Eski Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Gelecek Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğü görevinden alınan Melih Bulu'nun durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Artı Gerçek’ten Sedat Taşkın’ın haberine göre Özcan, Melih Bulu’nun 6 ay sonra görevden alındığını belirterek, “Ne atanması ne de görevden alınmasında hangi kriterler rol oynadı bilmiyoruz” dedi. ‘REKTÖR OLARAK ATANMASI YANLIŞ BİR KARARDI’ Bulu’nun rektörlüğe atanmasının yanlış bir karar olduğunu belirten Özcan, Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’nin kriterlerine uymadığını bir kez daha yineledi. Özcan, “Bulu’nun rektör olarak ataması üç yönden yanlış bir atamaydı. Birincisi Boğaziçi Üniversitesi’ne genelde üniversite içinden bir hoca seçilirdi. İkinci olarak Bulu’nun hakkında intihal (çalıntı) söylentilerinin gündeme gelmesi ve son olarak bir siyasi partiye üyeliği olan birinin rektörlüğe seçilmesiydi” dedi. ‘EN AZINDAN HABER VERİLSEYDİ’ Bütün bu kriterlerin toplamında Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin Bulu’yu rektör olarak kabul etmediğini ve aylarca süren protesto eylemleri gerçekleştirdiklerini belirten Özcan, “Süreç baştan sona hatalı da olsa en azından görevden aldıkları kişiye bunu bildirebilirlerdi. Haber verilmeden görevden atılması son derece zarafet dışı bir tavırdır. Kendisi çok zor durumda kaldı” diye konuştu. ‘BUNDAN SONRA GELECEK ADAYIN KİM OLDUĞUNU BİLMİYORUZ’ Bulu’nun görevden alınmasının bir başarı gibi görüldüğünü ancak bu duruma çok güvenilmemesi gerektiğini belirten Özcan, “Çünkü bundan sonra gelecek adayın kim olduğunu ve nasıl geleceğini de bilmiyoruz” dedi. Yerine gelecek kişinin Melih Bulu’dan daha itiraz edilecek bir aday olabileceğini söyleyen Özcan sözlerini şöyle sürdürdü: “Birçok mecrada Cumhurbaşkanının geri adım attığına dair söylemler yer alıyor. Bence bu durum doğru olmayabilir. Çünkü Cumhurbaşkanının şimdiye kadar geri adım attığı pek görülmedi. Yerine gelecek kişi Melih Bulu’ya benzer bir aday gelebilir diye düşünüyorum. Tabi böyle bir durum yaşanırsa da üniversitede protestoların devam etmesine sağlar. Eğer yine en başa dönersek öğrenciler açısından yine bir öğretim kaybı yaşanacak demektir. Sadece polis ile karşı karşıya gelmelerinden bahsetmiyorum aynı zamanda eğitimde ciddi bir kayıp yaşanıyor. Zaten üniversitenin bir süredir dengesi bozuldu.” ‘KENDİSİNİN ELEŞTİRİLMESİNİ İSTEMİYORLAR’ Boğaziçi Üniversitesi’nde idari işlerinde yürütülemediğini söyleyen Özcan, “Üniversite epey öğretim kaybına uğradı. Biran önce üniversitenin yeniden raylarına oturması gerekiyor. Ülkemizin en iyi üniversitesine yapılanlar reva değil. Bence hükümet burada çok ciddi yanlış yapıyor. Boğaziçi gibi bir üniversitenin düzene sokulması iktidar içinde faydalıdır. Hükümet her hangi bir eleştiriye açık olmadığı için kendisinin eleştirilmesini istemiyor. Eleştiren üniversiteyi de bu şekilde cezalandırmaya çalışıyor. Bence son derece yanlıştır. Heba edilen bir güçtür. AKP’yi desteklemeyen üniversitelerin politikadaki yanlışları söylemeleri büyük bir güçtür ama hükümet bu gücü kullanamıyor” dedi. ‘BAŞKA ÜLKELER Mİ BASKI YAPTI?’ Yaşanan sürece dair bir bilgi sahibi olmadıklarını ancak YÖK Kurulu’nun Bulu’nun görevden alınmasına dair teklif götürdüğüne inanmadığını söyleyen Özcan, “Eğer YÖK Kurulu tarafından bir itiraz olsaydı en baştan bu durum yaşanırdı. Aylarca yapılmayan itirazı şimdi neden yapsınlar? Evet, rektörün fonksiyonunda eksiklikler, yanlışlıklar görse böyle bir teklif sunabilirlerdi. Teklifi yeterli görmesi durumunda Cumhurbaşkanı bu süreci işletebilirdi. Ama durup dururken böyle bir sürecin yaşanıyor olması hepimiz için soru işaretidir. Bu talep dışarıdan mı geldi, başka ülkelerden bir baskı mı uygulandı ya da Cumhurbaşkanı rektörlüğü çok isteyen bir tanıdığını mı getirecek bu soruların cevabını bilmiyoruz. Ortada çok parametre var. Ama biz bu parametreleri bilmiyoruz. Olsaydı şimdiye kadar işaretleri olurdu” ifadelerini kullandı. ‘YİNE TEPKİ ÇEKEN BİR İSİMLE ÜNİVERSİTE ÇALKANTILI BİR SÜRECE GİRECEKTİR’ Bundan sonraki sürece ilişkin öngörülerini paylaşan Özcan, “Sürecin iyi yönde ilerleyeceğinden emin değilim. Cumhurbaşkanı yanlış yaptı ve onu düzeltiyor gibi durum yaşanmayacaktır. Ve yine insanların tepkisini çeken bir aday ortaya atacaktır. Bu adayda yine AK Partiye yakın bir isim olacaktır. Cumhurbaşkanı çizgisinden dönmeyerek, ısrarcı olacaktır. Göreceksiniz yine tepki çeken bir isimle üniversite çalkantılı bir sürece girecektir. Zaten bunu yapmaya çalışıyorlar. Düşünen insanları üniversite istemiyorlar. Onların sesini kesmek için de elinden geleni yapıyorlar. Ben süreçten pekiyi şeyler beklemiyorum” dedi.