Erdoğan, "Hepimizin bildiği gibi Kuran-ı Kerim'in ilk emri 'oku' ayetidir. Oku ve yaz emri, insana bilmediğini öğretendir. İçeriğinden bağımsız olarak yazının kendisi öylesine kıymetlidir ki büyüklerimizin üzerinde yazı bulunan herhangi bir kağıdın ayaklar altında bulunmasına rıza göstermediğini hatırlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Dünyada ırkçılığın arttığını ifade eden Erdoğan, “Geçmişte yaşanan acılardan, felaketlerden yeterince ibret alınmamış olacak ki, Dünya yeniden ırkçılığın, ayrımcılığın, İslam düşmanlığının arttığı bir yere dönüşmüştür. Batı medeniyeti yumuşak güç unsurları denen içerik üretimiyle istila etmiştir.Avrupa'daki seçimlere ırkçı partilerin iktidar olma seviyesine ulaşmaları kaygı vericidir. Yüzümüze tokat atana, ayağımıza çelme takana, haysiyetimizi saldırana eyvallah edecek değiliz” dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

"HÜSEYİN KUTLU HOCAMIZI TEBRİK EDİYORUM"

İstanbul Mushafı tanıtım toplantısı nedeniyle sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum.

Türk İslam sanatının en güzide eserlerinden biri olarak tarihteki yerini alacağına inandığım eseri hazırlayan Hüseyin Kutlu hocamızı tebrik ediyorum. Özellikle hat sanatının İslam dünyasındaki güzide isimleri İstanbul'a göç ederek faaliyetlerini burada sürdürmüşlerdir. Kültür sanat merkezi olan İstanbul bu anlamda dünyaya yön vermiştir.

"SANATKARLAR MUSHAF-I ŞERİF GELENEĞİNE BAŞKA BİR BOYUT KAZANDIRMIŞLARDIR"

İstanbul, ecdadın alimlere ve sanatkarlara gösterdiği ilgi, verdiği destek sayesinde asırlar boyunca doğudan ve batıdan gelen pek çok ilim ve sanat erbabına ev sahipliği yapmıştır.

Sanatkarlar Mushaf'ı Şerif geleneğine başka bir boyut kazandırmışlardır. Hamd olsun, asırlar boyunca kesintiye uğramadan, bozulmadan günümüze kadar gelmiştir. Hayatımızın her alanında, özellikle geleneği olan sanatları korumamız gerekiyor. İstanbul'un hat sanatının merkezi olmayı sürdürmesi, tarihimizin devamını, geleceğimizin aydınlığını göstermektedir. Yazı sanatımızın bugünkü temsilcilerini kutluyorum. Geleceği olan sanatlarımızı yozlaşmaya karşı korumak zorundayız.

Fatih Sultan Mehmet Han'dan günümüze İslam ve Türk coğrafyalarının kültür sanat merkezi olan İstanbul, bu alanlarda da dünyaya yön vermiştir. Hayatımızın her alanını ama özellikle de geleneği olan sanatlarımızı yozlaşmaya karşı korumak mecburiyetindeyiz. Konu Kuran-ı Kerim ise burada assa, riya, kibir sözkonusu olamaz.

"MEDENİYETİMİZ, KÜLTÜRÜMÜZ, HER TÜRLÜ YAZIYI İŞTE BÖYLE BİR YERE KOYMAKTIR"

Hepimizin bildiği gibi Kuran-ı Kerim'in ilk emri 'oku' ayetidir. Oku ve yaz emri, insana bilmediğini öğretendir. İçeriğinden bağımsız olarak yazının kendisi öylesine kıymetlidir ki büyüklerimizin üzerinde yazı bulunan herhangi bir kağıdın ayaklar altında bulunmasına rıza göstermediğini hatırlıyoruz. Medeniyetimiz, kültürümüz, her türüyle yazıyı işte böyle bir yere koymaktadır.

Tarihte farklı medeniyetlerin yükselişi ve düşüşüne şahitlik ediyoruz. Dünyanın son bir kaç asrına Batı medeniyetinin damga vurduğunu söylemek yanlış olmaz. Batı medeniyeti, dünyayı asıl sanatı, kültürü, sineması, müziği, sporu yani modern tabirle yumuşak güç unsurları denen içerik üretimi ile istila etmiştir. Mesela interneti, sosyal medyayı kullanmak herkesin hakkdır. İçeriğini siz üretmiyor, dilini ve mesajını siz yönetmiyorsunuz hak ve kolaylık olarak gördüğünüz şey kısa sürede gönüllü olarak sizi esir alan bir silaha dönüşür.

"TV DİZİLERİNDEN MÜZİĞE KADAR GENİŞ BİR ALANDA ÖZGÜN İÇERİKLERİMİZLE ŞİMDİ DÜNYAYA AÇILDIK"

Geçmişten ders çıkarmayan dünya yeniden ırkçılığın, İslam düşmanlığının yükselişe geçtiği bir döneme geçti. Avrupa'da ırkçı partilerin iktidara ortak alma desteklerine ulaşmaları üzüntü verici bir tablodur. Elbette haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz. Devletimizi güçlendirerek mücadelemizi sürdüreceğiz.-

Asıl mesafe kat etmemiz gereken yumuşak güç alanlarını medyayı, sporu, akademiyi ihmal etmeyeceğiz. Mimarimizi yeni bir yorumla yeniden ihya ettik. TV dizilerinden müziğe kadar geniş bir alanda özgün içeriklerimizle şimdi dünyaya açıldık.

Tarih farklı medeniyetlerin yükselişine ve düşüşüne tanık olmuştur. Son 3 asırdır ise ABD ve Avrupa kültürü dünyaya damga vurmuştur. Yumuşak güç unsurları denen içerikleriyle gündeme gelmiştir. Dilini ve mesajlarını siz üretmiyorsanız, sizi esir alan bir silaha dönüşür.

"YÜZÜMÜZE TOKAT ATANA, AYAĞIMIZA ÇELME TAKANA, HAYSİYETİMİZE SALDIRANA EYVALLAH EDECEK DEĞİLİZ"

Geçmişte yaşanan acılardan, felaketlerden yeterince ibret alınmamış olacak ki, Dünya yeniden ırkçılığın, ayrımcılığın, İslam düşmanlığının arttığı bir yere dönüşmüştür. Batı medeniyeti yumuşak güç unsurları denen içerik üretimiyle istila etmiştir.

Avrupa'daki seçimlere ırkçı partilerin iktidar olma seviyesine ulaşmaları kaygı vericidir. Yüzümüze tokat atana, ayağımıza çelme takana, haysiyetimizi saldırana eyvallah edecek değiliz.