"TÜRKİYE'DE IŞİD'İN ANA HEDEFİ KÜRTLER"

Economist, Antep'te Cumartesi akşamı bir düğünü hedef alan ve çoğu çocuk 58 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili haberinde, saldırının 'zaten çevresi sarılmış olan Kürtleri daha da çok dehşete düşürdüğünü' yazıyor.

Türkiye'de son bir yılda 5 IŞİD saldırısı olduğunu hatırlatan Economist'in makalesi şöyle devam ediyor:

"IŞİD son saldırılarında turistik yerleri ve kamu binalarını hedef aldı. Cumartesi akşamı Gaziantep'te yapılan saldırıdan önce İstanbul'da Atatürk Havalimanı'na saldırmıştı. Ama genel olarak IŞİD'in ana hedefi Kürtler. Gaziantep'te polis baskını sırasında kendisini patlatan IŞİD'linin bilgisayarından, bir Kürt düğününe saldırma planları bulunmuştu."

"Türkiye hükümetine ve uzmanlara göre, IŞİD'in Türkiye saldırılarındaki amacı, Türkiye'nin Suriye'de ABD öncülüğündeki koalisyona desteğini cezalandırmak ve Kürt-Türk çatışmasını artırmak. Bunu kısmen başarıyorlar da..."

"ERDOĞAN HER TEHDİDİ AYNI KESEYE KOYUYOR"

Artan PKK ve IŞİD saldırıları ile 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye'nin yakın tarihindeki en kırılgan döneminden geçtiğinin belirtildiği makale şöyle son buluyor:

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD terörünü ayrı bir sorun olarak ele almaktansa, darbe girişimini planlayanları, kendisine muhalif bürokratları, Kürt militanları ve cihatçıları aynı keseye koyuyor. Pazar günü Gülencilerle PKK ve IŞİD arasında hiçbir fark olmadığını söyledi.

"Cumhurbaşkanı, ülkesine yönelen her tehdidi, Türkiye'yi zayıflatma komplosunun bir parçası olarak görme eğiliminde ve şu ana kadar bundan çok zarar gördü. Ülkesinin birden çok tehditle yüz yüze kaldığı bu dönemde, bu yaklaşımın işe yaradığını söylemek zor."



"SURİYE'DE İTTİFAKLAR DEĞİŞİYOR"


Economist, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'nin kuzeyindeki IŞİD ve Kürt hedeflerini vurması ve Cerablus operasyonuyla ilgili makalesine "Suriye'deki savaş daha da karmaşıklaşıyor" yorumuyla başlıyor.

Suriye'deki son gelişmelerin özetlendiği makalede 'ittifakların değiştiği ve zaten çok sönük olan barış umudunun giderek kaybolduğu' belirtiliyor.

Economist'e göre Kürtlerin elindeki Haseke'ye 18 Ağustos'ta Suriye ordusunca düzenlenen hava saldırısı, bu değişimin en önemli göstergesi:

"Yakın geçmişe kadar, eli kanlı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Kürt militanlara dokunmamıştı. Ama Haseke'de iki taraf yumruk yumruğa geldi."

Economist, Türkiye için de dinamiklerin değiştiğini, Türkiye hükümetinin IŞİD ve Kürtlerin güç kazanması endişeleriyle Rusya'yla yeniden yakınlaşırken, Esad hakkındaki söylemini de değiştirmeye başladığını belirtiyor.

"KÜRTLER SESSİZCE GERİ ÇEKİLMEYECEK"

Türkiye'nin Cerablus operasyonunun Kürtler tarafından 'Suriye'nin kuzeyinde kontrol ettikleri bölgeleri birleştirememeleri için yapılmış bir harekât' olarak algılandığını belirten Economist, Kürtlerin "sessizce geri çekilmeyeceğini" yazıyor:

"Türkiye'nin saldırılarının Kürt direnişiyle karşılaşma, yani bir Amerikan müttefikinin, ABD'nin bir vekiliyle ve Amerikan uçaklarının hava koruması altındaki bölgelerde karşı karşıya gelme riski var.

"[...] Kürtler sessizce geri çekilmeyecek. PYD Eş Başkanı Salih Müslim, 'Türkiye'nin Suriye bataklığında kaybedecek çok şeyi var' dedi. Kürtlerin komutasındaki Suriye Demokratik Güçleri de 'ülkelerini, doğrudan ya da dolaylı işgallere karşı savunacaklarını' açıkladı."

"ORTA DOĞU, RUSYA'NIN SÜPER GÜÇ İHTİRASLARI İÇİN PODYUM OLDU"

Economist, tüm bunlar olurken, Rusya'nın da Lazkiye'deki hava üssünü kalıcı hale getirerek ve İran'la daha yakından çalışarak, bölgede daha sağlam bir varlık kurma peşinde olduğunu belirtiyor:

"Carnegie Moskova'dan Dmitri Trenin 'Orta Doğu, Rusya'nın 21. yüzyıl süper gücü olma ihtirasları için bir platform haline geldi' diyor. Ancak Rusya bunu yaparken Suriye'deki inatçı ve genişleyen savaşın bataklığına saplanma riskiyle de karşı karşıya. Bu durumda, kalıcılık pek de arzu edilir bir şey olmayabilir."

Kaynak: BBC Türkçe