Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya ve Türkiye gerilimini, Körfez ziyareti ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye’deki Alman şirketlere soruşturma açıldığı iddiasını yalanlayan Erdoğan, “Alman ekonomi bakanının ülkemizdeki yatırım şirketlerini ürkütmeyi amaçlayan beyanlarını şiddetle kınıyorum. Terörle, teröre bulaşanlarla siyaseti lütfen birbirine karıştırmayın. Ben, MİT'i, İçişleri Bakanım aradım sordum, Alman şirketleri ile ilgili soruşturma var mı? Hiçbir Alman şirketi ile ilgili bir soruşturma, araştırma yoktur, hepsi yalandır” dedi.

Alman hükümetinin Türkiye yargısı eleştirilerine yanıt veren Erdoğan, Türkiye yargısının Alman yargısından daha fazla bağımsız olduğunu savundu.

Erdoğan, “Almanya kendine çekidüzen vermelidir, bizi de asla ürkütemez. Kendi yargıları ne kadar bağımsızsa bizim yargımız onlardan daha da bağımsızdır. Biz bir çadır devleti değiliz, kabile devleti de değiliz” ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

EGE DEPREMİ

Dün geceki depremde ciddi bir hasar ortaya çıkmaması alınan tedbirlerin etkili olduğunu göstermiştir. Allah hepimizi ve tüm dünyayı bu tür afetlerden korusun.

36 ayda tamamlanması planlanan İkitelli Şehir Hastanemiz, İstanbul'a ve ülkemize sağlık alanında yepyeni bir vizyon katacaktır. Ben bu vesile ile Japon dostlarıma şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.

15 Temmuz darbe girişiminin hemen ertesi haftasında Japon dostlarımızla Rönesans İnşaat yetkilileri Ankara'da biraraya gelmişlerdir. Böylesine yüksek meblada bir anlaşmanın görüşmelerini aynı kararlılıkla devam ettirmek ancak gerçek dostların yapabileceği bir anlaşmadır.

Sinop'taki nükleer enerji santralinin de Japon dostlarımızla adımlarını atmak istiyoruz, bu konuda gecikmek istemiyoruz. Başbakan Abe ile de bunları görüşme fırsatı bulduk. Türkiye, kendisine destek veren dostlarını hiçbir zaman unutmayacaktır. Bizim inayete değil, birlikte çalışmaya, kazanmaya ihtiyacı var.

ALMANYA'YA TEPKİ: ALMAN ŞİRKETLERİ HAKKINDA SORUŞTURMA YOK

Alman ekonomi bakanının ülkemizdeki yatırım şirketlerini ürkütmeyi amaçlayan beyanlarını şiddetle kınıyorum. Terörle, teröre bulaşanlarla siyaseti lütfen birbirine karıştırmayın. Ben, MİT'i, İçişleri Bakanım aradım sordum, Alman şirketleri ile ilgili soruşturma var mı? Hiçbir Alman şirketi ile ilgili bir soruşturma, araştırma yoktur, hepsi yalandır.

‘TÜRKİYE’Yİ KARALAMAYA GÜCÜNÜZ YETMEZ’

Buradan tüm dünyaya hatırlatmak istiyorum, Türkiye'yi karalamaya gücünüz yetmez.

Biz kazan-kazan esasına göre onlarla bugüne kadar çalıştık ama şu anda olayı farklı mecraya çekmek suretiyle Almanya-Türkiye ilişkisini zedelemek isteyenler yanlış yolda gidiyor.

‘ALMANYA KENDİNE ÇEKİDÜZEN VERMELİDİR’

"Türkiye'deki teröristleri Almanya'da saklayan hükümet önce bunun cevabını vermelidir. Onlara verilen maddi destekleri ne ile ifade edecekler. Ekranlarda sürekli yayınlanan ve AB'nin yasak koyduğu PKK'yı kendi caddelerinde Alman polisinin koruması altında gösteri yapmasına müsaade eden Almanya bunu ne ile izah edecek.

Almanya kendine çekidüzen vermelidir, bizi de asla ürkütemez.

‘BİZİM YARGIMIZ ALMAN YARGISINDAN BAĞIMSIZ’

Kendi yargıları ne kadar bağımsızsa bizim yargımız onlardan daha da bağımsızdır. Biz bir çadır devleti değiliz, kabile devleti de değiliz.  Esasen Almanya kökenli şirketler özel, ülkemizde özel bir yere sahiptir. Son 15 yılda 9 milyar dolara yakın yatırım yapan şirketler üzerinde baskı yapılmaya çalışılmaktadır. Dünyada serbest piyasa, pazar denen bir şey var. Bunlar serbest piyasayı da bilmiyorlar."

SEYAHAT UYARISI: YERSİZ, KASITLI BEYANLAR

"Seyahat uyarısını da son derece yersiz, kasıtlı beyanlar olarak buluyorum. Konu ülkemiz olunca hukuku hiçe saymalarını kabul etmiyoruz. Adım atarken adım başında polis vardı. Biz Antalya'daki zirvenin, her yönüyle dört dörtlük olduğunu kendileri ifade ettiler."

KÖRFEZ KRİZİ

"Türkiye bu bölgede yaşayan tüm halkları kardeşi olarak görmekte hepsinin de huzur içinde yaşamasını arzu etmektedir. Körfez'deki dostlarımız arasındaki kriz bizi son derece üzmüştür. Kalıcı olmaması için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Siyasi sorunlar gelip geçicidir. Ekonomik ilişkiler ise kalıcıdır.  Türkiye bu kardeşlerimizin ikinci evidir. Çözüm yoluna girmeye başladığını düşündüğüm krizin tamamen ortadan kalkması ile bu konuları bir daha konuşmaya gerek kalmayacağına inanıyorum."