Server Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, Milli Eğitim Bakanlığı’nın onayıyla okullarda ‘Bilgi Kültür Yarışması’ düzenledi. Yarışma kapsamında 11-14 yaş arası çocuklara ‘Sünnet Olmadan Ümmet Olmaz- Hadislerle Kur’an ve Sünnet’ adlı kitap dağıtıldı.

‘ALEVİLİK PERDESİ ALTINDA ATEİST’

Sekan Alan’nProf. Dr. Mahmud Esad Coşan tarafından ortaokul öğrencilerine yönelik hazırlanan kitabın 150’nci sayfasında, “Bir Müslüman ‘Şeriate karşıyım’ diyemez” ifadeleri yer alıyor. Kitap’ta Sydney’deki Alevilerle ilgili şu ifadelere yer verildi.

“Bir kısım Alevîler Avustralya’ da toplantılar yapmış, Sidney radyosundan konuşmalar yapmışlar, şeriata vurmuşlar aleyhinde konuşmuşlar. Hz. Ali Efendimiz’ in yoluna, onun bağlı olduğu İslâm’a çatmışlar. Böyle şey olur mu? Demek ki onlar Alevîlik perdesi altında ateist.”

‘TEK MESLEK İSLAMI ANLATMAK’

Kitabın 35’inci sayfasında ise tüm Müslümanların bir tek mesleğinin olduğu, o mesleğin de “İslam’ı anlatmak, İslam’a hizmet etmek” olduğu ifadelerine yer verildi. “Bizi Allah doktor olalım diye dünyaya göndermedi” ifadelerine yer verilen bölüm şu şekilde:

“Tüm Müslümanların hepsinin müşterek bir tek mesleği vardır o da İslâm’ı anlatmak, İslâm’a hizmet etmek mesleği. Bizi Allah doktor olalım diye dünyaya göndermedi. Olmazsak suçlu olmayız , ‘Niçin sen doktor olmadın?’ diye yakamıza yapışmaz. Ziraatçi olalım diye dünyaya göndermedi , ‘Sen incir yetiştirmedin, buğday hasat etmedin’ diye Allah bize sorgu sual etmez. Allah bizi mühendis olalım diye de mecbur tutmadı, onun için de dünyaya göndermedi. Allah hepimizi kendi dinine hizmet etmekle vazifeli kıldı.”

‘BİD’AT SAPIKLIKTIR!’

Kitabın 154’üncü sayfasında ise ‘Bid’at edenler’ ile ilgili ifadelere yer verildi. Kelime anlamı olarak “Hz. Muhammed’in yaşadığı dönemden sonra ortaya çıkan şeriatla ilgili bir delile dayanmayan inanç, ibadet, fikir ve davranışlar” olarak tanımlanan ‘Bid’at’ı uygulayanlar hakkında hadislere dayandırılarak şu ifadelere yer verildi:

· “Bid’at ehli insanlar cehennem köpekleridir.”

· “Bid’at sahibine buğz etmek fazilettir.”

· “ Bid’at ehlini korkutmak fazilettir.”

· “ Bid’at ehlinin ölmesi bir fetihtir.”

· “ Bid’at sapıklıktır. Her dalâlet ve onu çıkaran cehennemdedir.”

‘KADIKÖY’DE YAŞAYAN VE DALAR VAPURUNA BİNENLERİN GİYİMLERİ İNCELENMELİ’

Ortaokul öğrencileri için hazırlanan kitabın 80’inci sayfasında ise Kadıköy’de yaşayanlar ve Adalar vapuruna binenlerin giyimlerinin ve zihniyetlerinin incelenmesi öneriliyor. Buradaki insanların 50-100 yıl önceki kültürle alakalarının olmadığı belirtilen bölümün tamamı şu şekilde:

“Şimdi sen kendini bir ölç bakalım; benzemeye çalışıyor musun, çalışmıyor musun? Hadi sen benzemeye çalışmıyorsun, biraz hadîs – i şerîf kültürü almışsın, Kur’ân – ı Kerîm kültürü almışsın. Bir git bakalım şu Kadıköy tarafına… Bir git bakalım, Adalar vapuruna bin. Bak bakalım; kafa yapılarını, zihniyetlerini, giyimlerini kuşamlarını, anlayışlarını incele. Elli yıl, yüz yıl önceki kültürümüzle bir ilgisi var mı? Kime benzemişiz? Yemede, içmede, konuşmada, el sıkmada, diğer hususlarda kime benzemişiz, bir bak, mukayese et. Ama mukayesede şu zihniyeti – Müslümansan – tercih etmeye mecbursun: Yahudilere, hıristiyanlara benzemek yok.”

‘SURİYE’YE İSLAM ÜLKESİ DEMEK ZORDUR’

Ortaokul öğrencilerine yarışma kapsamında dağıtılan kitaptaki dikkat çeken diğer ifadeler ise şu şekilde:

Sayfa: 13 – “Suriye’ye bir İslâm ülkesi demek çok zordur! Büyük ölçüde Süryânîler ve Ermeniler hâkimdir!”

Sayfa: 184 – “Şimdi bizim içimizden al bir İngiliz’i, koy karşına; al bir Fransız’ı, koy karşına, bizimkini de koy. Bil bakalım, – sana bilmece – hangisi Türk, hangisi İngiliz, Fransız? Anlamak mümkün değil. Saç aynı, zibidi pantolon aynı, tavır aynı, yüz aynı, her şeyi aynı.”

TARTIŞMA YARATAN ‘ÇOCUK İSTİSMARI’ BÖLÜMÜ KİTAPLARDAN ÇIKARILMIŞTI

100 öğrenciyi umre ile ödüllendirecek ‘Ufka Yolculuk Bilgi ve Kültür Yarışması’nı organize edenler, ilkokul çocuklarına dağıtılan kitaptaki ‘cinsel istismar’ hikayesi iddialarını kabul etmediklerine dair açıklama yapmıştı. Söz konusu kitaptaki bölümlerin uzmanlar tarafından değerlendirildiğini belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Uzmanlardan bir kısmı tarafından hadisin hikayeleştirilmesi ve tercümesi sırasında seçilen kelimelerin, küçük yaş grubundaki çocuklar tarafından yanlış anlaşılabileceği ve uygun olmayabileceği ifade edilirken, diğer bir kısmı tarafından ise sakıncalı görülmemiştir. Tartışmalara meydan vermemek ve güzel bir amacı olan yarışmamıza gölge düşmesini önlemek için yeni baskılardan bu bölüm çıkarılmıştır.”