Kemal Ural Tüm dünyada 11 Eylül 2001, ABD de 4 ayrı hedefe El-Kaide tarafından yapılan terör eylemlerinin ismi ve ondan sonra başlayan dönemin başlangıcı olarak anılıyor. 11 Eylül tarihinde Kaliforniya doğru ilerleyen 4 yolcu uçağının El Kaide üyesi 19 kişi tarafından kaçırılması sonucu başlayan 3 bin kişinin öldüğü teröre karşı küresel savaşın başladığı gündü. İki yolcu uçağı Dünya Ticaret Merkezi binasını, Bir tanesi Pentagon’u hedef alır iken dördüncü son uçak Washington federal hükümet binasını hedef almadan bir yolcunun isyan etmesi sonucu boş bir tarlaya düştü. Saldırıyı ilk başta El Kaide lideri Usame Bin Ladin reddetse de 2004 yılında resmen üstlendi. Saldırının sebebi olarak ABD’nin İsrail’e verdiği destek olarak gösterildi. SALDIRI VE ABD ABD tarihinin en kanlı terör saldırısı olan 11 Eylül saldırısının ardından dönemin devlet başkanı George W. Bush tarafından ulusal yas ilan edildi. Ülkede genel seferberlik durumuna geçildi. ABD Meclisi bir dizi terör yasasını hızla onaylar iken Bush, Afganistan’da ki Taliban hükümetinde Ladin’i teslim etmesini istedi. NATO’ya acil toplantısı sonucu Taliban, Bush’un bu talebini reddetmesi ile resmi olarak Afganistan’ın işgal süreci başladı. ULUSLAR ARASI TERÖR SÖYLEMİ İLK KEZ BU DÖNEMDE GÜNDEME GELDİ Nefret söylemi ve ABD iç kamuoyunun Müslümanlık karşıtlığının yükselmesi ile ABD hükümeti nefret suçu söylemini yasal düzenlemelere almak zorunda kaldı. Uluslar arası terör söylemi ilk kez bu dönemde gündeme geldi. ABD Vatanseverlik yasası hızla onandı Amerika Birleşik Devletleri'nde ve dünya genelinde terör eylemlerini caydırmak ve cezalandırmak, kolluk kuvvetleri soruşturma araçlarını geliştirmek ve diğer amaçlar için bir yasa olarak isimlendirilen yasa ABD’ye teröre karşı sınırsız yetki veren sonrada çok tartışılan bir yasa oldu. ULUSLARARASI TEPKİLER VE ORTADOĞU El Kaide’nin küresel cihat fikrini eylemselliğe dökmesi ile batılı ülkelerde hızlı uçuş güvenliği politikaları yürürlüğe girdi. İslamafobi batılı ülkelerde artış gösterdi bir çok Avrupa başkentinde camilere saldırılar düzenlenirken hükümetlerden hızlı taziye mesajları yayınlanmaya başlandı. Saldırılardan sonra İslam'a olan merak arttı. Sonuç olarak, birçok cami ve İslam merkezi açık oturumlar düzenlemeye ve gayrimüslimleri inanç konusunda eğitmek için sosyal yardım çabaları başladı. Saldırılardan sonraki ilk 10 yılda, dinler arası toplum hizmeti yüzde 8'den yüzde 20'ye yükselirken dinler arası ibadete katılan ABD cemaatlerinin yüzdesi ikiye katlanarak yüzde 7'den yüzde 14'e çıktı. İlk büyük tepkiler Arap ülkelerinden de gelmeye başladı Filistin Yönetimi saldırıyı hızla kınadı ama Batı Şeria ve Kudüs’te büyük kutlamalar düzenlendi. Irak’ta yine büyük kutlamalar meydana geldi. ASKERİ OPERASYONLAR 15 Eylül’de ABD Savunma Bakanlığı toplantısında terörü cezalandırma kabul edildi. Bush, o dönem Irak’a operasyon fikrini askıya alır iken NATO üyesi ülkeler ile 7 Ekim 2001 tarihinde Afganistan’a askeri operasyon başlatıldı. İngiltere ve ABD’nin Afganistan’a yoğun hava saldırıları ile başlayan operasyon 7 Aralık 2001 de Kandahar’ın düşmesine kadar çok şiddetli devam etti. Taliban sonraki dönemde tamamen dağlara çekildi. Usame Bin Ladin Tora Bora dağlarında ki savaştan sonra Pakistan’a kaçtı ve 10 yıl gözükmedi hiç bir yere. Ama buna rağmen özellikle Bu durum binlerce mücahit gücünü Taliban’a ve El Kaide’ye katılmaya sevk etti. 2021 ‘e kadar süren işgalde Taliban uluslararası selefizm’in başkenti haline geldi. ABD’nin insanlık suçları ve Guantanamo gibi işkence merkezleri ilk kez gündeme geldi. Afganistan’da yüz binlerce insanın öldüğü kanlı işgal bugün hala daha binlerce karanlık eylemi, insanlık suçlarının aydınlatılması önünde ciddi bir engel. Wikileaks belgelerinde görülen bu belgeler Medeniyetler Savaşı teorisini ortaya atan ABD’li diplomatların bu savaşı çoktan başlattıklarını gösteriyordu. Bu saldırılar çok geçmeden başka bir ülke Irak’a sıçradı, elinde Kimyasal silah bulundurması ve teröre destek verdiği gerekçesi ile Saddam Hüseyine yönetimine karşı başlayan NATO müşterek operasyonu bugün hala daha fiili olarak devam ederken Irak’ta El Kaide’nin yayılmasına ve güçlenmesine sebep oldu. NİTELİKLİ SONUÇ Dünyanın tek kutuplu olduğu bu dönemde zengin lityum kaynakları olan Afganistan ve petrol havzası Irak’ın yıkımına sebep olan bu saldırılar Ortadoğu’da El Kaide fikrinin yayılması ve yüzbinlerce insanın ölümüne sebep olacak bir dönemi açtı. İslami hareket toplumsal tepkiden silahlı tepkiye çok hızlı bir geçiş yaptı ve ardında bir mezhepler savaşı kaotik istikrarsız iç savaş coğrafyaları oluşturdu. Mültecilik ve sığınmacılık gibi kitlesel göçler bugünün çözümsüz sorunları haline geldi. Sonuç olarak ABD, SSCB’ye karşı büyüttüğü ve yetiştirdiği Cihadizmi kendisine dokunması ile bu sorunu tüm Müslüman ülkelerin baş sorunu haline getirdi. Emperyalist yayılma Ortadoğu’da hızlı ve küçük ölçekli süresiz savaşların önünü açtı. Dünya bir enerji krizinin önüne atıldı. Tüm bunların arkasında ki hikaye olan 11 Eylül saldırılarının mağdurları bölgesel bir planın sessiz sakin ilk kurbanları oldu.