Gezi Parkı direnişi sırasında hayatlarını kaybeden Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük ve Abdullah Cömert'in aileleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.

Korkmaz ailesi adına yapılan başvuruda, "Türkiye ’nin yaşam hakkını, toplantı ve yürüyüş özgürlüğünü, işkence ve kötü muamele yasağını ihlal ettiği" savunuldu. Ayrıca Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna’nın Radikal muhabiri İsmail Saymaz’a gönderdiği e-mail ‘idarenin yargıya müdahalesi’ kanıtı olarak dosyaya sunuldu.

Korkmaz ailesinin avukatı Ayşegül Kumaş ve Alper Can Aykaç, 10 Ekim’de AİHM’ye başvuruda bulundu. Başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ‘toplantı ve yürüyüş hakkı, yaşam hakkı, işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği’ ileri sürüldü. Korkmaz’ın, saldırıya uğramadan önce yoğun biber gazına ve plastik mermiye maruz kaldığı, ara sokakta ‘sivil milisler’ tarafından pusuya düşürüldüğü belirtilerek, “Polisler sokakta park halinde olan araçların arkasına gizlenmişlerdir. Korkmaz ile birlikte eylemciler sokağa girdiğinde sopalarla eylemcileri yaralamış, Ali İsmail’i öldürmüşlerdir” denildi.

Eskişehir’de sivil çetelerin kurulduğu öne sürülürken, iddianamede bir çeteden söz edilmediği ve emir-komuta zincirinin soruşturulmadığı kaydedildi.

Korkmaz’ın hastanede iyi muayene edilmediği ancak doktorlar hakkında soruşturma izni verilmediği ifade edildi. Aynı şekilde, Ali İsmail’i darp edenler dışında kalıp sokağa giren altı polisin üzerine gidilmediği, Ali İsmail’i sokaktan çıkarken darp ettiği öne sürülen Selçuk Bal ve diğer polislerin soruşturmaya katılmadığı, amirlerin ifadelerinin alınmadığı, bilirkişinin görüntüleri sildiği ifade edildi. Vali Tuna’nın Radikal muhabiri İsmail Saymaz’a gönderdiği e-mail ve davanın Eskişehir’den gönderilmesi kararı da ‘idarenin yargıya müdahalesi’ne kanıt olarak gösterildi. (Radikal)