Erdoğan, “Milli Uzay Programı ile ülkemizin tıpkı kara, deniz ve hava sahalarındaki menfaatleri gibi uzaydaki çıkarlarını da savunmak namus borcumuzdur. Milli teknoloji hamlemiz ve Teknofest kuşağı gençlerimiz, kendi projeleri ile gökleri fethetmeye hazırlanıyoruz. Dijital seferberlikle yapay zekadan siber güvenliğe kadar yenilikçi teknolojilerde ülkemizi öncü bir konuma taşıyoruz” dedi.

Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:

"Türkiye'nin uzay macerasında yeni bir aşama olan bu uydumuza kadar geçen süreç, aslında ülkemize eser ve hizmet ziyaretinin hangi engeller aşılarak yürütüldüğünün hikayesidir.

TÜRKSAT 3A uydusunu 2008'de uzaya fırlattığımızda birileri bizlere istihza ile yaklaşmıştı. Bunlar projemize yönelik küçümseyici tavırları ile aslında kendi vizyonsuzluklarını, kendi ülkelerin olan güvensizliklerini sergiliyordur. Birilerinin kendi aklınca dalga geçen 3A, 14 yılın ardından hala aktif çalışıyor.

Uzay vatana yeni uydular da gönderdik. TÜRKSAT 4A, TÜRKSAT 4B uzaydaki yerini aldı.

Şimdi bu uydularımızın yanına yenilerini ekliyoruz. TÜRKSAT 5A ve 5B'yi de fırlatarak, aynı senede uzaya iki uydu gönderebilen ender ülkeler arasında girdik.

Uzay deyince tek anladıkları çocukluklarında seyrettikleri uzay filmleri olan vizyonsuzlara kötü bir haberimiz daha var. Türk mühendislerinin geliştirdiği yerli milli gözetleme uydumuz İMECE'yi 2023 Ocak'ta, TÜRKSAT 6A'yı da 2023 ortalarında uzaya fırlatıyoruz. Uzaydaki uydu sayımız Bay Kemal, 10'a yükselecek.

Milli Uzay Programı ile ülkemizin tıpkı kara, deniz ve hava sahalarındaki menfaatleri gibi uzaydaki çıkarlarını da savunmak namus borcumuzdur.

Milli teknoloji hamlemiz ve Teknofest kuşağı gençlerimiz, kendi projeleri ile gökleri fethetmeye hazırlanıyoruz.

Dijital seferberlikle yapay zekadan siber güvenliğe kadar yenilikçi teknolojilerde ülkemizi öncü bir konuma taşıyoruz.

Vatandaşlarımız eskiden saatlerce, günlerce, haftalarca uğraşarak alabildikleri hizmetlere artık e-Devlet üzerinden saniyeler içinde erişebiliyor.

Ülkemizin uluslararası alanda Turkey olarak kullanılan ismini Türkiye'ye çevirerek sembolik öneme haiz bir adım daha attık. Artık Turkey yok, Türkiye var.  Bundan sonra uçaklarımızın gövdesine Turkish Airlines değil Türkiye Havayolları yazacağız.

Kırsala ve nüfus yoğunluğu düşük yerlere fiber altyapı götürecek ortak bir yapının kurulmasını destekleyeceğiz."