Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2011-2012 sezonunda zeytinde geçen sezona oranla beklenen yüzde 34'lük rekolte artışının sevindirici olduğunu; ancak bu artış gerekçe yapılarak fiyatın düşük tutulmaması gerektiğini söyledi.

Şemsi Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, dünya sofralık zeytin üretiminde ikinci, yağlık zeytin ile zeytinyağı üretiminde ise 5. ülke konumunda olduğunu belirtti. Son yıllarda ağaç sayısının arttığını, buna bağlı olarak üretimde artış gerçekleştiğini ifade etti..

İÇ TÜKETİM ARTIRILMALI

İnsan sağlığı açısından çok önemli olan zeytin ve zeytinyağının hak ettiği fiyatı bulabilmesi için zeytinyağında iç tüketimin artırılması gerektiğini belirten Bayraktar, ülkemizin bitkisel yağ açığının kapatılması için ithalat yapıldığını, bitkisel yağ ve yan ürünleri için yurt dışına ödenen dövizin geçen yıl itibarıyla yaklaşık 2,3 milyar Dolar olduğu bilgisini verdi.

Bayraktar, "Ülkemizin bitkisel yağ açığının karşılanması ve dışarıya ödenen miktarın asgari düzeye indirilmesinde zeytinyağı üretim ve tüketimi önemli bir rol oynayacaktır. Bunun için, ithal ettiğimiz diğer bitkisel yağlar yerine halkımızın daha sağlıklı bir ürün olan zeytinyağına yönelmesi teşvik edilmelidir." ifadelerini kullandı.

Zeytin ve zeytinyağının sağlık üzerindeki olumlu etkilerinin bugün pek çok kesim tarafından dile getirildiğini vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:

"Zeytinyağı üreticisi ülkeler arasında en az zeytinyağı Türkiye'de tüketilmektedir. Nitekim, kişi başına zeytinyağı tüketimi komşumuz Yunanistan'da 20 kilogramın üzerinde, İspanya ve İtalya'da 12 kilogramken, bu rakam ülkemizde bir kilogram seviyesindedir. Zeytinyağı bir nevi meyve suyudur, onu diğer yağlardan farklı kılan en önemli özellik de zaten doğal haliyle tüketilebilen tek yağ olmasıdır.

Zeytinyağının, vücut için gerekli doymamış omega -6 (linoleik asit) yağları içermesinden dolayı özellikle kalp ve damar hastalıkları üzerindeki olumlu etkileri araştırmalar sonucunda ortaya konulmuştur. Zeytinyağının kandaki kolesterol düzeyinin denetlenmesini kolaylaştırarak, zararlı kolesterol miktarını düşürdüğü ve kalp krizi riskini azalttığı belirtilmektedir.

Bunun yanı sıra bağırsak, idrar yolları, safra kesesi rahatsızlıklarının azaltılmasında, çocuklarda beyin gelişimi ve kemiklerin güçlendirilmesinde, içerdiği E, A, D, K vitaminleri sayesinde hücrelerin yenilenmesinde etkili bir besin maddesi olduğu da bilinmektedir. İyi bir antioksidan olduğundan serbest radikallerin zararlarını azaltır."