Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, TBMM’de haftalık basın toplantısı düzenledi.

Erkan Baş, konuşmasında Türkiye gündemine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Basın toplantısına yurttaşları ve basın emekçilerini selamlayarak başlayan TİP Genel Başkanı, “Sesimizin ulaşmasına katkı koyan, bu açıklamayı kendi olanaklarıyla sosyal medya kanallarında yaygınlaştıran genç arkadaşlarımızı sevgiyle selamlıyoruz” dedi.

Meclis’te 8 gündür devam eden bütçe görüşmelerine rağmen, TİP’in söz almasının engellendiğini ifade eden Baş, “Hep söylüyoruz; mesele bizim konuşup konuşmamız değil, mesele işçi sınıfının, emekçilerin, halkın sesinin kısılması” diye konuştu.

Erkan Baş’ın açıklamaları şu şekilde:

“BAKIN 8 GÜNÜ GERİDE BIRAKTIK. 9. GÜNDEYİZ

Bir tek kişi Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un kardeşi tarafından işten atılan ve maaşları, kıdem ve ihbar tazminatları çalınan Atlas Global işçileri konuşulmuyor, Atlaszedeler Adalet Platformu eylemleri gündem olmuyor…

Bimeks teknoloji mağazasının 1500 çalışanı 2016 yılından itibaren maaşsız çalıştırdı. 2018 yılı itibariyle Yönetim Kurulu'nu dağıtan BİMEKS patronları işçilerin maaş ve tazminatlarını ödemedi.  BİMEKS tarihinde önemli yıllardan biri, aynı zamanda Türkiye’de tarikatların holdingleşme dönemi. Mehmet Murat Akgiray önce İhlas-Acer Holding ortaklığı, daha sonra TGRT Genel Müdürlüğü’ne geçiyor.

Gelelim Vedat Akgiray’ın kariyerine. Kendisi bir taraftan Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü Finans Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yaparken diğer taraftan BİMEKS patronu olduğu yıllarda dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel çağrısı ile Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanlığı’na getiriliyor ve BİMEKS hisselerini Murat Akgiray’a devrederek SPK Başkanlığı koltuğuna oturuyor.

‘İŞÇİLER HEPİMİZ ADINA DİRENİYOR’

7000 üyeli PTT-Sen ve PTT-Kargosen genel başkanları ve genel merkez yöneticileri ve işyeri temsilcilerinin tamamı işten atıldı.

Aylardır direnen Sarıyer Belediyesi işçilerini de anmak istiyorum. İşçilere verilen sözler tutulmadı. Maaşları çok düşük. 2 yıl öncekine göre aynı veya daha az ücretle çalışmak zorundalar.

İşçilerin sendika ve Toplu İş Sözleşmesi hakkını engellemek için yetki itiraz davası açılmış. İşçiler bir de bununla uğraşmak zorunda kalıyor.

Onların yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyorum.

Dava geri çekilsin. İşçilerin hakkı verilsin!

Çorum Ekmekçioğlu Metal Kimya fabrikasında, sendikalaştıkları için 83 işçi işten çıkartıldı. Sadece anayasal haklarını kullandıkları için ve pandemi koşullarında sokağa atıldılar. Ekmekçioğlu patronu neredeyse tüm çalışanları işten çıkartıyor ve diyor ki verimli çalışmıyorlardı. Burada AKP’nin işten çıkarmayı yasakladık yalanı da ortaya çıkıyor. 25/2 yani işverenleri kurtaran madde hala geçerliliğini koruyor. Bu madde üzerinden işten çıkartılan arkadaşlarımız ihbar ve kıdem tazminatı alamadığı gibi işsizlik maaşı da alamıyorlar.

Çorum’da direnen işçi arkadaşlarımıza selamlarımızı iletiyoruz. En kısa zamanda yanlarında olmaya çalışacağız

Odiyometri teknikerlerinin istihdam sorunu çözümü için en küçük bir öneri yapılamıyor….

Direnen işçilerin sesinin duyurulması, destek ve dayanışma örgütlenmesi önemlidir. Hepimiz adına direniyorlar.”

‘SARAY’IN İSTEDİĞİ ŞEY KURU EKMEK BÜTÇESİYMİŞ’

Erkan Baş konuşmasının devamında AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin’in halka kuru ekmeği yeterli görmesine de verirken, “Siz nasıl insanlarsınız, hiç mi aile terbiyesi vermediler size” dedi.

Baş, “Değerli işçi, emekçi kardeşlerim; ayda 2300 lira asgari ücretle ailesini geçindirmek zorunda olan 6 milyona yakın emekçiler... Zorla ücretsiz izne çıkarılıp aylardır 1170 liraya mahkûm edilen 2 milyondan fazla işçi... Atama bekleyen genç sağlıkçı, öğretmen, mühendis arkadaşlarım... İşsiz bırakılan milyonlarca yurttaşımız... Size sesleniyoruz; günlerdir mecliste devam eden görüşmeler şunu bir kez daha kanıtladı. Saray Rejimi’nin istediği şey kuru ekmek bütçesiymiş… Saray’a günde 58 milyon TL harcıyor ama asgari ücretlinin kuru ekmekle karnı doyuyor. Neyinize yetmiyor diyorlar… Bunları tanımanızı istiyoruz!” şeklinde konuştu.

‘SENİN BOĞAZINDAN NATO’NUN PARALARI GEÇİYOR’

Şahin Tin hakkında birkaç araştırma yaptığını belirten TİP Genel Başkanı sözlerine şu şekilde devam etti:

“Değerli yurttaşlar,

Geçen hafta bu bütçe tuzu kuruların, mutlu azınlığın bütçesidir demiştim.

Söylemiştim bu bütçe terbiyesizlerin bütçesi….

Bu bütçe utanmazların bütçesiymiş...

Dün burada yaşanan bir tartışma kamuoyuna yansıdı.

Siz nasıl insanlarsınız, hiç mi aile terbiyesi vermediler size!

Size kuru ekmek reva gören Denizli Milletvekili Şahin Tin kimmiş diye biraz bakındım.

Denizli milletvekiliymiş, Denizli’de dün fosseptik suyu tahliyesi sırasında önlemler alınmadığı için zehirlenen 8 işçinin 4’ü hayatını kaybetti o ilin milletvekili.

MÜSİAD yöneticisi bir patron. Kendisi anlatıyor. Şirketi 2000’lerden sonra atılım yapmış

Biraz daha araştırıyorsunuz, NATO’nun raflarını bu patron vekili üretiyormuş.

Hatta NATO’yla anlaşmasından sonra işleri iyice büyütmüş.

Ama arada NATO’yu ABD’yi lanetleyen sözler de söylüyor.

Yerseniz...

Yemiyoruz Şahin Tin!

Senin boğazından NATO’nun paraları geçiyor ama biz onurumuzla yaşıyoruz.

Şahin Tin’in boğazından yalnızca NATO parası da geçmiyor.

Halka kuru ekmek yiyin diye vaaz veren Şahin Tin hakkında bir de CHP’li bir milletvekili arkadaşımız geçen yıl bir belge çıkarmıştı.

Ankara’da yediği yemekleri de Denizli’nin AKP’li Çivril ve Babadağ belediyelerine fatura ediyormuş bu arkadaş...

Halkın vergileriyle oluşan belediye bütçesi, bu arkadaşın Ankara’da yediği yemeklere gidiyor!

Bu milletvekili olanı.”

‘YİNE KÜFÜRBAZA İHALE VERİLEN BİR SABAHA UYANDIK’

Erkan Baş basın toplantısında yolsuzluk operasyonları sürecinde halka ettiği küfürle hatırlanan ve AKP iktidarındaki tüm “mega projeleri” tek başına ya da konsorsiyum içinde yer alarak üstlenen Mehmet Cengiz’in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Cengiz Holding’e bağlı Cengiz Elektrik Şirketi’ne TBMM ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından milyonlarca liralık elektrik enerjisi ihalesi verilmesine ilişkin de konuştu.

Erkan Baş şunları söyledi:

“Bir de küfürbaz müteahhidi var, millete küfür edip ödeme garantili ihaleler sayesinde milletin vergisiyle karnını doyuruyor.

Yine bu küfürbaza ihale verilen bir sabaha daha uyandık:

TBMM ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2021 yılı elektrik enerjisi alım ihalesini de bu küfürbazın şirketine verilmiş.

Mehmet Cengiz’in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Cengiz Holding’e bağlı Cengiz Elektrik Şirketi, TBMM ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın milyonlarca liralık elektrik enerjisi ihalesini aldı.

Kamu İhale Bülteni’nde yer alan bilgilere göre, TBMM İşletme ve Yapım Başkanlığı 13 Kasım tarihinde 2021 yılı elektrik enerjisi alımı için bir ihale düzenledi. İhaleyi, 12 milyon 932 bin TL teklif veren Cengiz Holding’e bağlı Cengiz Elektrik Şirketi’nin kazandığı açıklandı.

Bunların bakanı var...

Sayıştay’da hakkında en fazla usulsüzlük tespiti yapılan Ulaştırma ve Karayolları’nın başındaki zat.

O da İBB’de yönetici olduğu dönemde adrese teslim ihalelerle anılıyor.

Haramzadeleri, NATO’nun paralarıyla, vatandaşın vergileriyle doyanları, küfürbazları, Katar’ın emirlerini doyurma bütçesi demiştik.

Milyonerleri ihya etme bütçesi demiştik.

Haklı çıktık ama eksik söylemişiz:

Milyonlara kuru ekmek bütçesi!”

‘ASGARİ ÜCRETİN ADI İNSANCA ÜCRET OLSUN’

Konuşmasında milyonlarca yurttaşın hayatını doğrudan etkileyen asgari ücret görüşmelerinin ikinci oturumunun bugün yapılacağını hatırlatan Erkan Baş, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un “Yoksulluğu sorun olmaktan çıkardık” sözlerine de yer verirken, “Zehra Zümrüt Selçuk, senin hakemliğini reddediyoruz. Ülkenin neredeyse yarısı asgari ücretle çalışıyor. Bugün asgari ücret, ortalama ücrete dönüşmüş durumda. 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırı 8 bin TL’nin üzerindeyken, işçinin ayda 2 bin 500 mü, yoksa 3 bin TL mi alması gerektiği tartışmasını reddediyoruz” dedi.

Erkan Baş şunları kaydetti:

“Çalışma Bakanı’na sesleniyorum:

Asgari ücretin adı insanca ücret olsun.

Günde 59 milyon TL harcayan Saray’ın işçiler için önerdiği insanca ücret neymiş görelim!

Küfürbaz müteahhitlerin, TÜSİAD’ın, MÜSİAD’ın, patron örgütlerinin işçilere reva gördüğü insanca ücret neymiş anlaşılsın.

Sevgili yurttaşlar, emekçi kardeşlerim...

İnsanca yaşamak istiyorsunuz ama bu iktidar insana da yaşama da düşman!

Bakın bütçe görüşmeleri yapıyoruz.

Saray’da hazırlanan, son gün önümüze konan, müteahhit ödemeleri halktan gizlenen ve şimdi de hızla kabul ettirilmek istenen bütçenin gerekçesini inceledik.

400 küsur sayfalık bütçe gerekçesinde pandemi 29, Covid 20 kez geçiyor.

Çoğunlukla kimi uygulamaların tarihlerinin ertelenmesine ilişkin atıflar.

Sağlık Bakanlığı ile ilgili bölümde doğal olarak pandemiye ilişkin kimi harcama atıfları var.

Ama bunlar dışında neredeyse hiç yok!

Bütçe hazırlayan Saray, pandemiyi unutmuş!

Pandemide işçiler mi ölüyor, emekçilerin desteklere mi ihtiyacı var, kimi sektörler kan mı ağlıyor?

Bular 2021 bütçesinde unutulmuş!

Ama dün AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bugün itibariyle toplam 100 gün işletmeleri kapatılan binlercesi dükkanını kapatmak zorunda kalan esnafa 3 ay boyunca 1000’er TL verileceğini duyurdu.

Esnaf 9 ay sonra Erdoğan’ın aklına geldi...

Zaten üç aydan fazla dükkanını kapatmak zorunda kalan, şimdi de durumu belirsiz olan yüzbinlerce esnaf ayda 1000 lira devletten destek alacakmış.

Biraz önce kuru ekmek hesabı yapmıştım.

Esnaf kardeşime de müjdeyi veriyorum. Kuru ekmek de sizin hakkınızmış!

Bakın bütçe görüşmeleri sırasında Çalışma Bakanı yalnız “yoksulluk” konusunda skandal sözler söylemedi.

Her gün birçok ferdini kaybettiğimiz sağlık çalışanları ailesiyle de küstahça dalga geçti.

Neymiş, Covıd-19’u meslek hastalığı listesine almaya gerek yokmuş. Vazife malulü sayılabilirlermiş...

240 civarında sağlık çalışanı, sadece işlerini yaptıkları için, zorunluluk gereği bu hastalığa yakalanıp hayatını kaybetti.

Ama bakan istiyor ki, siz vazife malulu olmak için başvurun, itiraz edelim, mahkemeye gitsin, 5 yıl sonra illiyet bağı tespit edilmesin, dosya kapansın!

Çalışma Bakanı harikalar diyarında ama onun diyarında emekçinin yeri yok!”

‘SÜLEYMAN’DAN BİZ KORMAYIZ AMA SARAY’DAKİ DİKKAT ETSİN’

Basın toplantısının son bölümünde “Bu basın toplantısında, bir kişiden de özel olarak bahsetmek istiyorum” diyen TİP Genel Başkanı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçen hafta Meclis’te yaptığı konuşmaya ilişkin açıklamalarda bulunurken, “Eskiden bir hortum Süleyman vardı, Beyoğlu’nda onun icabına bakmıştık. Bu Süleyman’dan da biz korkmayız, halk korkmaz. Ama Saray’daki dikkat etsin, bizden söylemesi” dedi.

Erkan Baş şunları söyledi:

“Her başarılı patronun arkasında kirli işleri halleden bir çete vardır.

Her zenginleşme öyküsü aynı zamanda bir el koyma, birilerini etkisiz hale getirme, ‘indirme’ öyküsüdür.

Patronlar bu adamlarından bazısını yanında koruma diye dolaştırır, bazısını arka planda tutar. Pek görünmesin, arkadan işleri halletsin diye.

Patronların adanmış, soğukkanlı, iş bitirici adamları vardır.

Gel dersin gelirler, git dersin giderler.

Geçtiğimiz gün Meclis’te vekillere ve halka hakaretler eden, Meclis’i provoke edip kendine yer bulmaya çalışan Süleyman Soylu da bunlardan biridir.

Fethullahçılara övgüler düzdüğü, arada AKP’ye küfürler ettiği bir dönemi vardı.

Bunu getirdiler bakan yaptılar.

Sonra istifa etti.  Şimdi unutturulmak isteniyor….

O da reisime bağlıyım diye koltuğuna döndü.

Şunu açıkça söyleyelim, hukuk olmayan, hesap sorulamayan bir memlekette, eline oyuncak olarak bakanlık verilmiş şımarık bir zengin aile çocuğunun tehditleri vız gelir.

Bu Süleyman Soylu geçen hafta meclise geldi.

Önce Diyarbakır’da Newroz kutlamasında Kemal Kurkut’un polis tarafından katledilmesini yani bir yargısız infazı aklamaya çalıştı.

Ardından daha önce hiç tanık olmadığımız naralar, hakaretler, küfürler eşliğinde bir konuşma yaptı. Konuşmasının özeti: ‘Ohh, terörist, haysiyetsiz!’

‘SARAY’IN AYAKÇILARI BÖYLEDİR…’

O ohh diye höykürmesinin nedenini ben size anlatayım...

Zenginlerin adamları, Saray’ların adamları, ayakçıları, iş bitiricileri böyledir.

Saray’daki ahretliğini yapar, nöbetçiler oh çeker!

Küfürbaz Cengiz sömürür, koruması oh çeker!

Katar Emiri arazileri yağmalar, ayakçılar oh çeker!

Mafya bozuntusu halkı tehdit eder, adamları oh çeker!

Kemal Kurkut’un anası ağlar, katili koruyanlar oh çeker!

Vatandaş açım diye intihar eder, memleketi yönetenler oh çeker!

Süleyman Soylu budur!

Biz daha önce çok Süleymanlar gördük. Hepsi geldi geçti.

Ben son olarak şunu söylemek istiyorum; biz bu Süleyman’dan korkmayız ama Saray’daki dikkat etsin. Bizden uyarması.”

Kaynak: İleri Haber