Aşkın feci bir tuzak olabileceğini de biliyorum. Peki, aşkı bu tuzaklardan nasıl kurtarabiliriz? Biriyle ister bir geceliğine, ister hayatınız boyunca birlikte olun, o kişiye saygıyla davranmanız gerekir. Bu sözü hep duyarız, ama ne anlama geliyor?

Peki, doğru: Ben bir aşk budalasıyım. Aşık olmak öyle yoğunluklu bir an ki, kendinizi aynı anda gezegendeki her bir atomla bağlantılı hissediyor, yine de bir kişi hariç her şeyi unutuyorsunuz.

Aşkın feci bir tuzak olabileceğini de biliyorum:

* Çok fazla insan, bütün duygusal ve entelektüel ihtiyaçlarımızın o bir tek kişi tarafından karşılanması gerektiği görüşünü yutuyor.

* Çok fazla insan "diğer yarısıyla" karşılaşana kadar tamamlanmamış olduklarına dair acayip (ve insanın kendini yenilgiye uğratan) o inancı taşıyor.

* Çok fazla insan, ruhu mahveden ve hatta istismarcı bir ilişkide sıkışıp kalıyor, çünkü orası bir zamanlar sevgiyi hissettikleri yer.

* Çok fazla insan sevgileriyle ilgili toplumdan kabul görmüyor, çünkü sevdikleri diğer kişiler onlarla aynı cinsiyetten.

* Ve aşık olmayan çok fazla insan, aşkı her dönemeçte göklere çıkaran bir kültürün içinde, kendini küçülmüş hissediyor.

Peki, aşkı bu tuzaklardan nasıl kurtarabiliriz? O üstün sevinç vaadini yerine getirmesine nasıl yardımcı olabiliriz?

Bir üniversitede veya bir toplulukta konuşurken bana (aşağı yukarı) bu soru sorulduğunda, (aşağı yukarı) şunları söylüyorum:

1. Biriyle ister bir geceliğine, ister hayatınız boyunca birlikte olun, o kişiye saygıyla davranmanız gerekir. Bu sözcüğü hep duyarız, ama aslında ne anlama geliyor? Diğer kişinin sözlerini, vücut dilini, söylediklerini ve söylemediklerini dinlemek anlamına geliyor. Onların cinsel arzularına ve tercihlerine saygı anlamına geliyor. Karşılığında sizin de saygıyı hak ettiğinizi, kesinlikle bilmek anlamına geliyor.

2. Bağımsızlığa değer verin: Hem onlarınkine hem de kendinizinkine. Çelişkilidir, iki bağımsız insan, birbirlerine gemiye tutunan midyeler gibi yapışan iki kişiye göre, çok daha güçlü bir bağ ve daha sağlıklı bir ilişki oluşturabilirler.

3. İyi ilişkiler çok çaba gerektirebilir: Dinleme, hissettiğinizi söyleme, karşı çıkma, kendinize karşı çıkma, uzlaşma, çizgiyi nerede çekmeniz gerektiğini bilme ve ne zaman yardım almaya ihtiyacınız olduğunu öğrenme, belki de ilişkinizdeki bazı sorunların, aslında birinizin veya ikinizin de kendi geçmişinizdeki şeylerle tetiklenmesi olduğunu anlama.

4. Zorlama ve fiziksel, cinsel ve duygusal şiddet, ilişkileri mahvediyor, hayatları mahvediyor. Rızayla ilgili bilgi edinin ve rıza gösterildiğinden emin olun.

5. Her birinizin varoluşunu sınırlayan ve bir ilişkinin ne denli iyi olabileceğini sınırlayan geçersiz toplumsal cinsiyet rollerine karşı çıkın.

6. Ve kaygılanmayın. İş aşka geldiğinde, aslında kimse, bir kumsalda bir başkasının kollarına nasıl yavaş çekim koşulduğunu bilmiyor.

* Michael Kaufman, 90'ların başında Kanada'da, kendini "Erkeklerin kadına şiddetini sonlandırmak için çalışan erkekler" olarak tanımlayan Beyaz Kurdele Kampanyası'nın üç başlatıcısından biri. Kampanyanın sloganı "Kadına yönelik şiddet uygulamayacağım, göz yummayacağım, sessiz kalmayacağım." Üyeliği olmayan bu hareket, her yerde kendi özgül koşullarıyla büyüyor ve kendi kampanyalarını yaratıyor.

* Michael Kaufman'ın İngilizce metnini, bianet için Tolga Korkut Türkçeleştirdi.