Karaman'ın Ermenek ilçesinde haklarını alabilmek için eylem başlatan işçiler, bugün Güneyyurt Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi.
Madenciler kendilerinin oyalandığını belirterek haklarının verilmesini istediler.
'ÖZBEYLER MÜZAKEREDEN KAÇIYOR'
Duvar’dan Osman Çaklı’nın haberine göre, “Hem mücadele ediyoruz hem de Enerji Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı yetkileri, Karaman Valisi, il milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, kaymakamları üzerinden sorunların çözümü için samimiyetle müzakere etmeye çalışıyoruz” denilen basın açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:
“Ancak Özbeyler ısrarla bu müzakerelerden kaçmakta, devlet kurumlarının yaptığı girişimleri oyalama ve yalan taktikleriyle boşa düşürmekte, ısrarla çözümden kaçmaktadır. En son şirket yetkilileri basına yaptıkları açıklamada biz işçileri ve sendikamızı suçlamakta, devlete, Seba Maden ocağını kapatma tehdidiyle şantaja yeltenmektedir. Özbeylerin hileli pratikleri devletin tüm kurumlarınca bilinmektedir.”
'MADEN OCAĞINI KAPATABİLİRİZ'
Aylardır süren direniş hakkında açıklama yapan Seba Madencilik, Ermenek'te bulunan maden sahalarında eylemler gerekçesiyle haksızlığa uğradıklarını savunuyor.
Şirket çalışanlarına ve ocağın çalışmasına fiilen engel olunduğu belirtilen açıklamada, “İşçilerimizin madene girmesi engellendi. Bazı kişilerin görevi ve yetkileri olmadığı halde eylemler başlatmasıyla iş sahamız işgal edildi ve hukuksuzluğa 'fiili direniş' adı verildi” denildi.
“Kaçak kömür satmak” gibi bir şeyin olmadığı ifade edilen açıklamada Seba Madencilik, maden ocağını kapatmayı düşündüklerini ifade etti.
'HAKKIMIZI ALANA KADAR VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Bundan sonra bütün işçilerin hakkını alana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerine vurgu yapan işçiler ise, maden ocağının işletmesinin kendilerine verilmesini önerdi:
“Ellerimiz işçinin hakkını gasp eden, canını tehlikeye atan, canına kasteden, malına göz diken patronların yakasında olacak, hesabını sorana kadar, hakkımızı alana kadar da bırakmayacağız. Bizim sırtımızdan zengin olan, servetine servet katan Özbeylere ihtiyacımız yok, ocağı kapatacaksa bize versin biz çalıştıralım. Ya da yapması gerekeni yapsın. Şantajlara, tehditlere, yalanlara başvurarak işçinin hakkını ödemekten kaçınmaya çalışmak yerine haklarımızı ödesin ve bizler çalışmaya devam edelim.”
