Engin Çeber'in Metris Cezaevi'nde işkenceyle öldürülmesi davasında, yerel mahkemenin verdiği müebbet hapis cezaları Yargıtay tarafından bozuldu. Yerel mahkemenin verdiği hapis cezası, işkencenin cezalandırılması konusunda bir umut yaratmıştı…

ANKARA- Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tebliğnamesi üzerine Engin Çeber davasında yerel mahkemenin verdiği müebbet hapis cezası kararını 'usulden' bozdu.

Yargıtay bozma kararını iki gerekçeye dayandırdı. Bunlardan biri, dosyada, mahkeme kararlarından birinde hakimlerden birinin imzasının bulunmaması.

İkinci gerekçe ise, "aralarında menfaat çatışması bulunan sanıkların aynı avukatlar tarafından temsil edilmesi" olarak açıklandı.

'GEREKÇELER ASLA KABUL EDİLEMEZ'

Karara ilişkin ETHA'ya değerlendirme yapan Avukat Taylan Tanay, iki gerekçenin de asla kabul edilebilir olmadığını belirtti.

Avukat Tanay, "Sıradan bir vatandaş ya da avukat olarak imzasız bir dilekçe verdiğinizde bunu alacak yargıç bulamaz. Ama bunlar kararlarını imzalamayı unutuyorlar. Türkiye'de en önemli davalardan bir tanesi böylece bozulmuş oluyor" dedi.

Avukat Tanay, ikinci bozma gerekçesi için de şunu söyledi: "O dönemde Adalet Bakanlığı, yargılanan bütün gardiyanlar, Jandarma Genel Komutanlığı yargılanan 4 askeri personel, Emniyet Genel Müdürlüğü de 13 polis için birer avukat tuttu. O günlerde biz, 'bunlar arasında menfaat çatışması var, bunları tek bir avukat temsil edemez' diye itiraz ettik. Bu itirazımıza rağmen o davaları görmeye devam ettiler. Bugün Yargıtay, bu nedenle kararı bozuyor. Bilerek bu duruma gelmiş olduk."

'İLK KARAR UMUT YARATMIŞTI'

Avukat Taylan Tanay, yerel mahkemenin verdiği hapis cezasının, işkencenin cezalandırılması konusunda bir umut yarattığını anımsattı, "Türkiye'de ilk kez bir işkence davasında bu kapsamda cezalar verilmişti. Şimdi Yargıtay'ın kararıyla hapis cezaları kalkmış oldu" dedi.

'İŞKENCE HALA KORUNUYOR'

Yerel mahkemede yeniden yargılamanın başlayacağını söyleyen Tanay, yeniden yargılamanın sonuçlarına ilişkin de şunları söyledi: "İşkence, eziyet suçunu bildirmeme suçlarında zaman aşımı süresinin ulaşması muhtemel. Diğer tüm sanıklar için cezasızlık güvencesi gelebilir. Önceki mahkemenin kararı, yeni yargılamada, mahkeme heyetini bağlamıyor. Ayrıca heyet de değişti, bu durumda beraat kararı ya da başka kararlar verebilir. Ağır ceza mahkemesinin yaptığı yargılamalarda tutukluk süresi en fazla 5 yıl oluyor. Dava kapsamında tutuklu bulunan 4 kişi, eğer 2 yıl içinde bu dava bitirilmezse, tahliye olacaklar. Davanın 2 yılda bitirilmesi mümkün değil. Tüm bu sonuçlar bize Türkiye'de işkencenin hala korunduğunu gösteriyor."

Ayrıca bu karar sonucu davanın uzaması ve ‘işkenceyle adam öldürme’ fiili dışında kalan; iki gardiyan, üç polis ve bir doktorla ilgili cezalarda zamanaşımının oluşması ihtimali var. Avukat Taylan Tanay’a göre bu nedenle, hakkaniyetle sonuçlanan bir işkence davası daha kadük kalabilir.

3 MÜEBBET HAPİS CEZASI VERİLMİŞTİ

Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Engin Çeber'e işkence yapmaktan yargılanan 3 başgardiyan ve 1 müdür hakkında müebbet hapis cezası vermişti. İki başgardiyan Yavuz Uzun ve Murat Çis'e hapis cezaları verilmiş ancak yattıkları süre göz önünde bulundurularak tahliye edilmişlerdi. Bu dava kapsamında yargılanan 13 polisten 3'ü hakkında da 2 yıl 6 ay hapis cezaları verilmişti. Kamera kayıtlarıyla işkence yapıldığı belli olduğu halde jandarmalar hakkında beraat kararı çıkmıştı.