İKV İstanbul AB Bilgi Merkezi, Dış Politikada Kadınlar İnisiyatifi işbirliğiyle 14 Mart 2019 tarihinde, "Diplomasinde Kadın"başlıklı bir panel düzenledi.

Panelin açış konuşmasını yapan İKV (İktisadi Kalkınma Vakfı) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu: Cinsiyet eşitliği ve kadın haklarının AB değerlerinin temelinde yer aldığını belirterek, dış politikadaki kadın sayısının artmasının ve AB’nin bugüne kadar iki güvenlik politikası yüksek temsilcisinin de kadın olmasının olumlu bir gelişme olduğunu, Diplomatik alanlarda çalışan kadın sayısı artmış olsa da gerçek anlamda eşitlik sağlanabilmesi için daha fazla çaba ve farkındalığın önem olduğunun altını çizdi.

Dış Politikada Kadınlar İnisiyatifi’nin kurucularından Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Alemdar: “Beş yıl önce bu inisiyatifi kurmaya karar verdiğimizde, panelin katılımcıları gibi toplumsal etkinlikleri olan kadınları bir araya getirip, tüm kutuplaşma ve nefret söylemleriyle dolu dünyayı sarsmak, kadınların diplomasiye ve barış yapım süreçlerine nasıl katkı sunabileceğini göstermek ve yeni nesillere arka planda kalmış rol modelleri tanıtmak amaçlarıyla yola çıktık. Bugün, devlet başkanlarının yalnızca yüzde 5,8’inin ve parlamenterlerin de yalnızca yüzde 23’ünün kadın olduğu, daha fazla kadın diplomat ve parlamenterin olduğu ülkelerde daha az çatışma ve savaş yaşandığı görülmekte. Bu sebeple daha az çatışma için daha fazla kadın diplomat ve parlamentere gereksinim var. Kadınlar temsil edilmediği sürece barışın elde edilemeyeceğini” dile getirdi.

Panele, Türkiye Cumhuriyeti’nden Büyük Elçi Naciye Gökçen Kaya, Prof. Dr. Şule Kut, Romanya’nın İstanbul Başkonsolosu Adriana Ciamba, İsveç Krallığı İstanbul Başkonsolosu Therese Hyden, Birleşik Krallık’ın İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Lorraine Fussey, UN Women Cinsiyet ve İnsani Yardım Uzmanı Iris Bjorg Kristjansdottir konuşmacı olarak katıldı.

Naciye Gökçen Kaya: “Günümüzde, 722 Diplomatın 239’u kadın. Türk büyükelçilerin 63’ü ve bakanlık memurlarının yüzde 40’ı kadın. Bu sayıların artırılması için daha fazla çabaya gereksinim duyulduğunu” belirtti.

Romanya’nın İstanbul Başkonsolosu Adriana Ciamba: “İstanbul’daki 19 AB başkonsolosunun 10’u kadın. Kadın haklarının korunması ve teşvik edilmesi önemli., Kadınların bu haklar için mücadele etmesi ve bu hakların değerini hafife almaması gerekir. Kadınların hayatın her alanında yüksek oranlarda temsil edildiği ülkelerin en barışçıl ve müreffeh ülkeler olduğu bir gerçek. Kadınlar evden başlamak üzere, yaşamın her alanında rol modeli olması önemli. Kadın haklarının iyileştirilmesinin öncelikle politik seçimlerle başlayabilir. Kadınların dış politikaya katılımlarının daha barışçıl görüşmeler yürütmek için bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Dış ilişkilerde, temsilcilerin kendi ülkelerinin çıkarlarını düşünmeleri ve kurallarını uygulaması gerekmekte. Bu nedenle de değişimin aslında kadınların katılımıyla değil, ülkelerin kendi iç dinamiklerinden gelmesiyle gerçekleşeceği açık. Ayrıca güce erişmek için kadınların erkek gibi davranmasının hiçbir anlamı yok. Kendi bakış açılarını ve fikirlerini de masaya yatırmalarını ve böylece bu fikirlerin birbirini tamamlayacağını” diye konuştu.

Lorraine Fussey, Birleşik Krallık Dışişleri Birimi’nde kadınlara ilişkin yüzde 10 kota uygulaması bulunduğunu, büyükelçilerin yüzde 30’unun kadın olduğunu dile getirdi. Birleşik Krallık’ta 1970’lere kadar Dışişleri Bakanlığında evlilik nedeniyle istifalar oldukça yaygınken, bugün gelinen noktada bu oranın azaldığını, Diplomaside yer alan erkek ve kadınların yaklaşımlarında farklılıklar olduğunu, çatışma dönemlerinde ve sonrasında kadınların erkeklerden daha fazla şiddetten etkilendiklerini, kadın diplomatların gittikleri ülkelerde yüksek duyarlılıkları sayesinde diplomasiye çeşitlilik kattıklarını, dile getirdi.

UN Women Cinsiyet ve İnsani Yardım Uzmanı Iris Bjorg Kristjansdottir, iki yıldır mülteci kadınları desteklemek üzere Türkiye ofisinde çalıştığını belirtti. Çatışma durumlarından kadınların daha fazla etkilendiğini ifade eden Kristjansdottir, her beş kadından birinin cinsiyete bağlı şiddete uğradığı bilgisini paylaştı. Kadınların BM’nin proje olanaklarından yeteri kadar yararlanamadığını belirten Kristjansdottir, bu durumun en önemli nedenlerinden birinin evde çocuklarına bakacak kimsenin bulunmamasını gösterdi. Cinsiyet eşitliğinin teoride kaldığını, uygulamada çok fazla yer almadığını ifade eden Kristjansdottir, cinsiyet eşitliği konusunda erkeklerin daha fazla sürece katılmalarının ve desteklerinin alınmasının önemine değindi.

Prof. Dr. Şule Kut, “Bir kadın olarak Dünya’yı geziyorum. Kendi sokağımda gezemiyorum. Devlet merkezli bir ülkede yaşıyoruz. Dünya’da kadınların tüm süreçlere daha fazla katılması için bir çağrı var. BM’nin 2021 yılında cinsiyet eşitliğini sağlayacağını, tüm dünya için ise bunun 170 yıl sonra gerçekleşebileceği ön görülüyor. Güvenlik erkeklerin elinde. Erkekler eşitliğe önem vermiyor. Özellikle akademide kadınlar için cam tavanlar var. Bu duvarları aşmak oldukça güç” diye konuştu.

Konuşmacıların ülkeleri, kadınların saygınlıklarının Yerküre üzerindeki dağılımı konusuna ışık tutmaktaydı. Pakistan İslam Cumhuriyeti’nden, Afganistan İslam Cumhuriyeti’nden, Suudi Arabistan Krallığı gibi ülkelerden gelen bir kadın konuşmacı yoktu. İstanbul’da görev yapan 19 ülkenin Başkonsoloslarından 10’unun kadın olması da bu konuda aydınlatıcı bir bilgi oldu.