi” şeklinde konuştu.

KARŞILIKLI ADIM

Demokratik süreciyle beraber silahsızlanmanın tek taraflı olduğuna işaret eden Şinow, “Yapılan karakollar ve kalekollar ile birlikte Bingöl’de geçtiğimiz ay yaşanan bizzat askerlerin faili olduğu tecavüz bunun birer açık kanıtıdır” ifadeleriyle belirtti.
Hükümetin yapılan karakol ve TOKİ’lerle beraber insanları hapsettiğine dikkat çeken Şinow, Demokratik sürecin karşılıklı atılan adımlarla mümkün olacağını ve toplumun aktif katılımıyla gerçekleşeceğini dile getirdi.

Erkeklerin sözünün geçtiği bir savaşta, barışa karar verecek olanların yine erkeklerin olmayacağını vurgulayan Şinov, “”Devletin, militarist, erkek egemen,  heteroseksist sisteme karşı yürütülen mücadeleler de maalesef bu politikalardan nasibini alarak farklı birer erkek egemen siyaset olmuştur. Bizler sistem karşıtları olarak bu eril kurgunun oyuncuları olmak istemiyoruz ve birlikte mücadele verdiğimiz yoldaşlarımızla da cinsiyet özgürlükçü, homofobi ve transfobi karşıtı ortak zemin oluşturmak istiyoruz” sözleriyle konuşmasına son verdi. 

Basın metninin okunması ardından katılımcılar Seryit Rıza Meydanı’nda ritm grubunun eşliğinde dans etti. (Jinha, Etha)