SERKAN OCAK / Radikal

 

Balıkçılıkla ilgili yapılan düzenlemeler 1 Eylül’de başlayacak yeni sezon öncesi tartışmalara neden oldu. Gırgır sahibi büyük balıkçılar için av derinliği yasağının 18 metreden 24 metreye çıkarılması tartışmanın odağı haline geldi. Balıkçılar 1 Eylül’de ‘Vira Bismillah’ demeyeceklerini söylüyor. Kıyı balıkçıları ise yasakların devrim niteliğinde olduğunu belirtirken, sivil toplum örgütleri de yeni uygulamanın balıkçılığı koruyacağını düşünüyor. Balık yasaklarıyla ilgili çevrelerin görüşleri şöyle:

 

‘ORGANİZE OLUYORUZ’

Zonguldak’ta 22 metrede gırgır avcılığı yapan tekne sahibi Coşkun Ünal, boykot hazırlığını anlattı:

“24 metre yasağı nedeniyle vatandaşlar tek bir istavrit bile yiyemez. Lüfer yiyemez. Bu balıklar kasım ayına kadar 12-13 metre derinlikte seyrediyor. Derin suya çıkmıyor. Balıkçıların durumu çok kötü. Tüm Karadenizli balıkçılar karar aldık. 1 Eylül’de denize çıkmıyoruz. Şu anda telefonla bunun organizasyonunu yapıyoruz. Herkes katılacağını söylüyor. Denize çıksak bile iflas ederiz, yakıtı karşılayamayız. Büyük ihtimalle yasayı durdurmak için mahkemeye vereceğiz. Bu yasakların çıkarılma nedeni de balık çiftlikleridir. Halkın gücü çiftlik balığını almaya yetmiyor. Vatandaşa istavrit tutuyoruz. Bol olduğunda kilosu 2.5 lira oluyor. Çiftlik balığının kilosu 10 liradan fazla.”

 

‘30 METRE OLMALI’

Tülina (orkinos) ve Kılıç Balığı Avcılığı Derneği Başkanı ve 17 metre tekne sahibi Poyrazköylü balıkçı Şaban Bostan: Bu yasak 5 yıl önce çıkmalıydı. Denizlerimiz rahat ederdi. Çok mücadele verdik. Yasak 30 metre olmalıydı. Başbakan sayesinde 24 metreye indi. Avrupa’da yasak 50 metre. Büyük balıkçıların tepkileri normal ancak gelip geçicidir. Yıllardır bu tepkileri yapa yapa balık bırakmadılar. Adalet varsa herkes ekmek yiyecek bu denizden. Ufak balıkçı aç, kıyı balıkçısı aç... Amaçları kıyı balıkçılığını da bitirmek. Ben Avrupa’daki gelişmeleri sürekli internetten takip ediyorum. Avrupa kıyı balıkçılığını korumak için uğraşıyor.

 

‘DEVRİM NİTELİĞİNDE’

Kıyı balıkçısı Burak Bağkıran: Bize de bazı yaptırımlar geldi. Ancak bizim için önemli değil. Yeni yasaklar bizim için devrim niteliğinde. Biz çevirme ağ atmıyoruz. Derinliği isterse 100 metre olsun. Gırgırlar öyle değil. Çeviriyor.

 

Fikir Sahibi Damaklar’dan Defne Koryürek: Yasak kademeli olarak 50 metreye çıkarıldığı takdirde İstanbul Boğazı’nda ve Marmara’da kasıma kadar lüfer avcılığını ciddi miktarda düşürecek. Karadeniz’de büyük çaplı gırgır ağlarıyla kıyıma dönüşen lüfer avı, kasıma kadar balıkların nispeten yüzeyden akmasından dolayı son bulmuş olacak. Adalar dahil üç bölgenin rezerv alan ilan edilmesi balık bereketinin yeniden oluşmasını sağlayacak. Yıllardır İmralı ve civarının tek bir avcı giremediği için nasıl canlı bir sucul hayat yakaladığı herkesin dilinde. Benzer bir canlanmanın şu anda çölden farksız Adalar bölgesinde yaşanması mümkün olacak.

 

‘ASIL HEDEFTEN UZAKTA’

Greenpeace Deniz Kampanyaları Sorumlusu Banu Dökmecibaşı: Gırgır avcılığı için öngörülen 24 metre derinlik sınırlaması asıl hedef olan 50 metreden oldukça uzakta. Ancak bakanlık 50 metre sınırına aşamalı olarak geçileceğini açıkladı. Aksi takdirde 24 metre gibi bir değişim halihazırdaki uygulamadan çok büyük bir fark yaratmayacaktır. Söz konusu aşama, önümüzdeki 2 yıllık süreç içinde gerçekleşmeli ki özellikle kıyı alanlarındaki stoklarda bir gelişim izlenebilsin.