Emek Partisi Bölge Örgütü, 21 Şubat Dünya Anadil Günü'ne ilişkin yaptığı açıklamada, 10 kette büyük yıkıma yol açan depremlerden etkilenen illerde depremzedelerin dil konusunda yaşadığı zorlukların anadilinde eğitim ve anadilinde kamusal hizmetin ne denli önemli olduğunu bir kez daha kanıtladığı ifade etti.

YOK SAYMA AKP İKTİDARI İLE ‘ŞAHA KALKTI’

UNESCO tarafından 17 Kasım 1999’da 21 Şubat Uluslararası Anadil Günü ilan etti.

Bugün dünya üzerinde yaşayan, kaybolma tehlikesi altında olan ya da kaybolmuş dillerin korunma altına alınmasını sağalmak için seçilmiş olan 21 Şubat Dünya Anadili Günü'ne açıklama yayımlayan Emek Partisi (EMEP) Bölge Örgütü, Türkiye’nin farklı etnik kimliklerden halklara ev sahipliği yapmasıyla dil konusunda çeşitliliğin olduğu ülkelerden biri olduğu ifade edildi. 

Türkiye toprakları üzerinde yaşayan halkların konuştuğu ondan fazla dil olduğuna vurgu yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Ancak bu dillerden çoğu hükümetin uyguladığı tekçi politikalar nedeniyle yok olmaya mahkûm edilmektedir. Üstelik farklı etnik kimliklerden halkların konuştuğu diller üzerindeki baskı yalnızca bugünün ya da üç beş yıl öncesinin meselesi değildir. Türkçe dışındaki dilleri yok sayan politikalar, Cumhuriyet kurulduğundan bu yana uygulanan bir politikayken, 1980 darbesini takip eden süreçte ve AKP iktidarıyla ‘şaha kalkmıştır’. Yüz yılı aşkın süredir uygulanan bu tekçi politikaların diller açısından gördüğü en büyük tehdit ise bugün ülkede en çok konuşulan dillerden biri olan Kürtçe'yedir. Kürtçe özellikle AKP iktidarı döneminde hükümetin, yönetirken sıkıştığında siyasi rant malzemesi yapabileceği bir duruma düşürülmüştür. Kürtçe ve ülkede konuşulan diğer anadilleri seçim malzemesi yapan hükümet yıllardır Kürt halkının anadilde eğitim talebini görmezden gelmektedir.”

ANADİLİNDE KAMUSAL HİZMET DERHAL SAĞLANMALIDIR!

“6 Şubat tarihinde meydana gelen iki depremle etkilenen illerde de depremzedelerin dil konusunda yaşadığı zorluklar bugün anadilinde eğitimin, anadilinde kamusal hizmetin neden bu kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır” denilen açıklamada şu ifadeler dikkat çekti:

“AKP’nin iktidarda olduğu yıllar içerisinde üniversitelerde açılan bazı dil enstitüleri ya da hükümetin politikalarına uygun televizyon kanallarının olması, anadil talebi olan halkın ağzına bir parmak bal çalmaktan başka bir anlama gelmez. Hükümet tekçi politikalarından vazgeçerek Kürtçe başta olmak üzere Zazaca, Lazca, Hemşince gibi birçok dili anayasal düzeyde garanti altına alarak dillerin yok olma tehdidinin önüne geçmek zorundadır. Bölge illeri başta olmak üzere ülkede yaşayan halkların sesine kulak tıkamadan anadilinde eğitimin temel insan hakkı olduğunu bilmeli ve bu hakkı gasp etmemeli, başta deprem bölgelerinde anadilinde kamusal hizmet derhal sağlanmalıdır.