Gazeteci-yazar Fehim Işık, YPG-YPJ güçlerinin ve Burak El Fırat'ın ortaklaşa harekatı ile IŞİD'in Tel Abyad'dan temizlenmesi ardından Türkiye cephesinden YPG'ye yönelik başlatılan karalama kampanyalarına dikkati çeken bir yazı kaleme aldı. Yazısında, "Suriye’de özgürlük için mücadele eden halklara, bu halkların öncülüğünü yapan YPG ve YPJ güçlerine bunca düşmanlığın nedeni ne? IŞİD vahşi bir terör örgütü ise bölgenin onlardan temizlenmesi kimi, niçin rahatsız eder?" diye soran Işık, şu yanıtı verdi:

[...]IŞİD’in Rojava’da işgal ettiği bölgelerin önemli bir bölümü 1960’larda Suriye rejiminin Arap Kemeri politikası ile Kürtleri etnik temizliğe tabi tuttuğu, Araplaştırıldığı bölgeler. IŞİD bu bölgeleri iki yıl önce işgal ettiğinde kalan son Kürtleri de, kendisi ile birlikte hareket etmeyen diğer Arap, Türkmen ve Süryanileri de ya katletti, ya bölgeden göç etmeye zorladı. İşte YPG ve YPJ, kendi geleceklerini Kürdistan’ı Kürtsüzleştirmede, insansızlaştırmada bulan egemenlerin neden olduğu bu uğursuz politikaları yerle bir etti, ediyor. Bu lanetli politikalarının 40-50 yıl sonra da olsa, 80-90 yıl sonra da olsa bir işe yaramadığını tüm dünyaya gösterdi, gösteriyor. Bu yönüyle baktığımızda rahatlıkla anlıyoruz ki asıl mesele Kürtleri öcü gibi gösteren devlet veya örgütlerin kendi güvenlikleri değil, esasen devlet ve örgütlerin yaşama geçirdikleri ve ısrarla sürdürmek istedikleri lanetli anlayışların iflasının ispatıdır.

Ve kanımca en önemlisi; YPG ve YPJ yalnız IŞİD’i Tel Abyad’dan, yani Kürtlerin Girê Sipî’sinden kovmakla kalmıyor aynı zamanda birlikte hareket ettiği devrimci muhalif gruplarla, kendi geleceklerini bölgenin demokratikleşmesinde gören diğer halklar ve inançlarla birlikte, bir makûs talihi de yeniyor.

Birilerinin YPG ve YPJ’nin başarılarının ardından bunca saldırgan ve düşmanca tutum takınmasının bir nedeni de budur.

Erdoğan da dâhil IŞİD’i YPG ve YPJ’ye, halkların ve inançların birlikteliğine tercih etmelerinin bir nedeni de bu.

Yazının tamamı için tıklayınız.