Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başörtüsü ve aileyle ilgili düzenleme hakkında CHP Genel Balkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim, bunu da yapabiliriz. Parlamentoda çözülmüyorsa millete götürelim, kararı millet versin” dedi.

Kılıçdaroğlu, bu ay başında, ‘başörtüsüne yasal güvence’ye dair kanun teklifi sunacaklarını açıklamıştı. Erdoğan böyle bir sorunun bulunmadığını savunarak, muhalefete “Gelin çözümü anayasa düzeyinde sağlayalım“ diye seslenmişti. 

Bunun üzerine CHP liderinden ”Eğer arkasında yine kurnaz bir ajanda çıkmazsa her türlü desteği vermeye hazırız” yanıtı gelmişti. Erdoğan, sonrasında düzenlemeye aileyi ve LGBTİ+’yı da ekleyeceklerini söylemişti.

Erdoğan, Malatya’da Battalgazi Devlet Hastanesi, Hekimhan Tünelleri, Kuru Kayısı Lisanslı Depo ve Borsası ile yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenindeki konuşmasında da bu konuya değindi.

Erdoğan söz konusu ‘düzenlemelerle’ ilgili Kılıçdaroğlu’na “Sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim, bunu da yapabiliriz. Parlamentoda çözülmüyorsa millete götürelim, kararı millet versin” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Eskiden terör sorunlarda bir numaraydı, şimdi kaldı mı? Ah ah, nereden nereye… Milletimizin günlük hayatının kalitesini eser ve hizmet siyasetimizle yükselttik. Eskiden 9’dan 10’dan sonra sokaklara çıkılabiliyor muydu? Yarın Diyarbakır’dayım, akşam 8, 9, 10 dışarı çıkılmazdı. Şimdi saat 12, 1 herkes sabaha kadar oralarda eğleniyor.

Her kesimden insanımızın hak ve özgürlük talebimizi sessiz devrimlerle karşıladık. Evinin annesi hanım kardeşlerimizi, hayatın diğer alanlarında da var olmalarını tüm imkanları önlerine sererek destekledik.

CHP Genel Başkanı başörtüsü tartışmasını yeniden açtı. Eğitimdeki ve kamudaki başörtüsü özgürlüğünü de hala hazmedemeyenlerin yüzlerindeki sahte maskenin aralandığını gördük. Biz kadınlarımızı asla başı açık ya da başörtülü diye sınıflandırmadık. Bay Kemal senin yanındakiler ne yaptılar, üniversitelerimizde ikna odaları kurdular. Orada yavrularımızın başörtülerini maalesef başlarından çekerek aldılar. Benim kendi kızlarım, imam hatip öğrencisi olduğu halde imam hatip okuluna gitme noktasında sıkıntıya düştüler. Ben kızlarımdan bir tanesini bir müdürü arkadaşım olan imam hatip okuluna gönderdim. İstanbul’dan başka şehre. Niye? Çünkü zulmediyorlardı. Bay Kemal siz busunuz bu.

Başörtüsü özgürlüğünü gel anayasa güvencesine alalım dedim. Bakalım gelebilecek mi? Göreceğiz. Biz şimdi hazırlıkları yaptık. Anayasa değişikliğini Meclis’e göndereceğiz, gelir ya da gelmez, maksat tüm milletimiz bunu görsün, tanısın. Yandaşlarını da tanısın. altılı masayı da tanısın.

Sapkın akımların dayatmalarına karşı ailenin korunmasını da ekleyerek anayasa değişikliği teklifinin hazırlığına başladık, bakalım kim nasıl bir tavır içine girecek. Yeterli çoğunluk sağlanırsa Türkiye için önemli bir kazanım olacaktır. Aksi yönde bir durum ortaya çıkarsa, ülkemizi yeni, sivil anayasaya kavuşturma mücadelemizi inşallah seçimden sonra da sürdüreceğiz. Hatta ilk defa bugün açıklıyorum. Sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim, bunu da yapabiliriz. Parlamentoda çözülmüyorsa millete götürelim, kararı millet versin.

PrintPocketPinterestFlipboardTumblrWhatsAppTelegramPush to KindleTwitterFacebook