İstanbul Beyoğlu Kaymakamlığı, 1 Mayıs 2013’te polisin attığı biber gazı kapsülünün yüzüne isabet etmesi sonucu sol gözünü tamamen kaybeden İ.A’ya 167 bin 365 TL maddi, 200 bin TL manevi tazminat ödeyecek.

Evrensel’den Cansu Pişkin’in haberine göre; İstanbul 4. İdare Mahkemesi, ‘hukuka aykırı eylem’ nedeniyle ‘İdarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu’na hükmederek Beyoğlu Kaymakamlığı’nı tazminat ödemeye mahkum etti. 

Haberde İ.A davasının emsal bir karar niteliğe sahip olduğu belirtildi.

1 Mayıs 2013’te Okmeydanı Şark Kahvesi civarında ablasının evine giderken polisin atmış olduğu gaz kapsülünün yüzüne isabet etmesi sonucu gözünü tamamen kaybeden İ.A, İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nde  Beyoğlu Kaymakamlığı’na tazminat davası açtı.

Davaya gönderilen bilirkişi raporunda polisin yakın mesafeden atmış olduğu gaz kapsülünün gözüne isabet etmesi nedeniyle sol gözünü tamamen kaybeden 23 yaşındaki İ.A’nın meslekte kazanma gücünde yüzde 33 oranında azalma meydana geldiği tespit edildi. 

KAYMAKAMLIK TAZMİNAT ÖDEYECEK

İ.A’nın toplumsal olaylara karışmış olduğuna yönelik bilgi ve belgenin dosya içinde bulunmadığının belirtildiği raporda, İ.A’nın uğradığı maddi ve manevi zararın Kaymakamlık tarafından tazmin edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirildi. Kararını açıklayan mahkeme de, İ.A’nın uğradığı polis şiddetinin ‘hukuka aykırı eylem’ olduğunu vurgulayarak Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca Beyoğlu Kaymakamlığı’nı tazminat ödemeye mahkum etti. 

Mahkemenin kararına göre Beyoğlu Kaymakamlığı, İ.A’ya 167 bin 365 maddi, 200 bin manevi tazminat ödeyecek. Mahkeme, kaymakamlığın İ.A’nın kaybettiği gözüne biçtiği 65 bin TL’lik değere ilişkin kararı da hukuka aykırı olduğu için iptal etti.  

POLİSLER HAKKINDA SORUŞTURMA YOK

İ.A. tazminat davasını kazanırken, gözünü kör eden kolluk kuvvetlerine henüz bir soruşturma açılmadı. 

İ.A’nın avukatı Ramazan Demir, bu davada etkin bir soruşturma yapılması için İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’nün İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlileri hakkındaki ‘Soruşturma İzni Verilmemesine’ ilişkin kararına itiraz etmiş, itiraz dilekçesinde olayda şüpheli olabilecek görevli personelin tespit edilmemesinin yargılama sürecinin önünü kapadığına değinmişti.

Avukat Ramazan Demir de geçtiğimiz günlerde “Örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanmıştı.

(Kaynak: Evrensel – Cansu Pişkin)