Ekin KARACA / Bianet
Emniyet Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, işkence ve tecavüz suçlarından ceza alan ve Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) mahkûm edilmesine yol açan Sedat Selim Ay'ın Terörle Mücadeleden Sorumlu Emniyet Genel Müdürlüğü'ne atanmasının hukuki olduğu ifade edildi.
Ay'la ilgili davaların ve idari soruşturmaların sonuçlarının, kendisinin rütbe terfi almasına ve söz konusu makama atanmasına engel durum teşkil etmediğinin belirtildiği açıklamayla ilgili olarak Avukat Ergin Cinmen ve Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı, Hakim Orhan Gazi Ertekin'le konuştuk.
CİNMEN: ATAMA KABUL EDİLEMEZ
Avukat Cinmen, Sedat Selim Ay'ın cezasının tecil edildiğine ve tecil edilen kararın Yargıtay'a gidemeyeceğine dikkat çekerek, mahkemenin suçun işlendiği kanaatine vardığını söyledi.
Mahkemenin hükmettiği cezanın tecil sınırları içinde olduğundan cezanın çektirilmemesine karar verildiğini ifade eden Cinmen, bu kararın Ay'ın suç işlemediği anlamına gelmediğini, tam tersine suçu işlediğinin göstergesi olduğunu belirtti.
Emniyet'ten yapılan açıklamadaki "1996 ve 97 yıllarında gerçekleştirilen operasyonlar sonrası açılan davaların; 'tecziyesine ve ertelenmesine' dair karar bozularak zaman aşımı nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olmakla beraber, yerel mahkemelerin her iki tecziye kararı da Yargıtay'ca onanmamıştır" sözlerine de değinen Cinmen, "Demek ki birden fazla cezalandırılması var. Orada beraat demiyor, onanmamıştır diyor. O kararı görmeden bir şey demek mümkün değil" dedi.
"Hakkında bunca dava açılmış, arkasından bu davaları AİHM'e gitmiş ve bu kadar şaibe altında olan birinin Terörle Mücadele Şubesi gibi bir şubenin başına atanması kabul edilemez."
ERTEKİN: "YENİ TÜRKİYE" ESKİ TÜRKİYE'NİN DEVAMI
Orhan Gazi Ertekin ise Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklama hakkında "Çok da alışılmamış bir şey değil. Türkiye'nin yaşadığı klasik gerçeklerden bir tanesi. Türkiye'de devlet memurları ideolojisine dair bir durum olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Türkiye'de memur biyografisi bu şekilde oluşuyor" dedi.
"Özellikle muhaliflere karşı kendilerini teyakkuzda hisseden herkesin kolaylıkla terfi edebildiği geleneksel memur terfi sistemimiz var. Dolayısıyla ben hiç şaşırmıyorum."
"Onlarca yıldır işkenceye sıfır tolerans diyoruz ama iktidarlar kendi ihtiyaçları doğrultusunda işkence yöntemlerini farklı şekillerde devreye sokuyorlar."
"Hukukun üstünlüğü yönünde son zamanlarda artan söylemleri çok fazla ciddiye almamak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü 'yeni Türkiye' dediğimiz şey tam olarak 'eski Türkiye'nin devamı."
"Hukuk devleti olmaya daha yaklaştığımıza ve işkenceden uzaklaştığımıza dair iddiaları ve 'İşkenceye sıfır tolerans' gibi büyük lafları çok ciddiye almadan yaşadığımız somut gerçekliği sorgulamamız gerekiyor."
"MESNETSİZ İDDİA HABER VE YORUMLAR..."
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, Ay hakkında Yargıtay tarafından onanmış hiç bir ceza olmadığı belirtilerek, özetle şu ifadelere yer verildi:
"İddiaların aksine Türkiye, Emniyet Müdürünün fiilleri dolayısıyla AİHM'de ceza almamış; olayda adı geçen bayanın ifadelerinde veya doktor raporlarında hiçbir darp-cebir ve tecavüz iddiası veya belirtisi olmadığı halde gözaltı işleminden dokuz ay sonra yapmış olduğu iftiralar nedeniyle yetersiz tahkikattan dolayı cezalandırılmıştır."
"1996 ve 1997'de gerçekleştirilen operasyonlar sonrası açılan davaların; 'tecziyesine ve ertelenmesine' dair karar bozularak zaman aşımı nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olmakla beraber, yerel mahkemelerin her iki tecziye kararı da Yargıtay'ca onanmamıştır."
"Söz konusu olay ile ilgili olarak, AİHM maddi tazminat talebini reddetti. Ayrıca iddia edilen tecavüz olayı ile ilgili Fatih Cumhuriyet Başsavcılığınca takipsizlik kararı verildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın inceleme raporunda da iddianın herhangi bir mesnede dayanmadığı sonucuna varıldı."
"Tüm adli ve idari soruşturma ve kararları görmezden gelinerek yapılan mesnetsiz iddia, haber ve yorumlar nedeniyle bu açıklamanın yapılması zarureti hasıl olmuştur."
