Merkez Bankası'nın faiz kararlarının alındığı Para Politikası Kurulu'nun (PPK) üç üyesinin Cumhurbaşkanı Kararı ile gece yarısı görevden alınmasıyla döviz de rekor tazeledi.

Dolar kurunun bugün 9,18 ile rekor kırmasıyla gram altın 531 TL'nin üstüne çıkarak Haziran'dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

 Ünlü ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir, katıldığı YouTube programında döviz kurunda yaşanan yükselişi ve Türkiye ekonomisini değerlendirdi.

  “YABANCI YATIRIMCI TÜRKİYE’DEN KAÇIYOR”

 Demir, dövizlerin artmasının nedenlerini şu şekilde açıkladı:

 Sürekli şunu söylüyoruz ya Türkiye riskli bir ülke olmasın, Türkiye’ye yatırıma gelsinler, döviz getirsinler, arz bollaşsın ve dövizin değeri düşsün diyoruz.

Bu olmuyor, bilakis Türkiye’ye bugüne kadar döviz getirmiş ve fiyatı düşürmüş olanlar Türkiye’den döviz götürmeye çalışıyorlar.

 Bunun da temel nedeni iktisadi siyasi. Yani Merkez Bankası Başkanının bir gece görevden alınması, Amerika, Rusya ve Avrupa ile kavga etmemiz, kendi içimizde kavga etmemiz, sonra dayanamayıp Merkez Bankası’nda bir daha operasyon yapmamız, olmadı yine ‘bu benim istediğim karar değil’ deyip bir daha operasyon yapmamız, sürekli yapmamız dünyanın tersine paranın Türkiye’den gitmesine neden olacak şekilde faiz indirme gibi bir dünya tersi bir politika uygulamamız…

 Bütün bunlar Türkiye’de dövizin arzını arttırmak bir tarafa dövizin talebini, yani parayı dolara çevirip yabancının gitmesine neden oluyor.

 “VATANDAŞLAR DA DÖVİZE YÖNELDİ”

Vatandaşların da parasının değerini korumak için dövize yöneldiğine vurgu yapan Demir şunları söyledi:

Türkiye’de yaşayan vatandaşlar olarak fiyatların arttığını görüyorsunuz, Türk lirasının satın alma gücünün düştüğünü görüyorsunuz ve elinize 10 lira 20 lira geçse insanlar kendini korumak için dövize yöneliyor.

Bunu bir de ihanet gibi anlatıyorlar ama insanları buna zorluyorlar. Vatandaş söyle bir durumla karşılaşıyor, ‘Paramın sürekli alım gücü düşüyor, ben sürekli fakirleşiyorum. Kendimi nasıl koruyacağım ben’ diyor gidiyor döviz alıyor.

Vatandaşın döviz alması demek, yani dövizin değerleneceğini beklemesi Türk lirasının da değerinin düşeceğini beklemesine neden olacak hareketler Türkiye’deki yerlinin de döviz talebini arttırıyor.

Bir malın arzı azalırken, talebi artıyorsa fiyatı aşırı bir şekilde yükselir. Yani işte bugün 6 lira 88 kuruştan, 9.20’ye gelen hikaye bu.

 “NE OLDU DA GÖREVDEN ALINDILAR?”

 Para Politikası Kurulu'nun (PPK) üç üyesinin kararnameyle görevden alınmasıyla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Demir, şunları söyledi;

Dün akşam yaşadığımız mesele… Ne oldu ekonomide bir faiz mi değişti, bir döviz mi değişti, hiç bir şey olmadı. Sadece bir kararname yayımlandı ve bu kararnamenin yarattığı belirsizlik, kararnamelerin yarattığı güvensizlik bir tık daha ileri gitmiş oldu ve biz maalesef döne göre bugün yüzde 2-3 daha fakir hale gelmiş olduk.

Biz hepimiz bunu rasyonel olarak gerekçelendirmeye çalışıyoruz ama bence bir rasyonalitesi yok bunun arkasında yani zaten ne karar veriliyorsa onlar da altına imza atıyorlardı. Şimdi buna bir gerekçe uyduruyoruz işte, onlar biraz çekimser kalmış da, muhalif olmuş da… Yok öyle bir şey.

 “İKTİDAR ERKEN SEÇİM HAZIRLIĞI YAPIYOR”

Demir, döviz kurunun rekor kırması, faiz indirimleri ve dövize müdahale edilmemesini iktidarın erken seçim hazırlığı olarak yorumladı. Demir şu ifadeleri kullandı:

İktidar şu anda erken seçim hazırlığı yapıyor. Bunun başka bir adı yoktur. Erken seçimin vadesi yani burada satın alabileceği, kısmi iyileştirme yaratabileceğini düşündüğü, bence o da çalışmaz ama onlar öyle inanıyorlar.

Süre çok kısıtlı yani, bu faiz indirimini sert bir şekilde şoklayıp, piyasaya para verip 3 ay içerisinde 4 ay içerisinde seçime gideyim ben ki bir 4-5 sene daha ülkeyi yönetecek meşruiyeti kazanayımın peşinde olma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum.

Onun dışında ihracatın umurlarında olduğunun kanaatinde değilim, vatandaşın durumlarının umurlarında olduğunun kanaatinde değilim. Kamu borcunun bir günde 65 milyar lira artmasının umurunda olduklarını düşünmüyorum. Düşündükleri tek şey hali hazırda o iktidara tutunmak olduğunun kanaatindeyim.