Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Suriye’ye yönelik kara harekatına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Binlerce kilometre öteden gelip her yeri yakıp yıkanlar Türkiye'nin hassasiyetine saygı göstermek zorunda. Kimseden izin almadığımız gibi kimseye de hesap vermeyiz” dedi.

Öte yandan Erdoğan, “Sınır ötesi harekatlar yürüttüğümüz yerlerde hiçbir kardeşimizin endişesi olmasın. Kimsenin kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine göre ayrımcılık yapmayız. Attığımız her adım hepimiz için daha güzel geleceğin inşa etme amacını taşımaktadır. Hiçbir yere öldürmek, yıkmak, yok etmek için gitmedik, gitmeyiz. Yaşatmak, ihya ve inşa etmek için varız” dedi.

İSTİKLAL SALDIRISI

Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"İstiklal saldırısı: İstiklal Caddesi'nde meydana gelen saldırının hemen akabinde olayın faili ele geçirilirken, eylemle bağlantılı çok sayıda kişi yakalandı. Terör saldırılarıyla verilen mesajı gayet iyi anlıyor ve yanıtını sahada veriyoruz. Güney sınırlarımız boyunca yürüttüğümüz harekatlarla kayıp veren terör örgütü havan saldırılarıyla masumların kanını akıtarak kirli yüzünü gösterdi. Terör örgütünü son militanına kadar yok etme ahdimizi bir kez daha tekrarlıyoruz.

SURİYE'YE KARA HAREKATI

Bugünkü Kabine Toplantımızda güvenlik tehditleriyle devam eden harekatları ayrıntılı bir şekilde değerlendirdik. Pençe-Kilit Harekat bölgesinde verdiğimiz 7 şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ülkemizin sınırlarını 30 kilometre derinliğinde güvenlik şeridi ile koruma altına alma kararımız yaşadığımız her hadiseyle biraz daha güçlenmektedir.

Binlerce kilometre öteden gelip terörist masum ayrımı yapmadan her yeri yakıp yıkanlar Türkiye'nin bu hassasiyetine saygı duymak gerekir. Biz kimseden izin almadığımız gibi kimseye de hesap vermeyiz. İsim değişikliği oyunlarıyla tescilli terör örgütünü destekleyenlerin riyakarlıklarına tahammül etme durumunda değiliz.

Küresel güvenlik mimarisini kökünden değiştirecek hadiseler yaşadığımız dönemde Türkiye maruz kaldığı sayısız haksızlığa ve ambargoya rağmen kendi ihtiyaçlarını karşılayacak seviyeye gelmiştir. Artık içi ve altı boş tehditlere kimsenin gücü yetmeyecektir. Türkiye düşmanı lobilerin zorlamasıyla, siyasi söylem düzeyinde eski alışkanlıklarını sürdürmeye çalışanların da bu gerçekle yaşamaya alıştıklarını görüyoruz.

"ULUSLARARASI SİYASETTE EBEDİ DOSTLUK VE DÜŞMANLIK OLMAZ"

Uluslararası siyasette ebedi dostlukların ve ebedi düşmanlıkların olmayacağı, temel ilkelerden ödün vermeden dönemin şartlarına göre hareket edilmesi gerektiğini biliyoruz. Bölgesel, siyasi, insani krizlerdeki farklı yaklaşımlarımız sebebiyle ilişki seviyesini düşürdüğümüz kimi ülkelerle selamı sabahı ilanihaye kesmedik. Türkiye'nin siyasi, diplomatik ve askeri gücü aynı zamanda umudunu bize bağlamış kardeşlerimizin teminatıdır.

Sınır ötesi harekatlar yürüttüğümüz yerlerde hiçbir kardeşimizin endişesi olmasın. Kimsenin kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine göre ayrımcılık yapmayız. Attığımız her adım hepimiz için daha güzel geleceğin inşa etme amacını taşımaktadır. Hiçbir yere öldürmek, yıkmak, yok etmek için gitmedik, gitmeyiz. Yaşatmak, ihya ve inşa etmek için varız. Hiç kimse Türkiye'nin adalet ve dayanışma odaklı politikalarından rahatsız olmasın. Hiç kimse Türkiye'nin dostluk ve işbirliği merkezli diplomatik açılımlarından rahatsız olmasın.

Hiç kimse Türkiye'nin güvenlik ve huzur çemberini genişletme amaçlı askeri harekatlarından rahatsız olmasın, bu ülkenin tarihinde sömürge, vahşet, bencillik yoktur. Bu ülkenin tarihinde sadece adalet, şefkat, merhamet, birlikte yaşama tecrübesi vardır. Sivil veya asker verdiğimiz her şehidin şanlı hatırası bu kutlu mücadelede yolumuzu aydınlatan ışık olarak ebediyen kalbimizde yanacaktır.

TAHIL KRİZİ

Rusya ve Ukrayna liderleriyle kimi zaman yüz yüze, kimi zaman telefon görüşmeleriyle bölgemizde yaşanan krizin etkilerini en aza indirmeye çalışıyoruz. Önceki hafta bir dizi telefon görüşmesi yaptık. Tıkanma aşamasına gelen tahıl sevkiyatın 120 gün daha uzatılmasını sağladık.

DÜZCE DEPREMİ

Türkiye'nin deprem ülkesi olduğu gerçeğini Düzce'de meydana gelen 5.9 şiddetindeki sarsıntıyla bir kez daha hatırladık. Hamdolsun önemli yıkıma ve kayba sebep olmayan depremin ardından bakanlarımız ve tüm kurumlarımız vatandaşlarımızın yanında yer almış, her türlü destek sağlanmıştır.

Acil yardım ödeneği olarak 87 milyon lira deprem bölgesinde kullanılmış, 7 bin 500 haneye eşya desteği verilmiş, hafif hasarların tamiri için destek sağlanması kararlaştırılmıştır. Düzce, Cumayeri, Çilimli, Gölyaka ve Gümüşova ilçelerimizdeki daha önceki afetlerde olduğu gibi TOKİ tarafından yenileri süratle inşa edilecektir.

"SÖZLEŞMELİ PERSONEL STATÜSÜNÜ YENİDEN BELİRLEDİK

Hazırlıkları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızca yürütülen kamudaki sözleşmeli personelin kadroya geçirme hususunu ve sözleşmeli personel statüsünü yeniden belirledik, değerlendirdik. Mevzuat karmaşasını gidermek suretiyle sözleşmeli personel statüsünü yeniden belirledik. Sözleşmelerinin kadroya geçişlerinde 3 yıl çalışma şartı aranacak, 1 yıl da aday memurluk süreci olacaktır. Sözleşmeliden kadroya geçiş 3 artı 1 yıllık sürede gerçekleşecektir. Henüz bu süreyi doldurmamış olanlar 3 yılın sonunda aynı hakkı elde edeceklerdir. Daha önce kadro düzenlemesinin dışında tutulan kişiler doğrudan kadroya geçme hakkını kullanabilecektir.

"424 BİN SÖZLEŞMELİ İSTERSE KADROYA GEÇEBİLECEK"

Kamudaki 520 bin personelden 424 bini isteğe bağlı olarak kadroya geçebiliyor. Sözleşmeli askeri, akademik, sanatçı, meclis danışmanı, sağlık yöneticisi ve tamamı sözleşmeli kurum çalışanlarıdır. Sözleşmeliden kadroya geçmek istemeyen personelin hakları şahsa bağlı şekilde devam edecek sonra kadroları kendiliğinden ilga olacaktır. Kurumlar arası nakil hakkına 4 yılın sonunda kavuşacaktır. Kamu çalışanlarının önemli sorunu daha çözerek sözleşmeli kadrolu statüsünü daha adil ve sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyoruz.

"EYT ÇALIŞMAMIZI EN KISA SÜREDE PAYLAŞACAĞIZ"

Hukuki düzenlemenin en kısa sürede Meclis'te çalışarak hayata geçirmesini sağlayacağız. Emeklilik için yılını doldurup, yaş şartını bekleyenler, geçici işçilerle ilgili çalışmalarımızı da en kısa sürede tamamlayıp kamuoyuna açıklayacağız. Sanayimizin en büyük sıkıntısı olan çırak, kalfa ve usta ihtiyacının karşılanması yolunda önemli mesafe kat ettik. 7 uluslararası meslek lisesi kurduk. Perşembe günü İstanbul'da yapılacak OECD Mesleki Eğitim Zirvesi'nde bu alandaki çalışmalarımızı katılımcılarla değerlendireceğiz.

"ENFLASYON YILBAŞINDAN İTİBAREN CİDDİ DÜŞÜŞ EĞİLİMİNE GİRECEK"

Yılın ilk yarısında Merkez Bankası kaynaklarından yüzde 9 faiz oranı, 2 yılı ödemesiz 10 yıl vadeyle 150 milyar lira yatırım kredisi kararı almıştık. 100 milyar lirasını sanayi, 50 milyarı turizm sektörlerine tahsis etmiştik. Bugüne kadar ülkemizin 60 farklı şehrinden 500'e yakın firma 75 milyar lira kredi kullandı. Yatırımcılarımızı ihracata yönelik alanlar başta olmak üzere bu krediden istifade etmeye davet ediyorum.

Enflasyonun yılbaşından itibaren ciddi bir düşüş eğilimine gireceği bir süreçteyiz. Bu dönemde yeni bir kampanyanın alevlendirdiğini görüyoruz. Ortaya koyulan ithamlar Ticaret Bakanlığımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir. Kamuoyunda huzursuzluğa yol açan her rahatsızlığın üzerine gitmek bizim görevimizdir. Ticaret Bakanlığımız önümüzdeki günlerde yeni uygulamayı devreye alacaktır. Vatandaşlarımızdan biraz daha sabır ve metanet bekliyoruz."