Dört dönem MHP Milletvekilliği yapmış olan Eski Ankara Ülkü Ocakları Başkanı Ali Uzunırmak, Ülkücü hareketin geldiği noktadan duyduğu üzüntüyü “Ülkücülük adına ağlıyorum ben. Neden bu hale geldi Ülkücüler” ifadeleriyle dile getirdi.

Ülkücü Sinan Ateş’in öldürülmesi konusunda MHP'nin tutumunu "MHP’den, ülkücülerden şunu talep ederdim, kardeşim katiller ortaya çıksın, hukuk işlesin, evladımıza da Allah rahmet eylesin. Bu yeterliydi ve peşine düşülmeliydi” diyerek eleştirdi.

KRT’de yayınlanan Semra Topçu ile Haftanın Panoraması programında HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’na katılmasını değerlendiren MHP üyesi Uzunırmak, Sinan Ateş cinayeti ile ilgili MHP'nin tutumunu da eleştirdi.

"AKP'NİN ÇEKİRDEK KADROSUNUN DEVLET FELSEFESİYLE BİZİMKİ ÖRTÜŞMEZ"

HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakına katılması hakkında Uzunırmak şunları söyledi:

"Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran felsefe bugün kuşatma altındadır. Keşke Yunan kazansaydı diyen zihniyeti hastanede en düzeyde ziyaret eden devlet yöneticilerinin olduğu, FETÖ’nün neşet ettiği Saidi Nursi’yi devletin en üst makamlarından ölüm yıldönümü paylaşımı yapılan, İskilipli Atıf’ın kutsandığı, Milli mücadele karşıtı Mustafa Sabrilerin kutsandığı, bu kadar rencide edilen bir kurucu irade, kurucu felsefe yaşayabilir mi?

Üzülüyorum. Kendisini Türk milliyetçisi olarak tanımlayan arkadaşlarımız nasıl böyle bir felsefenin sahibini denetleyemez? Bizim 12 Eylül öncesinde savunduğumuz başkanlık sistemi bu değildi, hayret ediyorum, üzülüyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin tabanındaki insanlarla duygularımızda bir fark yok ama çekirdek kadrosunun tarih okuyuşu, devlet felsefesi, bizim tarih okuyuşumuzla ve devlet felsefemizle örtüşmez. Yani Türkiye Cumhuriyeti devletini yöneteceksiniz, yönettiğiniz ülkeyi darül harp olarak tanımlayacaksınız ve oradan güya inançlarımıza dayandırıp darül harpte her şey mübahtır deyip ülkeyi soyacaksınız, böyle bir felsefe ile Türk milliyetçileri örtüşmez. Bugün Türkiye Cumhuriyeti devleti soyulmuştur. Deprem oldu, nerede bu ülkenin yedek akçesi? Niye İç İşleri bakanı kahvaltılık dileniyor?

"BU MHP’Yİ YÖNETEN KADROLARIN, ARKADAŞLARIN SİYASİ TERCİHLERİDİR"

"AKP Türk milliyetçiliğiyle örtüşmüyorsa MHP neden ittifakta?" sorusuna Uzunırmak şöyle yanıt verdi:

"Bu MHP’yi yöneten kadroların, arkadaşların siyasi tercihleridir. Demokrasi içinde arkadaşlarımızdan tasvip görüp, tasvip görmez bunlar ayrı platformlarda tartışılması gereken konular. Ben MHP tüzel kişiliğini halk açık ortamda rencide edecek bir şey söylemekten imtina ederim."

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ PARTİ DEVLETİ HALİNE DÖNMÜŞTÜR"

Semra Topçu'nun araya girerek "Yani MHP seçmeni MHP’ye oy vermeyecek mi?" sorusuna da Uzınırmak şu yanıtı verdi:

"Söylediklerimi anlayan anlar. Bizim felsefemizle bugünkü uygulamalar örtüşmez. Türkiye Cumhuriyeti devleti parti devleti haline dönmüştür. Hükümeti eleştirmek bu devlete karşı olmak değildir. Bugün ülkeyi yönetenler, Türkiye’yi yönetemiyorlar, bunlar kendi iktidarlarını sürdürmekten başka bir şey düşünmüyorlar. Biz devleti kuran felsefeye, devlet düşüncesine sadık insanlarız, içselleştirmiş insanlarız. Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran kadrolara saygılıyız. Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran felsefeye sahibiz, bu devleti sürdürmeye kararlıyız."

"BİZ NEDEN BÖYLE OLDUK?"

Sinan Ateş Suikastı ile ilgili MHP'nin tutumunu eleştiren Uzunırmak, sözlerine şöyle devam etti:

"Çok acı. Partimizde Türkeş’in oğulları, çocukları yok. Partimizde Dündar Taşer’in varisleri yok, sembol şehidimiz Gün Sazak’ın çocukları yok. Partimizde Muhsin Yazıcıoğlu’nun oğlu yok, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ediyor. Ülkü ocaklığı genel başkanlığı yapmış bir akademisyen, ülkücü gazi bir babanın oğlu Ankara’da torbacılara öldürtüldü. Eşi katillerin izini bulmada CHP genel başkanına gitti. Ülkücülük adına ağlıyorum ben. Nasıl bu insanlar ömürlerini verdikleri, şehit verdikleri, babasını gazi verdiği bir kurumdan başka kuruma gidiyor? Bu camianın bunu değerlendirmesi lazım. Biz neden böyle olduk? Bu nedenleri nasıl ortadan kaldırabiliriz? Biz Türk milliyetçileriyiz.

Arkadaşlarımıza çağrım, camiamız içsel manifestoyu yapmalı, neden böyle oldu bunu bulmalı. Sinan Ateş bir yaradır, daha önce Mersin’de olan ve başka hadiselerle, sokaklarda dövülen gazetecilerle, saldırılan ocak başkanlarımız ile geliyorum diyen felaketin göstergesidir Sinan Ateş. Bu felaket geliyorum dedi. Mersin’de ülkücü ülkücüyü öldürdü, nasıl oldu böyle bir şey? Nasıl bir ülkücülüktür bu birbirini öldürmeye varan, birbiriyle konuşamayan? Neden bu hale geldi bu ülkücüler? Ben MHP’den, ülkücülerden şunu talep ederdim, kardeşim katiller ortaya çıksın, hukuk işlesin, evladımıza da Allah rahmet eylesin. Bu yeterliydi ve peşine düşülmeliydi. Bunlardan ders çıkarılmalıydı. Neden bunlara çözüm aramak ihtiyacı hissetmezler? Üzülüyorum…"

"YARA ÇOK DERİN, ÇÖZÜM ZAMAN ALICI"

Semra Topçu, Uzunırmak'a "Bu düşüncelerinizi MHP yönetimindeki arkadaşlarınıza aktardınız mı?" diye sordu.

"Söylüyorum samimi olduğumuz arkadaşlarımıza söylüyorum" diyen Uzunırmak, "Ama biz de saldırıya uğradık. Düşünün altı dönem seçilmiş, rahmetli Türkeş Beyimizin de dizinin dibinde büyümüş bir insanım. Başka partilere giden arkadaşlarımız olmuş ama hiç de bir başka parti tercihinde bulunmamış bir ülkücüyüm. Türkeş’i anma toplantısında bize saldırdılar. Türkeş’in anıldığı yer Moskova olsa giderim. Lehinde her faaliyete katılırım, aleyhinde her faaliyeti de engellemeye çalışırım. Ama salon basıldı bize saldırıldı. Yara çok derin, çözüm zaman alıcı. Düşünceyi doğru ifade etmek lazım. Düşünceyi doğru ifade edemezsek yara kangren halinde devam eder gider" diye konuştu.

"ÜLKÜCÜLER PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNE KARŞI"

"Yüzde 50+1 partili cumhurbaşkanlığı sisteminde hiçbir düşünce kuruluşunun kişinin parti kendisi olması mümkün değil" diyen Uzunırmak sözlerine şöyle devam etti:

 Türkiye’de koalisyonlar eleştiriliyor. Oysa kötü olan bıçak değil, kullanan. Demokraside koalisyonları doğru kullanırsanız birbirini denetler. Koalisyon iyidir demiyorum, çözümdür. Millet İttifakı ile ilgili tavsiyelerim -önerilerim var, Millet İttifakı bir ittifaktır üzerinde çalışıldı. Öbür tarafta menfaat-gelecek endişesiyle bir araya geldi. Biz ülkücüler olarak partili cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin değişmesinden yanayız.

Ülkücülerin bu görüşte olanları çoğunlukta. Bu sistem değişmeli. Bu çağdaş bir devlete millete yakışmayan rejim haline dönüşmüştür. Türkiye Cumhuriyeti devleti parti devleti olma sürecini tamamlamıştır, bundan dönüş olmalıdır. Size oy vermeyeni hain ilan ediyorsunuz, böyle bir devlet sistemi olamaz, böyle bir üslup da olamaz.”