İmperium ve empire gibi sözcükler Latince kökenli sözcüklerdir ve bu sözcükler imparatorluk sözcüğünün tam karşılığıdır.

Ayrıca emperyal ve emperyalizm gibi sözcüklerin de türediği kaynaktır bu Latinic kök...

...

Peki nedir emperyalizm?

''Bir milletin, sömürü temeline dayanarak başka bir milleti kültürel, siyasi ve ekonomik egemenliği altına alıp yayılması veya yayılmayı istemesi, yayılmacılık'' ve bu yayılmacılığın yegane yolu silah zoruydu!

...

Tarih boyunca kurulmuş bütün imparatorluklar emperyaldi, yani emperyalistti, ki buna Roma, Selçuklu, Ottoman yahut diğer Müslüman İmparatorluklar da dahildir!

...

Yok ''Şehrin anahtarını bize teslim ettiler, Bizans kahpeydi, ordularımız savaşa giderken bir tarladan ya da bağdan geçtiğinde verdiği zarar için bir ağaca keseler içinde altın akçeler asarlardı, fethettikleri (işgal ettikleri) şehirlerdeki ahaliye barış götürüyorlardı... bla bla bla...'' gibi saçmalıklara inanabilirsiniz, öyle uyduruk hikayeleri tarih diye öğrenmiş olabilirsiniz, ama hepsi birer kocaman yalandan ve saçmalıktan ibarettir, sizin inancınız tarihsel hakikatleri değiştiremez!

...

Cet varsaydığınız ve son derece adaletli olduğunu sandığınız o imparatorlukların her biri bir diğerinden daha az barbar değildi!

...

Söze konu olan bu imparatorlukların hepsinin varlık gerekçesiydi emperyalizm, zira bu imparatorluklar yeni coğrafyaları ve yeni şehirleri kuşatıp, işgal edip, talan ederek kendi varlıklarını sürdürebiliyorlardı, bu imparatorlukların hepsinin işleyişi işgale ve talana dayalıydı!

...

Bu imparatorluklarının hepsinin varlık gerekçesi onların sonu oldu, zira doğal sınırlarına ulaştılar ve sistemlerini işgal ve talan ile sürdürebilecek yetilerin haddine ulaştılar, mehter takımı mecburen Avusturya kapılarından geri döndü ve eşyanın tabiatı gereği çöküş süreci başladı!

...

Bir de günümüz emperyalistleri vardır ABD gibi, emperyalist olma idealinde olan devletler vardır Rusya gibi, eldekileri kaybedince tersine-Ergenekon'a doğru- emperyalist olma hayalleri kuran İttihatçılar vardı ve Neo Ottomancıların saz ekibini dinledik bir süre!

...

Emperyal olma arzusu bu çağda da vardır elbette!

Ama bu çağda emperyal olabilmenin koşulları başkadır, bambaşkadır!

Mesela Amerika'dan, İsrail'den, İtalya'dan ve Almanya'dan silah, Irak'tan tavuk ve yumurta, İran'dan soğan ve patates, Rusya ve Amerika'dan destur alarak Afrin'i ele geçirebilmeniz ve Afrin'in zeytin ağaçlarını talan etmeniz sizi emperyalist yapamaz, ancak ve lakin emperyalistlerin çelişkileri arasında bir solukluk emperyal hayaller peşinde koşmuş olursunuz!

...

Üstelik bu çağdaki emperyalizm talan etmek için hareket edemez; kendi bünyesinde ürettiklerini başka coğrafyalara, başka yeni şehirlere, hanelere ve kişilere satabilmek üzere hareket eder, yani emperyalizmin doğası değişti ve tarihi hikayeler etrafında hayaller kurarak ancak kıskanılabilirsiniz!

...

Üstelik bu çağda emperyal olabilmenin yegane koşulu üretebilmek iken sadece cehalet üreterek varılacak yer cehennemin dibidir ve üstelik üretip dünyaya satabilmenin yegane koşulu da daha çok serbesti, daha çok demokrasi, daha çok çoğulculuktur ve daha çok hakikat ile, geçmiş ile yüzleşebilmektir!

...

Emperyalizm, Ezine peyniri ve Kulp mesela?

Ama ceddiniz, ama Kemalizm!

Cümleler amalar ile kurulur ve amalar ile aptallıklar tescillenir!

...

Bu çağda son derece komplike bir toplumu tekbir potada erimeye zorlayıp emperyalizm hayallerine girişmek saçmalıktır, ki bu çağda Ezine'deki yahut Kulp'taki ücra bir köydeki bir peynir üreticisi dünya markası olabilecekken!