Emek Partisi (EMEP) bugün düzenlediği bir toplantı ile 'Bağımsız, Demokratik Bir Ülke ve İnsanca Yaşam Bildirgesi'ni açıkladı.

Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya Genel Başkan Ercüment Akdeniz, parti merkez yöneticileri, il başkanları ve aydınlar katıldı.

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) seçime girebileceğini açıkladığı 24 parti arasında yer alan Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, toplantıda yaptığı konuşmada, "Ülkede yolsuzluk ve çete, mafya ilişkilerinin yaygınlaştığını, 'dış güçlere karşı mücadele ediyoruz' diyenler yeni yılda Türk Lirası'nı dolara endeksledi" dedi.

Halkın temsilcilerinin yerine kayyımlar atandığını ve gerici faşist bir rejimin kurulmaya çalışıldığını ifade eden Akdeniz, CHP ve İYİ Parti'nin projesinin ise bir restorasyondan öteye gidemediğini belirtti.

"Millet İttifakı'nın sözcüleri sık sık devri sabık yaratmayacağız diyor, bu halkın ve ülkenin değerlerini yağmalayanlardan hesap sorulmayacağı anlamına geliyor" diyen Akdeniz, "Bu işçi ve emekçilerin baskı altında tutulduğu köhne düzenin devamından başka bir anlam taşımıyor" şeklinde konuştu.

'YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İNŞAA EDİLMELİ'

İşçi ve emekçilerin kendi bağımsız politik çıkarları doğrultusunda seçimlere de müdahale ederek yeni bir toplumsal düzen kurmaları gerektiğini ifade eden Akdeniz, bir yıldır bu yönde partiler, sendikalar, meslek örgütleri ve aydınlarla görüştüklerini söyledi.

HDP, TİP, TKP ve Sol Parti ile yaptıkları görüşmelerin devam ettiğini ifade den Akdeniz, "Bu bildirge, ilk elden yapılması gereken güçlü bir çağrıdır. Biz sosyalist bir partiyiz, dünyanın ve ülkemizin kurtuluşunun üretim araçlarının ve ilişkilerinin değişmesi ile olacağını biliyoruz. Ancak tek adam rejiminden kurtuluş için güçlü bir halk seçeneği yaratılmasının gerektiğini de biliyoruz" dedi.

'BİRLİKTE KAZANACAĞIZ, HALK KAZANACAK'

Bu çerçevede yaptıkları çağrının sloganını, "Birlikte kazanacağız, halk kazanacak" olarak açıklayan EMEP Genel Başkanı, ittifak platformlarını yeni bir anayasa yapılmasından başlayarak, devletin her türlü gerici örgütlenmeden arındırıldığı, YÖK'ün kaldırıldığı, tarikat ve cemaatlere ait her türlü okul ve yurdun kamuya devredildiği, sağlıkta özelleştirmenin durdurulduğu politikalar uygulanacağını belirterek açıkladı.

KÜRT SORUNUNUN ULUSLARIN GÖNÜLLÜ BİRLİĞİ İLKESİ ÇERÇEVESİNDE ÇÖZÜLMELİ’

"Kürt sorununun ulusların gönüllü birliği ilkesi çerçevesinde çözülmeli, tek devlet dili uygulamasına son verilmeli" diyen Akdeniz, yapılan bütün askeri anlaşmaların açıklanarak NATO'dan çıkılması gerektiğini belirtti.

Ercüment Akdeniz şöyle devam etti:

"Zamlar durdurulmalı, asgari ücret dört kişilik bir işçi ailesinin ihtiyaçları göz önüne alınarak belirlenmelidir. Çalışma süresi günde 7 saati, haftada 5 günü geçmemeli, eşit işe eşit ücret ödenmeli, evden çalışma ve kısa çalışma gibi her türlü güvencesiz çalışmaya son verilmeli, işten atmalar yasaklanmalı, herkesin yetenekleri doğrultusunda iş sahibi olması devlet tarafından garanti altına alınmalıdır, zenginlere servet vergisi konmalı temel tüketim mallarından alınan KDV ve ÖTV kaldırılmalıdır, yoksul üreticilerin borçları silinmeli ve faizsiz kredilerle desteklenmeli, küçük esnaf desteklenmeli, insanlığa karşı suç işleyenler hariç Türkiye'ye sığınanlara mülteci olma ve dönmek isteyenler için bölgede barış koşulları sağlanmalıdır."

'EKONOMİYİ YİNE BABACANLAR YÖNETECEKSE VAY BU ÜLKENİN HALİNE'

Toplantının soru cevap bölümünde de üçüncü bir ittifak için halkı seçeneksiz bırakmayacaklarını söyledi. Bu konuda epey yol alındığını ve mücadele birliğini devam ettireceklerini belirten Akdeniz, "Bazı partiler ve gruplar daha dar bir oluşum isteyebilir, saygı duyarız. Ancak bir iktidar alternatifi olarak bunu yaratmalıyız" dedi.

Yargı mensuplarının seçimle atanması gerektiği yönündeki açıklamasına ilişkin soruya ise EMEP Genel Başkanı, "Bu ülkede birinci sınıfa gidenler sınıf başkanını seçebiliyor ama akademisyenler kendi rektörlerini seçemiyor. Atanmışların seçilmişler üzerindeki tahakkümünden kurtulmak gerekli" yanıtını verdi.

Akdeniz ekonomiyle ilgili bir soruya da "Ekonomiyi bir kez daha Ali Babacanlar, dış politikada Davutoğlular yönetecekse, dümene Akşener geçecekse vay bu ülkenin haline" yanıtını verdi.

Kaynak: Duvar