Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale Savaşı'nın 101. yıl dönümü nedeniyle 18 Mart Stadyumu'nda düzenlenen törende konuştu. Erdoğan, "Şehadet bizim için korkulacak değil, ulaşılması gereken makamdır" dedi. Erdoğan, "Bir ülkenin vatan olması için şehit kanına ihtiyaç vardır" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bugün, Çanakkale deniz zaferimizin 101. yıl dönümünü hep birlikte idrak ediyoruz. Bir asır önce destan yazan tüm kahramanlarımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi şükranla yad ediyorum. Evlatlarını Çanakkale’ye, “Git evladım, yıllarca ben oğulsuz kalayım, şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım, haydi yavrum, haydi git, ya gazi ol, ya şehit” diyerek yollayan, kimi zaman da çocuğun şahadet haberini dahi almadan hayata gözünü yuman analara, babalara rabbimden rahmet niyaz ediyorum.

Aynı şekilde, binlerce kilometre öteden gelip burada hayatlarını kaybeden, o günden beri topraklarımızda misafir ettiğimiz diğer ülke askerlerini tazimle anıyorum.

1915 KÖPRÜSÜNÜ 2023'TE TAMAMLIYORUZ

Çanakkale Zaferi’ni bilmeyenler, bu savaşın hangi fedakarlıkla yapıldığını anlamayanlar, bugün yaşadıklarımızın anlamını da kavrayamazlar. O havayı teneffüs etmeyen hiçbir evladımız kalmamalıdır. Bugün, ortaokuldan liseye, liseden üniversiteye geçişte sınavlar var değil mi? İşte ben Çanakkale’nin ziyaret edilmesini ve burada verilen mücadelenin tarihi öneminin bilinmesini de aynı düzeyde önemli olarak görüyorum. Bu destanı inanıyorum ki bu nesil de aynı şekilde yazacaktır.

Milli Savunma Bakanlığımızdan, Milli Eğitim Bakanlığımızdan, Kültür Bakanlığımızdan, Gençlik ve Spor Bakanlığımızdan bunu öncelikli bir mesele olarak görmelerini istiyorum. “Çanakkale geçilmez” destanıyla düşmana dur diyen Çanakkale için 1915 Köprüsü’nü 2023’te tamamlıyoruz.

Biz şehitlerin suladığı bu topraklarda yetişmişiz. Şahadet bizim için korkulacak bir makam değil, ulaşılması gereken bir makamdır. Onlar ölü değil, diridirler ama siz bilemezsiniz. Onların rızkının kefili Allah’tır. Ve bu müjdeyle onlar yürürler. Ve kabrinden sonra da oradaki hali görünce son kez tekrar bu dünyaya dönmek isterler. Birileri anlamaz, onlar zanneder ki onlar tabutta giden normal cenazelerdir. Değil, değil.

Çanakkale muharebeleri asıl gücün teknoloji değil, inanç olduğunu bir kez daha göstermiştir. Biz aynı şekilde yürüyeceğiz. Yahya Kemal ne diyor? Şu kopan fırtına Türk ordusudur yarabbi. Onun için o bir varoluş mücadelesiydi. Pek çok sömürge ülkesi Çanakkale’den ve Kurtuluş Savaşımızdan aldığı cesaretle, ilhamla bağımsızlıklarına giden yola girmişlerdi. Buraya gelenler, Avustralyalılar, Yeni Zelandalılar... “Biz buraya niye geldik?” diye soruyorlardı. Öte yandan, aldatılmış Senegalli kardeşlerimiz... “Ben Müslüman kardeşime nasıl silah çekerim?” dediler.

'BİR ÜLKENİN VATAN OLMASI İÇİN ŞEHİT KANINA İHTİYAÇ VARDIR'

Benim Kürt'ü Kürt kardeşime öldürtenler kimler? Benim Mehmetçiğimin karşısına çıkanlar kimler? Polisimin karşısına çıkanlar kimler? Bunlara destek verenler kimler? Ama millet olmak kolay değil. Gençler sakın umudunuzu yitirmeyin. Biz bir ölürüz, bin deliririz, bunu böyle biliniz. Bir ülkenin vatan olması için şehit kanına ihtiyaç vardır.

Onun için ne diyoruz, tek millet diyoruz. Ne diyoruz, tek bayrak diyoruz. Üç, tek vatan... 780 milyon kilometrekareyle tek vatan. Tek devlet, dördüncüsü... Devlet içinde devlet tanımıyoruz. Paralel devletmiş, şuymuş, buymuş. Dün Çanakkale önlerine en modern gemileriyle, toplarıyla, uçaklarıyla gelenler hiç ummadıkları bir mağlubiyetle karşılaşmışlardır. Düşman gemileri birer birer Boğaz’ın o karanlık sularına gömülürken, dünyanın dört bir yanından getirilmiş seçkin birlikler erirken bile karşılarındaki gerçekliğe inanmak istememişlerdir.

'AYNI BOMBALAR SİZİN ŞEHRİNİZDE PATLAYINCA ANLAYACAKSINIZ'

Terör denen, karşımıza en ahlaksız yöntemlerle çıkan musibet işimizi zorlaştırıyor. Son örneğini Kızılay’daki bombalı saldırıyla yaşadık. Çok sayıda vatandaşımızın yaralanmasına sebebiyet verdi. Terör örgütlerinin maşa olarak kullandıkları mankurt dediğim bu aşağılık varlıkların.

Bölgemizde ne kadar terör örgütü varsa, Türkiye’ye karşı birleşti. Başta batı olmak üzer pek çok devlet ilkeli bir tavır ortaya koyamıyor. Brüksel’de toplantı var. Toplantının  yapıldığı binanın hemen arkasında, PKK’yı terör örgütü olarak kabul eden AB, bu ülkelerden biri Belçika, paçavranın dalgalandırıldığı çadır kurulmasına izin verebiliyor.

Bugün bayrağı indirmişler, oradaki posterleri indirmişler. Kimi aldatıyorsunuz ya. Samimi olun, dürüst olun dürüst. Bunun adı teröre teslim olmaktır. Bunlar teröre teslim oldular. Ankara’da patlayan bombanın, terör örgütü yandaşlarına şov yapma imkanının sağlandığı Brüksel’de patlamaması için hiçbir sebep yok. AB ülkelerinin aymazlık içinde olmaları, mayın tarlasında dans etmek gibidir. Bunun kaçınılmaz bir son olduğu da açıkça ortadadır. Koynunuzda yılan besliyorsunuz. Beslediğiniz o yılan her an sizi de sokabilir. Aynı bombalar sizin şehirlerinizde patladığında bizi anlayacaksınız ama o zaman çok geç olacak."