Eğitim Sen Covid-19 pandemisi sürecinde eğitimde bir yılda neler yaşandığına dair açıklama yaptı. Eğitim Sen uzaktan eğitime geçilmesi ile çocukların eğitim hakkına ulaşmasının güçleştiğini, özellikle düşük gelirli ve yoksul ailelerin çocukları ile mevsimlik tarım işçiliği yapan çocukların teknolojik araçlarının olmaması nedeniyle eğitim sisteminden dışlandığını hatırlattı.

Eğitim emekçilerinin sağlıksız koşullarda, güvencesiz, düşük ücretlerle ve esnek çalışmak zorunda bırakıldığını belirten Eğitim Sen eğitim emekçilerinin hala aşılanmamış olmasını eleştirdi.

Eğitim Sen tarafından yapılan yazılı açıklamada 11 Mart 2020 tarihinde Covid-19 salgınının resmi olarak pandemi ilan edilmesinin ardından, Nisan 2020 itibariyle dünya genelinde 188 ülkede okulların kapatıldığı, birçok ülkede çeşitli teknolojiler ile uzaktan eğitime devam edildiği, dünyada 190’dan fazla ülkede 1,6 milyardan fazla çocuğun eğitiminin etkilendiği, salgından dolayı 10 milyona yakın çocuğun okulu bırakma riskinin ortaya çıktığı ve milyonlarca çocuğun ise çocuk işçiliğine itilmesi riskinin arttığı hatırlatıldı.

PANDEMİ GÖLGESİNDE EĞİTİM VE TÜRKİYE’DE YAŞANAN SORUNLAR

Türkiye’de ise her çocuğun ulaşabileceği bilgisayar, internet gibi teknolojik araçlarının olmaması, nedeniyle eğitim sisteminden dışlandığını bir tablonun yaşandığını belirten Eğitim Sen, "Salgın süreci ile birlikte eğitimde var olan eşitsizlikler daha da derinleşmiştir" dedi.

Türkiye'de en az 6 milyon öğrencinin uzaktan eğitim için gerekli cihazları, başta internet erişimi olmak üzere gerekli imkânlara tam anlamıyla sahip olmadığının görüldüğü hatırlatılan açıklamada OECD verilerine göre, Türkiye’nin "sessiz çalışma yeri olan öğrenciler" listesinde 77 OECD ülkesi arasında 49’uncu sırada yer aldığı, bilgisayar sahipliği oranının yüzde 44,1 olduğu, "Okul Çalışmaları İçin Bilgisayara Erişim"i listesinde 77 ülke arasından 64’üncü olduğunu belirtildi.

"DEZAVANTAJLI GRUPLAR SİSTEMİN TAMAMEN DIŞINA İTİLDİ"

Özellikle yoksul ve kırsal bölgelerde öğrencilerin yarısından fazlasının EBA’ya erişemediğini belirten Eğitim Sen, "Pandemi sürecinde öğrencilerimiz, uzaktan eğitime erişen, kısmen erişen ve hiç erişemeyen şeklinde sınıflara ayrılmış, özellikle yoksul emekçi çocukları, özel eğitim kapsamındaki çocuklar, tarım işçisi çocuklar, anadili farklı olan çocuklar ve dezavantajlı gruplar uzaktan eğitime ulaşamamış, sistemin tamamen dışına itilmişlerdir.

"EŞİT KOŞULLARDA EĞİTİM ALMA HAKKI İHLAL EDİLDİ"

Var olan bütün eşitsizliklerin çocuklar üzerinden daha da derinleştiği değerlendirmesinin yer aldığı açıklamada "Dezavantajlı gruplar için söz konusu eşitsizliğin sonuçları okuldan ayrılma, aile içi şiddet ve istismar gibi daha ağır sonuçlar ortaya çıkarmıştır" denildi.

Açıklamada devlet okullarında okuyan öğrencilerle özel okullarda okuyan öğrenciler arasındaki eşitsizliğin giderek arttığı ve milyonlarca öğrencinin eşit koşullarda eğitim alma hakkının ihlal edildiği vurgulandı.

EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİNİN YAŞADIĞI SORUNLAR

Bütün yükün öğrencilerin, velilerin ve eğitim emekçilerinin üzerine yıkıldığını belirten Eğitim Sen, basılı ve dijital materyallerin yetersizliğine değinerek, örgün eğitimde uygulanan müfredatın aynısının verilmeye çalışılmasını ve canlı derslerde normal ders kitaplarının kullanılmasını da eleştirdi.

Eğitim alanında hayata geçirilmeye çalışılan esnek çalışma ve angarya uygulamalara da değinen Eğitim Sen, eğitim emekçilerinin 8 saatlik çalışma süresinin daha uzun saatlere ve hafta sonlarına kadar uzatıldığına, iş ve görev tanımlarının ihtiyaca göre esnekleştirildiğine buna karşın ek ders ücretlerinin kesildiğine dikkat çekti.

Bir yıl boyunca seyreltilmiş yüz yüze eğitime geçilmesine rağmen eğitim emekçilerinin aşılanmasına geçilmemesinin eleştirildiği açıklamada okullardaki fiziki ve altyapı sorunlarının sürdüğü, öğretmen ve yardımcı hizmetli kadrosu düzeyinin ve eğitim bütçesinin yetersizliğine vurgu yapıldı.

Eğitim Sen'in alınması gereken tedbirleri ise şöyle sıraladı:

*Eğitime ek bütçe oluşturulmalı, sağlıklı ve güvenli bir eğitim için ihtiyaç duyulan kadro atamaları yapılmalıdır.

*Eğitim emekçilerinin iki doz aşılanması süreci hızla tamamlanmalıdır.

*Seyreltilmiş sınıf uygulamasını ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmamalıdır.

*Maske ve hijyen malzemeleri konusunda sürekli ek takviyelerin yapılacağı bir düzenleme mutlaka planlanmalıdır.

*Kalabalık okullarda, öğretmenler odası sayısının artırılması konusunda çalışma yürütülmelidir.

*Kalabalık okullarda öğrenci ve öğretmen tuvalet sayılarının artırılması için çalışma yapılmalıdır.

*Okullarda bir sağlık görevlisine gereksinme bulunmaktadır, bu ihtiyaca dönük çalışma yürütülmelidir.

*Okullarda uygulanması gereken tedbirleri düzenli olarak denetleyecek ve eksikliklerin giderilmesi için çalışma yürütecek görevlendirmeler yapılmalıdır.

*Eğitim bileşenlerinin sağlıklı ulaşımı için valilikler ve yerel yönetimlerle birlikte kapsamlı bir planlama hızla hayata geçirilmelidir.

*Alınan önlemlerin kapsamı genişledikçe okullarımız kademeli olarak açılmalı, yaşamın tüm alanları kademeli bir şekilde normalleşme kapsamına alınmalıdır.

Kaynak: Evrensel