1993 yılında Ören-Milas’ta, 40 ülkeden 90 katılımcıyla “8. Uluslararası Vicdani Retçiler Toplantısı” (ICOM) gerçekleştirildi. Bu toplantıda, 15 Mayıs’ın “Dünya Vicdani Retçiler Günü” olması kararlaştırıldı.

1993 yılında Ören-Milas’ta, 40 ülkeden 90 katılımcıyla “8. Uluslararası Vicdani Retçiler Toplantısı” (ICOM) gerçekleştirildi. Bu toplantıda, 15 Mayıs’ın “Dünya Vicdani Retçiler Günü” olması kararlaştırıldı.

Savaş Karşıtları Derneği başkanı olan Murat Osman Ülke (Ossi) 7 Ekim 1996 yılında sülüsünü yakması ile birlikte vicdani rettini açıkladı. Vicdani retçi Osman Murat Ülke’nin 7 Ekim 1996’da, -kendisine verilen sülüsü basının önünde yaktığı için-, “halkı askerlikten soğutmak”tan tutuklandı. Türkiye’de Vicdani Retçi Murat Osman Ülke’nin iki yıllık hapishane sürecinde bir çok kampanya gerçekleştirilmişti. Vicdani Retçi Murat Osman Ülke için gerçekleştirilen  kampanyalar  ile beraber başlayan ve bugün artık geleneksel hale gelen 15 Mayıs Dünya Vicdani retçiler günü kutlamaları da o yıllarda başladı.

Bu seneki Dünya Vicdani Retçiler günü, Tahir Elçi Kent Ormanı Koordinasyonu ve Vicdani Ret Derneği’nin öncülüğünde ”Amed’in ‘Garnizon Kent’ olmasına izin vermeyeceğiz” şiarı ile Diyarbakır’da gerçekleşecek.

Etkinlik çağrısının tam metni şöyle:



”Amed’in ‘Garnizon Kent’ olmasına izin vermeyeceğiz”

Kapitalizm ve devletler, tükenmek bilmeyen rant arayışları uğruna, Ortadoğu coğrafyasında yürüttükleri savaş politikaları ile halkların üzerinden bir silindir gibi geçmeye devam ediyor. Bu savaş politikaları sonucu, yüz binlerce insan yaşamını yitirdi, binlercesinin ölü bedenleri kıyılara vurdu, milyonlarcası zorunlu göçler ile adeta toplama kamplarında yaşamlarını idame etmeye terk edilmiş durumda.

Bugün Irak, Suriye ve Kürdistan’da binlerce yıllık tarihi kentler, kültür, doğa ve tüm canlı yaşamı talan ediliyor.

Cizre, İdil, Silvan, Silopi, Yüksekova, Nusaybin ve Sur’da katliamlar zincirine her geçen gün yeni bir halka daha ekleniyor. Haziran 2015′te gerçekleştirilen Amed Katliamı’ndan ve ardından Temmuz 2015′te yaşanan Suruç Katliamı’ndan günümüze, yüzlerce insan yaşamını yitirdi. Şimdiyse, top atışları, bombalar ve tanklarla yıkılan bu kentlerin “güvenlikli kent” konsepti ile yeniden “inşa” edilmeleri gündemde. Sur’dan geriye koca bir yıkıntı kaldı. İş makineleri tarihin ve yaşamın tüm izlerini ortadan kaldırıyor. Bir yandan Sur’daki yıkım yasadışı bir şekilde devam ederken; diğer yandan yeni karakolların inşa planları da belirlenmiş durumda.

Merkezi yönetim, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aracılığıyla Amed’in hava koridoru niteliğinde açık ve yeşil alan olarak büyük önem taşıyan kent ormanını jandarmaya tahsis ederek askeri amaçla yapılaşmaya açıyor. Yerel yönetimlerin ve Amed halkının iradesi yok sayılarak karar dayatılmak isteniyor. Goderne Vadisi’ndeki Silvan güvenlik barajı ve Dakyanus Antik Kenti üzerine inşa edilen karakoldan sonra, bu koridorun da tıkanmasıyla, kent ablukaya alınacaktır. Sur’da olduğu gibi kent, militarizmin eline teslim edilmekte ve Amed, güvenlik kisvesi altında “garnizon kent” olma yolunda ilerlemektedir.

Savaş karşıtları, anti-militaristler, vicdani retçiler ve yaşam savunucuları olarak Sur’da, Goderne’de ve Dakyanus’ta tarihin yok edilmesini durduramadık. Sur’da katledilen Tahir Elçi’nin adının verildiği kent ormanını ise hala koruyabiliriz. Hem Amed’in demilitarizasyonuna yönelik siyasetimizi dile getirmek, hem de askıya alınan barış sürecinin önemini vurgulamak için 15 Mayıs Uluslararası Vicdani Retçiler Günü vesilesiyle yurt içinden ve yurtdışından tüm arkadaşlarımızla Amed’de buluşuyoruz.

Bizimle birlikte bütün bu savaşlara, katliamlara ve yıkımlara hayır demek isteyen; militarizmin talanına karşı yaşamı savunan herkesi aramızda olmaya, barış için birlikte sözümüzü söylemeye çağırıyoruz.

Tahir Elçi Kent Ormanı Koordinasyonu

Vicdani Ret Derneği

Gelişmeleri ve programı vicdaniret.org sitesinde ve Vicdani Ret Derneği facebook, twitter hesaplarında izleyebilirsiniz.

İletişim için:

Atalay Göçer 0(555) 337 18 34

Ercan Jan Aktaş 0(543) 668 30 89

(Yannis V. Yaylalı / Demokrat Haber)