Londra merkezli Centre for Turkey Studies (CEFTUS) tarafından organize edilen halka açık bir oturumda gazeteci yazar Erdoğan Aydın 16 Nisan’daki referandumu ve teklif edilen anayasa değişikliklerini değerlendirdi.

Britanya Parlamentosu’nun Avam Kamarası’nda gerçekleşen programın ev sahipliğini Liberal Demokrat Parti sözcüsü Milletvekili Tom Brake üstlendi. Tom Brake açılış konuşmasında kendi partisi dahil Britanya’nın ana partilerinin Türkiye’deki ifade özgürlüğünün kısıtlanması, gözaltı ve tutuklamaların artması gibi gelişmeler konusunda endişeli olduğunu dile getirdi. Brake Türkiye’nin gelecek referandumu ile Brexit referandumunu karşılaştırarak Türkiye’de referandum öncesi bilgi kirliliğinin olmamasını ve siyasetçilerin kişisel çıkarlarının öne çıkmamasını umduğunu belirtti.

Erdoğan Aydın konuşmasında referandumdan hayır oyunun çıkması ile Türkiye’nin demokratik bir yola sürükleneceğini ama evet çıkması ile mutlak monarşiye dönüleceğini savundu.

BAŞKANI DENETLEYECEK HİÇBİR KURUM KALMAYACAK

Aydın referanduma götürülen anayasa değişiklilerinin Türkiye’yi 1982 anayasasından da geriye götürebileceğini zira 1982 anayasası her ne kadar özgürlükleri kısıtlayan bir yapıyı kökleştirmiş olsa da devletin kurumları ile yönetenleri denetleyebilecek bir anayasa olduğunu söyledi. Aydın, şimdi getirilmek istenen ‘Türk tipi’ başkanlık sisteminde ise yasama, yürütme ve yargıyı kontrolünde tutabilecek başkanı denetleyecek hiçbir kurumun kalmayacağını söyledi.

Aydın, başkanlık sisteminde partili başkanlık geleceğini, bakanları ve yardımcıları başkanın denetleme olmaksızın atayabileceğini, başkanın meclisi herhangi bir sebepten feshedilebileceğini, kanun hükmünde kararname çıkarabileceğini, olağanüstü hal ilan edebileceğini, Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden 12’sini, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 6 üyesini doğrudan atayabileceğini söyledi. Dolayısıyla yasama, yürütme ve yargının bir kişinin hakimiyeti altına geçeceğini söyleyen Aydın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fiilen kullandığı bu yetkileri şimdi anayasal düzleme getirecek olan başkanlık sisteminin Türkiye’yi gelişmekte olan demokrasi geleneğinden tamamiyle uzaklaştıracağını savundu.

OLAĞANÜSTÜ HAL DÖNEMİNDE YAPILMASI VAHİM

Konuşmasında Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’ne sunulan Venedik Komisyonu raporundan sıklıkla bahseden Aydın anayasal değişiklik için yapılan bu referandumun içeriğinin yanı sıra olağanüstü hal döneminde yapılmasının bir başka vahim bir durum olduğunu ekledi. Aydın Milliyetçi Hareket Partisi muhalifleri dahil “Hayır” kampanyası yürütmek isteyen herkesin açıkça engellendiğini, terörist ve ajan yaftası yapıştırıldığını ve bir korku ortamı oluşturulduğunu dile getirdi.

Avrupa Birliği üye ülkeleri ile olan gerilimin referandum öncesi iç siyaset malzemesi olarak kullanılmasına değinen Erdoğan Aydın, Suriye dolayısıyla ABD ve Rusya ile olan anlaşmazlıkları da ekleyince Türkiye’nin yalnızlaştığını söyledi. Müttefiklerini kaybeden bir ülkede referandum sonrası vaat edilen istikrarın nasıl olacağını sorgulayan Aydın ayrıca yeni anayasada Türkiye’nin etnik ve inançsal yapısına dair hiçbir önerme gelmediğini de ekledi.