Eski AK Parti İstanbul Milletvekili Emin Şirin, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yeni bir parti kuracağıyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Şirin, "Eğer AK Parti'yi bu kriterler çerçevesinde görürse veya AK Parti'de bu kriterler çerçevesinde bir revizyon ortaya çıkarsa belki de ayrılmaktan vazgeçer" dedi.

Eski AK Parti İstanbul Milletvekili Emin Şirin, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan'ın sorularını yanıtladı.

- Geçenlerde sizinle bir söyleşi yapmıştık. Duydum ki, Ahmet Davutoğlu'na ziyarette bulunmuşsunuz. 

Evet, eksik olmasınlar kabul ettiler beni.

- ADSIZ'da yayımlanan söyleşimizde, Davutoğlu'na bazı sorularınız olacağını kamuoyuna ilan ettiniz. O görüşmenizde bu sorular gündeme geldi mi? Ve bu sorulara bir cevap alabildiniz mi?

Geldi.

- Anlatmanızda bir sakınca var mı?

Hiçbir sakınca yok. Çünkü kamuya açık sordum ve eksik olmasın kendisi de bu sorular etrafında zaten beni davet etti ve izahat verdi. Herhalde ileriki dönemde de konuşmalarında bu konuya kendisi kendi açısından açıklık mutlaka getirecektir ama beni tatmin eden cevaplar verdi. Şöyle ki, birinci sorduğum soru, 2014'de Kobani meselesi başladığında, daha doğrusu IŞİD'in Suriye'nin kuzeyine Fırat'ın doğusunu işgal hareketi başladığında bizim IŞİD ile mücadele koalisyonuna  girmekte gecikip gecikmediğimizi ve 29 Ekim'de Kobani'ye peşmergeler girerken biz niye girmediğimizi sorgulamıştım. Buna, kendisi açısından bir devlet adamı meşruiyeti içinde cevaplarını verdi.

Şöyle ki; 'biz IŞİD ile mücadele  koalisyonuna baştan beri girdik fiili olarak askeri operasyonlara iştirakimiz 11 ay sonra olsa bile koalisyonun başından içindeydik. Ve Kobani meselesinde direkt olarak bizim askerimizin girmesinden ziyade Kuzey Irak hükümeti ile irtibat içerisinde peşmergelerin girmesini tercih ettik. Çünkü o gün, unutmayınız ki o sırada Musul konsoloshanesinin IŞİD'in eline geçirilmesi meselesi vardı. O konuyu halletmemiz lazımdı. Ve bir takım başka unsurlar dolayısıyla askeri operasyona bizzat girmemeyi, bir fiil girmemeyi o günlerde devlet olarak tercih ettik' dedi. Bu birinci izahatı.

- Hiç mi öz eleştiri yapmıyor Ahmet Davutoğlu?

Onu kendisine sorun kendisi cevap versin. Ama şöyle söyleyeyim, benimle konuşmasında özeleştiri yapıp yapmaması önemli değil . Seçmen nezdinde kendisinin algısını, seçmen önünde Ahmet Davutoğlu algısını zedeleyen hususlar var. Nedir bunlar? Yüzde 49 buçuk oy almış çok başarılı bir Başbakan olarak seçimden çıkmasına rağmen bir anda azledildi görüntüsünü vermiş olması. Buna tepki vermemiş olması. Bunu niye yapmış olduğunu izah etmemesi.

Dış politikadaki devletin menfaatlerini gözetmesine rağmen ortaya çıkan neticelerdeki sıkıntılar gibi meseleler var. Bu çerçevede kendi algısını düzeltmek için kendisinin bu izahatları vermesi lazım. Ben şöyle söyleyeyim, bir devlet adamı ciddiyeti olduğu şüphesiz ama seçimi devlet adamları kazanmıyor. Seçimi seçmen nezdinde lider algısı yaratan insanlar kazanıyor. Davutoğlu, burada bir eksiklik olup olmadığını kendisi tespit edip ona göre herhalde hareket edecektir. Ben kendi sorularım çerçevesinde tatmin oldum mu? Evet oldum diyeyim.

- Bu fırsattan istifade, yeni parti kurulma çalışmaları ile ilgili de izlenimleriniz oldu mutlaka...

Şöyle söyleyeyim, Ahmet Davutoğlu bir kere AK Parti'ye gönülden bağlı bir insan. Ama AK Parti'ye bağlılığı kadar hukuk devletine, demokrasiye, kuvvetler ayrılığına, insan haklarına, Kopenhag kriterlerine de bağlı bir insan. Eğer AK Parti'yi bu kriterler çerçevesinde görürse veya AK Parti'de bu kriterler çerçevesinde bir revizyon ortaya çıkarsa belki de ayrılmaktan vazgeçer. Yani, şahsi bir mücadele yapmadığı çok ortada. Prensipler çerçevesinde bir mücadele yapıyor. Bu prensipleri kendi mevcut partisi içinde uygulanır hale gelirse yeni parti kurmaktan da vazgeçebilir ama bunlar uygulanamazsa o zaman prensipleri parti aidiyetinin önünde olacak, öyle gördüm.