Yargıtay'ın usul yönünden bozmasından sonra yeniden yargılamanın yapıldığı Engin Çeber davasında karar çıktı. 3 sanığa müebbet verildi, 1 sanık tahliye edildi.

 

Bakırköy'deki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya dört tutuklu sanığın yanısıra davanın müdahilleri Çeber'in babası Ali Tekin, kardeşleri Şerife Çeber ile Erdem Tekin de katıldı.

 

Duruşma öncesi, adliyede görevli sivil polislerin avukatlara hakaret etmesi üzerine arbede çıktı. Polis Şuayip Kaptı hakkında, avukatlar Günay Dağ ile Ömer Kavili'ye hakaret ve küfürden tutanak tutuldu.

 

11.00'de başlayan duruşmada, ilk sözü müdahil avukatlardan Barkın Timtik aldı ve işkencenin bir devlet politikası olduğunu, sistematik olarak uygulandığını belirtti.

 

Avukat Selçuk Kozağaçlı da kamu görevlisinin işlediği suçun kötü muamele olarak değil, işkence olarak değerlendirilmesi gerektiğini altını çizdi, ilk kararı, "Eksikleri olsa bile tarihiydi" diye değerlendirdi: "Çünkü işkencede sorumluluğu olan müdürler de bu davayla ilk kez ceza aldı. Bu davanın sonucu, işkence yapanların ve bunu sistematik bir politika halinde uygulayan sorumluların da cezalandırılacağı yönünde bir adım olacak."

 

Kozağaçlı konuşmasını ilk davada müebbet ceza alan sanıkların tutukluluk durumları kalktığında hepsinin yurtdışına kaçacağını belirterek bitirdi.

 

Avukat Taylan Tanay da kararın bu kez usulden bozulmaması için "isim yanlışlıkları" gibi hataların bir daha yapılmaması uyarısında bulundu. Dört yıldır tutuklu bulunan sanıklardan Kızılkaya, son savunmasında, "Keşke işkence yapmış olsaydım, boşuna yatmamış olurdum" deyince salondan tepki çekti.

 

Avukatı Ömer Yeşilyurt da müvekkilinin "58 saniye balyozla vurmasının işkence sayılamayacağını" ileri sürdü. Hakim, tutuksuz sanıkların avukatlarının da son savunmalarını sorduktan sonra karar için ara verdi.

 

ÜÇ MÜEBBET

Engin Çeber'in Metris Cezaevi'nde işkenceyle öldürülmesine ilişkin davada karar açıklandı.

 

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklardan Sami Ergazi, Selahattin Apaydın, Metris Cezaevi 2. Müdürü Fuat Karaosmanoğlu hakkında "işkence ile öldürmek"ten müebbet hapis cezası verdi ve tutukluluk halinin devamına karar verdi.

 

Tutuklu yargılanan Nihat Kızılyaka, 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılarak, tahliye edildi.

 

Abdülmattalip Bozdağ ve Mehmet Pek "işkence yapmak"tan 3'er kez 2 yıl 6'şar ay, polis memuru Aliye Uçak "orantısız güç kullanmak"tan 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Uçak'ın ceza ertelendi.

 

İki jandarma beraat ederken, uzman çavuş Murat İşler "işkence yapmak"tan 2 yıl 6 ay, cezaevi doktoru Yemliha Söylemez hakkında "sahte evrak düzenlemek"ten 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi. Başgardiyanlar Murat Çise, Yavuz Uzun ve Öncay Boza ise 3'er kez 4 yıl 2'şer ay hapis cezası verildi.

 

Avukat Taylan Tanay, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, adalet mücadelesinin devam edeceğini söyledi. "Bizim için bu dava bitmiş değil" diyen Tanay, beraat ettirilen sanıklar açısından davayı temyiz edeceklerini bildirdi.

 

Av. Tanay, 28 Eylül 2008'de gözaltına alınan Engin Çeber'e 4 yıl önce bugün işkence yapıldığını söyleyerek, ekledi: "Çeber'i unutmadık, katillerini de unutmayacağız."

 

NE OLMUŞTU?

Çeber, 28 Eylül 2008'de bir basın açıklamasına katıldığı ve Yürüyüş Dergisi dağıttığı için gözaltına alındı. İstinye Şehit Muhsin Bodur Polis Merkezi'nde ve Metris Cezaevi'nde 7 Ekim 2008'e kadar kesintisiz işkence gördü.

 

Kaldırıldığı Şişli Etfal Hastanesi'nde 10 Ekim 2008'de hayatını kaybetti. İşkenceyle öldürüldüğü, bilirkişi raporuyla kanıtlandı.

 

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 39 gardiyan, üç cezaevi müdürü, 13 polis, dört asker ve bir doktor toplam 60 sanık hakkında dava açıldı.

 

Metris Cezaevi İkinci Müdürü Karaosmanoğlu, infaz koruma memurları Apaydın, Ergazi ve Kızılkaya işkenceyle insan öldürmek suçundan 1 Haziran 2010'da müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

 

İşkence yapmak, kasten yaralama, görevi ihmal ve suçu bildirmemek suçlarından da gardiyan Yavuz Uzun ve Murat Çise 7.5 yıl, polis memurları Abdulmuttalip Bozyel ve Mehmet Pek 7.5 yıl, polis Aliye Uçak 2 yıl 6 ay ceza aldı. Cezaevi doktoru Yemliha Söylemez de sahte evrak tanzim etmekten 3 yıl 9 ay hapse mahkum edildi.

 

Karar, 28 Eylül 2011'de Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce bozuldu. İlk duruşma, karardan 16 ay sonraya, 20 Şubat 2012'ye verildi. Bugün karar duruşması yapıldı.  (ETHA, Bianet)