İHD Eş Genel Başkanları Av. Eren Keskin, İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında Adana’da açıklamalarda bulundu.

İnsan hakları savunucuları olarak her dönem baskıların olduğunu ifade eden Keskin,  “Ama mücadele korkunun önüne geçiyor. Dün olduğu gibi bugün de hak taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz” dedi.

İnsan Hakları Derneği Adana Şubesi, İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında Adana’da bulunan Eş Genel Başkanları Av. Eren Keskin İnsan Hakları Ortak Platformu Genel Sekreteri Feray Salman’ın katılımı ile basınla kahvaltıda bir araya geldi.

Etkinlikte konuşan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, insan hakları mücadelesinin Türkiye’de her zaman zor olduğunu ancak bu dönem şiddetin daha yoğun, ifade özgürlüğünün alabildiğine kısıtlandığı bir süreçten geçildiğini ifade edildi.

90’lı yılların kontrgerilla cinayetler, ifade özgürlüğünün ihlal edildiği uygulamalarla insan hakları açısından zor bir süreç olduğunu dile getiren Keskin, “AKP hükümeti bu dönemi beyaz Toroslarla ifade ediyor. “Beyaz Toroslar bir daha sokaklara inmeyecek” demişti. Ama bugün insan hakları ihlallerinin daha büyük araçlarla geri döndüğünü gördük. Bir çok arkadaşımız cezaevlerinde işkence gördü. İfade özgürlüğü hiç olmadığı kadar ihlal ediliyor” dedi.

OHAL’DE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ ARTTI

Birçok yerde hak ihlallerinin hem tür bakımından arttığını, hem de eski ihlallerin yeniden ortaya çıktığını ifade eden İHOP Genel Sekreteri Feray Salman ise, insan hakları mücadelesinden bahsederken sözlerine Hrand Dink ve Tahir Elçi’yi anmadan başlamak istemediğini ifade etti.

İçinden geçilen OHAL sürecindeki hak ihlallerine dikkat çeken Salman, “En az 135 bin kişi çalışma hakkından mahrum bırakıldı. Herhangi bir işte çalışma imkanları ortadan kaldırıldı. İşten yoksun bırakılmak eğitimden ve sağlık hakkından da mahrum bırakılmak anlamına geliyor” dedi.

Bunu pek çok kamusal haktan mahrum kalmak anlamına gelen “medeni ölüm” kavramı ile açıklayan Salman, “Vicdani retçilerde kullandığımız bu kavram bugün ihraç edilenler için geçerli” dedi.

'CEZASIZLIK POLİTİKASI DEVAM EDİYOR'

OHAL’in bir başka yönü olan cezasızlık politikasına dikkat çeken Salman, insan hakları ihlalleri karşısında OHAL var denilerek mahkemelerin ceza vermediğini söyledi.

Büyükada soruşturması sürecinde insan hakları savunucularının casusluk ve hainlikle suçlandığını hatırlatan Salman, “Bunu yargıya götürünce yargı ‘ifade özgürlüğü’ dedi. Bu ifade özgürlüğü değildir. Ayrımcılık yapan sözler ve nefret söylemi cezalandırılmadığı sürece yeni ihlaller devam edecektir. Bize de ihlallere karşı mücadele etmek düşüyor” dedi.

(Kaynak: Evrensel)