Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, İzmir ziyaretleri kapsamında İzmir Seyyar Satıcılar Derneği ve Seyyar Satıcılar Esnaf Meclisini ziyaret etti.

Ziyarette Akdeniz’e EMEP MYK Üyesi Gürsoy Turan ve İl Başkanı Emine Uyar da eşlik etti.

Ziyarette konuşan Akdeniz, seyyar satıcıların güvencesiz çalışmak zorunda kaldığını söyleyerek, “Kuralsız çalışma düzeni kabul edilemez” dedi.

İzmir Seyyar Satıcılar Derneği Başkanı Evren Laçin, “Güvencesiz çalışıyoruz. Sosyal güvencemiz yok. İzmir'de 70 bine yakın üyemiz var. Hep kaygıyla yaşıyoruz. Biz de insan onuruna yakışır şekilde yaşamak istiyoruz. Tüm Türkiye'de örgütlenmeye gidiyoruz. 40 ilde örgütlendik. Bir buçuk milyona yakın üyemiz var. Daha düne kadar bizi kimse görmezdi. Biz bu ülkenin gerçekleriyiz. Biz de bu sistemi değiştireceğiz” diye konuştu.

“HALKIN ÖRGÜTLENMESİ SEÇİMİN DE GÜVENCESİ”

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ise Türkiye'de milyonların güvencesiz çalışmasına, bazı sendikalar ve emek örgütlerinin duyarsız olduğunu belirtti.

 Akdeniz, "Sizin örgütlülüğünüz önemli. Biz sandık bazlı bir siyasetten bahsetmiyoruz. Seçim çok önemli ama halkın örgütlü gücü, örgütlenmesi, sendikalaşması ve hak mücadelesini vermesi, sandığın da güvencesi, seçimin de güvencesi” dedi.

“KURALSIZ ÇALIŞMA DÜZENİ KABUL EDİLEMEZ”

Güvencesizliğin, emekçilerin bu koşullarda yaşamasının, iş cinayetinde hayatını kaybetmesinin sebebinin hükumetin ve sermayenin politikaları olduğunu ifade eden Akdeniz, “Bir yandan ürünleriniz satılacak, bunu getirene sigorta yapılmayacak. Bu kabul edilemez. Seyyar kardeşlerimiz kaldırımda çalışırken ya da zabıtalardan kaçarken yargı konusu bile olamıyor. Bu ailelerin hali ne olacak! Bu kuralsız çalışma düzenidir” diye konuştu.

"BU SİSTEMDEN KURTULACAĞIZ"

"Ekonomik olarak da bizim bu sistemden kurtulmamız gerekiyor" diyerek sözlerini sürdüren Akdeniz, sendikalara ve meslek odalarına seslenerek, “Sadece üyelerinize değil buradaki emekçilere de bakın. Birleşe birleşe kazanacağız. Çıkış noktamız budur. Ülkeyi bu örgütsüz durumdan çıkarmamız gerekiyor. Tezgahta çalışan, işportacılık yapan kardeşlerimiz artık birleşiyor. Bu kardeşlerimiz üzerinden kara para aklayanlar da sistem tarafından korunuyor. Bir yaptırım olacaksa tezgahtakine değil onlara yapacaksınız. Biz Emek Partisi olarak sendikalı sendikasız diye ayırmıyoruz, işçi işçidir, bütün emekçiler kardeştir. Biz bu sistemden kurtulacağız” dedi.

Emek ve Özgürlük İttifakı'nın önemine değinen Akdeniz, “Büyüterek geliştiriyoruz. Buradaki meclis, ekmek davasıyla kurulmuş bir meclis. Sizler seçimler için kendi maddelerinizi ve taleplerinizi içeren bir tutum belgesi yayımlayıp 'Bunu imzalamayan siyasilere oy yok' dediğiniz zaman bir şey değişecek” diye ekledi.

"SADECE BAŞÖRTÜSÜYLE LAİKLİK SORUNUNU ÇÖZEMEZSİNİZ"

Ercüment Akdeniz, İzmir ziyaretleri kapsamında Yenigün TV’de Hakan Dirik’in sunduğu Pencere programına da katıldı.

Güncel ekonomik ve politik sorunlara, Emek ve Örgütlük İttifakı'na dair Dirik’in sorularını yanıtlayan Akdeniz, iktidarın değişmesinin örgütlü mücadele ile gerçekleşeceğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü ve türbanın yasal güvenceye alınması önerisine dair de konuşan Akdeniz, “Bu tartışmanın kendisi tuhaf bir şekilde geldi. Bizim ülkemiz laik, demokratik, hukuk devleti olarak Anayasa'da tanımlanmış bir yönetim şekline sahip. Ama gerçek anlamda laikliği özlüyoruz, yaşamadık, yaşamıyoruz. AKP’li yıllarda nereden nereye geldi. Bu yapısal sorun, koca bir yönetim sorunu. Palyatif çözümlemeyle, cımbızla sorunun bir tarafını, sadece baş örtüsünü alarak bir tartışma açmakla bu mesele çözülmez” dedi.

“TÜRKİYE’DE KADINLAR ÖZGÜR DEĞİL”

Ülkede kadınlar özgür olmadığını ifade eden Akdeniz, “Sürekli fetvalar yayımlanıyor Diyanet tarafından, tarikatlar tarafından. Çocuklar 'değerler eğitimi' adı altında kindar ve dindar nesiller olarak yetiştirilmek isteniyor. Müfredatımıza bakıyoruz, bırakın dincileşmeyi, siyasal dincileşme var. Başı örtülü ya da açık olan, inanan ya da inanmayan bütün insanların özgürlüğünü kapsayan bir laiklikle buradan çıkabiliriz. Bizi birleştirecek şey bu. Bugünkü rejim ve blok, bu seçimi alamayacağını gördükçe fiili olağanüstü hal koşulları yaratarak geçmek istiyor. Bunun için gündem istiyor. En ağır sorun ekonomi, geçim sorunu ama yine yapay kutuplaşma var. Türkiye’de başörtüsü sorunu yok, bunu yeniden alevlendirmenin anlamı yok. Ama okullarda tarikatların da yönlendirilmesiyle çocukların başının örtülüp dini eğitime yönlendirilmesini konuşmamız gerekir” diye konuştu.

"LAİKLİK HEPİMİZİ LAZIM"

İran’da ahlak polisi tarafından katledilen Mahsa Amini’yi ve sonrasında başlayan eylemleri anımsatan Akdeniz, "İran’da kadınların bir mücadelesi var gündemde. 1 Ekim’de TBMM açıldı, bu kadar kadın özgürlüğüne düşkünseniz neden bu oturumla açılmadı? Kadınların mücadelesine saygı göstererek, ölenler için saygı duruşunda bulunulmadı? Laiklik inanana da inanmayana da örtünene de örtünmeyene de lazım olan, su gibi ekmek gibi önemli bir şey. Sadece Türkiye’de değil Ortadoğu'da İran’da bütün bölge halklarının ihtiyacı olan bir şey. Bunu sağlayabilirsek özgürlüğü sağlayabiliriz" dedi.