Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabinesi toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgını nedeniyle yüz yüze eğitime verilen arayı 15 Şubat 2021'e kadar uzattıklarını kaydetti. 

Erdoğan, AİHM Büyük Dairesi'nin Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'la ilgili verdiği derhal serbest bırakılması yönündeki karara ilişkin bu kez muhalefetin tutumunu eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendileri bu işlerde yetki sahibi olsalar, bu terörist destekçisini hemen serbest bırakacaklar" diye konuştu. 

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

İSTİKLAL MARŞINA SAHİP ÇIKAMAZLAR

Önce İstiklal Harbimizin başlangıcı olarak kabul ettiğimiz Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının 19 Mayıs'ta Samsun'a çıkışlarının 100. yılını idrak ettik. 22 Haziran Amasya, 23 Temmuz Erzurum, 11 Eylül Sivas kongresiyle devam etmiştir. Gazi Mustafa Kemal'in Ankara'ya gelmesinin ardından istiklal mücadelesi yeni bir safhaya gelmiştir. Biz tek millet tek bayrak tek devlet dedikçe yüzlerini buruşturanların, biz büyük ve güçlü Türkiye dedikçe kulaklarını kapatanların İstiklal Marşı'na sahip çıkması mümkün değildir.

İLK HABERLEŞME UYDUMUZU 2022'DE UZAYA GÖNDERECEĞİZ

Bugünkü kabine toplantımızda ulusal siber güvenlik stratejisi ve eylem planını da görüştük. Dijitalleşmeyle birlikte siber tehditlerde de artışlar yaşanıyor. Esasen savunma sanayi projelerimizin temel bileşenleri arasında dijital sistemler ilk sıralarda yer alıyor. Devletler vatandaşlarının can ve mal güvenliği yanında dijital bilgilerini ve aldıkları hizmetleri de korumak mecburiyetindedir. Her şeyiyle kendimizin üretimi olan ilk haberleşme uydumuzu, inşallah 2022'de uzaya gönderiyoruz. Alternatif maliyetleri onlarca milyon dolar olan pek çok projeyi bir süredir ülkemizde yürütebilecek kapasiteye zaten ulaşmıştık. 'Bir milyon yazılımcı' böyle bir projeye gençlerimizin ilgisi, geleceğimiz için bize umut vermiştir. Şimdi bu çalışmaları daha da ileri taşıyoruz. Kendi milli siber güvenlik teknolojilerimizi geliştirmek suretiyle, güçlü ve caydırıcı bir altyapı oluşturuyoruz. Teknolojiye yön veren bir ülke konumuna gelme hedefimiz doğrultusunda, Mavi Vatan'dan siber uzaya kadar her sahada egemenlik haklarımıza sahip çıkacağız. Bu amaçla, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın öncülüğünde, ilgili tüm tarafların katılımıyla uzunca bir süredir yürüttüğümüz çalışmalarda sona gelinmiştir. İlk aşaması 2020-2023 dönemini kapsayan bu planda belirlenen faaliyetleri hayata geçirerek, ülkemizin dijital altyapılarını siber saldırılara karşı, inşallah güvenli hale getireceğiz. Bununla kalmayacak, Türkiye'nin bu alanda, kendi ürünleri ve firmalarıyla uluslararası düzeyde söz sahibi olmasını da sağlayacağız. Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planımızın, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

TARIMSAL MİLLİ GELİRDE İLK SIRAYA YÜKSELDİK

Türkiye'nin Avrupa'dan Asya'ya uzanan toprakları kendi imkanlarını karşılayacak bir imkan sağlıyor. Son dönemde yaptığımız altyapı sayesinde ülkemiz önemli bir ihracatçı konumuna gelmiştir. Türkiye, geçtiğimiz 18 yılda, tarımsal milli gelirini 37 milyar liradan 278 milyar liraya yükselterek, Avrupa'da ilk sıraya yükselmiştir. 

Geçtiğimiz yıl 197 farklı ülkeye tarımsal ürün ihraç ederek, 18 milyar gelir elde ettik. Un ihracatında dünyada 1. makarna ihracatında 2. sıradayız. Çiftçimize verdiğimiz destekleri bu dönemde 12 kat arttırarak, bitkisel üretimimizi 124 milyon tonla Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine çıkardık. Tarımsal üretimdeki artış kendi kendine gelişmedi. Bunun için destekler yanında çok büyük suluma projelerini hayata geçirdik. Biz son 18 yılda sulama amaçlı 600 baraj, 423 gölet 1457 sulama tesisi yaparak milletimizin hizmetine sunduk. 

Toprak nedir, çiftçi ne iş yapar, üretim nasıl yapılır, bilmeyenler ağızlarını her açtıklarında saman ihracatından bahsedenler aslında cahilliklerinden bahsediyorlar. Saman ihracatımız, 84.5 bin ton geliri de 14 milyon dolardır. İthalat dedikleri saman bin 953 tondur. Söyledikleri sadece yalan, iftira ile belki günü kurtarmak mümkündür ama bu tarzın ne çiftçiye ne de ülkemize bir faydası vardır.

KİRALANAN TOPRAK MİKTARI ÜLKEMİZİN YÜZÖLÇÜMÜNÜN 3 KATI

Aziz milletim salgın döneminde en çok konuşulan konulardan biri gıda üretimi ve sürdürülebilir olmasıdır. Bugünkü anlayışla 1 asır sonrasıyla çok farklılık çıkacağı ortadır. Şimdiden kiralanan toprak miktarı ülkemizin yüz ölçümünün 3 katına ulaşmıştır. Bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Toprak kiralamaktaki amaç bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil, yarım asır sonrasının planını yapmaktır. Türkiye olarak biz de toprak kiraladık. Dünyanın başka hiçbir yerinde hükümetlerin böyle ithamlara maruz kaldıklarını göremezsiniz. Çiftçilerimizi, üreticilerimizi insanımızı bize karşı kışkırtmak için tamamı yanlış söylemlerle gündem oluşturmaya çalışan bu zihniyeti çok iyi tanıyoruz. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini anlatmadan önce soframızda eksikliğini hissetmediğimiz, yüreği tertemiz çiftçilerimize şükranlarımı sunuyorum. Üreticilerimize hakkını teslim etmek için 18 yıldır çalışıyoruz. 

BU ZİHNİYETİN ÜLKEMİZE TALİP OLMASI KARA MİZAH

Karşımızda, ülkemize kaynak girişi sağlamak için hayata geçirdiğimiz uygulamaları dahil fuhuş, organ kaçakçılığı gibi durumlarla itibarlandıracak kadar izandan noksan bir anlayış var. Devlete bu şekilde gelir elde edileceğine düşünen bu zihniyetin ülke yönetimine talip olması kara mizahtır. Sanayide 43 bin yeni organize sanayi parseli kazandırdık diyoruz, toplu konutta 900 bin yeni konut kazandırdık diyoruz, orman varlığımızı 1,9 milyon arttırdık diyoruz, velhasıl her konuda Cumhuriyet döneminde yapılanların kat be kat üstünde ihraçlarımızı sürdürüyoruz. Hiçbir somut ayakları yere basan uygulanabilir, hesabı kitabı yapılmış projeleri yok. Aslında böyle bir dertleri de yok. Haklarını yemeyelim, Türkiye aleyhine alınan her kararın, yapılan her saldırının yılmaz savunuculuğunu üstlenme görevini de bir hakkın ifa ediyorlar.

VAY EFENDİM SEN NASIL BÖYLE BİR ŞEY SÖYLERSİN

Mesela AİHM aykırı bir karar sergiledi. Biz de çıktık 'Bu karar hukuki değil siyasi bir karar, izin veremeyiz' dedik. Vay efendim sen nasıl böyle bir şey söylersin. Kendileri böyle işlerde yetki sahibi olsalar, ellerinde insanların kanı olan bu terörist destekçisini hemen serbest bırakacaklar. Lafa gelince her fırsatta Atatürk'ün partisiyiz diye övünen bu kişiler kendilerine 'Mustafa Kemal'in askerleri değil it sürülerisiniz' diyen yöneticisine bile ses çıkaramamışlardır.

DIŞ FİNANSMAN AÇIĞIMIZI KAPATIYORUZ

Koronavirüs salgını mutasyonların yol açtığı belirsizliklerle ağırlaşarak devam ediyor. Türkiye, her alanda salgın sürecini başarıyla yürüten ülkelerin arasında yer alıyor. Son kabine toplantımızda, 1 milyon 240 bin esnafımıza yönelik 5 milyar TL'lik destek ödemesini kamuoyuyla paylaşmıştık. Milletimize aktardığımız nakdi destek 45,5 milyar liraya ulaştı. Asgari ücret 2021 Ocak ayı itibari ile yüzde 21,5 artışla 2.826, evli ve çocuklu çalışan için 3 bin 14 lira olarak uygulanacaktır. Kısa çalışma ödeneğini şubat ayının sonuna, nakdi ücret desteğinin süresini ise 17 Mart tarihine kadar uzattık. Yılın ilk 11 ayındaki yatırım talebi geçen seneye göre yüzde 30 artış gösterdi. Ülkemizin köklü otomotiv firmalarından biri, 20 milyarın üzerinde yatırım ile 3 bin istihdamı sağlayacak bir projeye başladı. Batarya üretimi için de uluslararası bir anlaşma imzalandı. Açtığımız lityum fabrikası da batarya üretimi için önemli bir yatırımdır. Akıllı telefon üretimi için küresel markalar ülkemize geliyor. İşte bu tür yüksek katma değerli yatırımlarla cari açığımızı kapatıyor, dış finansman açığımızı kapatıyoruz.

İNGİLTERE'YLE İMZALAR YARIN ATILIYOR

İhracatımız 25 Aralık itibariyle 2020 yılı hedeflerinin üzerine çıkarak 166 milyar doları buldu. Bu vesile ile dış ticaretimizin açısından önemli bir müjdeyi sizle paylaşmak istiyorum. İngiltere'nin AB'den ayrılma takvimi perşembe günü başlıyor. Yapılan uzun müzakereler sonrasında İngiltere ile serbest ticaret anlaşması imzalama aşamasına geldik. Yarın bu anlamanın imzaları atılıyor. Gümrük Birliği Anlaşması'ndan sonraki en önemli ticari anlaşmamız olacaktır.

SİPARİŞ VERDİĞİMİZ AŞILARIN YILBAŞINDAN ÖNCE GELMESİNİ ÜMİT EDİYORUZ

Hiç şüphesiz salgın döneminde dünyanın geri kalanı gibi herkesin umudu aşı çalışmalarıdır. Aşı tedarik ve geliştirme çalışmalarının gerisinde kalmamız kesinlikle mümkün değildir. Tüm aşı çalışmalarını yakından takip ediyor, neticesine göre anlaşmaları yapıyoruz. Çin'den sipariş verdiğimiz aşıların yılbaşından önce ülkemize gelmesini ümit ediyoruz. Almanya'dan gelecek aşılarını ocakta ulaşacağını umut ediyoruz. Konunun her gündeme gelişinde ilgili bakanlıklarımıza aşıların yakından takip edilmesi konusunda kesin talimat veriyorum. İnşallah kendi üretimimiz olan aşıyı en kısa sürede milletimizin hizmetine sunmakta kararlıyız.

YÜZ YÜZE EĞİTİM VERİLEN ARA UZATILDI

Okullarımızdaki yüz yüze eğitime verdiğimiz arayı, 15 Şubat 2021'e kadar uzatıyoruz.