İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı hakkında açıklamalarda bulundu.

ARTI TV'de yayınlanan Nazım Alpman'la Gün Başlıyor programına konuk olan Durakoğlu, "Bu ülkede oldum olası bir yargı sorununun bulunduğundan kimsenin kuşkusu yok galiba. Birbirimizin geçmişini temizleyerek geleceğimizi temizlemek de mümkün olmadığına göre ideal diye düşündüğümüz geleceğin nasıl olacağı üzerinde konuşmak gerekiyor" dedi.

'FETÖ, HSK'DA OLUŞAN AĞIRLIĞINI YARGI ÜZERİNDE ACIMASIZ BİR BİÇİMDE KULLANDI'

"2009'da bir yargı reformu stratejisi taslağı hazırlandı. Üstelik, bize heyecan veren bir konumu vardı” anımsatmasında bulunan Durakoğlu, “Yargı demokratikleşecek' dediler, ilk kez bir yargı reformundan söz ediliyordu. Üstelik AB'yle olan ilişkiler belki yeniden güçlenecekti. Bir anayasa değişikliği hazırladılar, taslağa paralel şekilde bir değişiklik oldu, referanduma sunuldu 2010'da ve geçti. 2009 yargı reformu strateji taslağının sonucunda biz yargıyı FETÖ'ye teslim ettik. Bunu fiilen yaşadık. 2010'dan itibaren FETÖ, HSK'da oluşan ağırlığını yargı üzerinde acımasız bir biçimde kullandı ve hepimizin bildiği bu sonuçlara eriştik"  diye konuştu.

'DAHA ÖNCEKİ YAPILAMAYANLARI GÖREREK ŞİMDİ NASIL OLUR DA YAPILACAK GÖZÜYLE BAKABİLİRİZ'

2010 yargı reformunda yapılanlarla ülkenin pek çok alanda kaderini değiştiren önemli değişiklikler olarak ortaya çıktığını söyleyen Durakoğlu, "Yani sadece yargı alanında değil, başka alanlarda da değişiklikler oldu. FETÖ, yargı eliyle doğrudan hukuksuzluğu meşrulaştıran bir strateji izledi ve geldiğimiz nokta ortada. Olmadı. Olmayınca bu kez 2015'te yeni bir yargı reformu taslağı hazırladılar. Yeniden aynı heyecan içerisinde sundular. Bu kez de 2016'da o meşhur darbe girişimiyle karşılaştık ve bırakın yargı reformu yapmayı, OHAL ilan edildiği için KHK'lerle ülke idare edilmeye başlandı ve biz hem Avrupa Konseyi'ne hem BM'ye demokrasiyi askıya aldığımızı ilan ettik. O da olmadı. Şimdi 2019'da yeni bir yargı reformu taslağı daha ilan edildi. O zaman da aynı şeyi söylemiştim: Daha önceki yapılamayanları görerek şimdi nasıl olur da yapılacak gözüyle bakabiliriz. Mayıs ayında bu taslak ikinci yılına girecek. Yargı reformu adına ne gerçekleşti diye bakarsanız, elde kalanlar sıfır. Ne kaybettiler diye bakarsanız, saymak için programın süresi yetmez" İfadelerini kullandı.

'YANILMAYI ÇOK İSTİYORUM, YANILIRSAM DEFALARCA ÖZÜR DİLEMEYE HAZIRIM'

Durakoğlu, Erdoğan'ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı ile ilgili ise şu görüşleri ortaya koydu:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ilan edilen İnsan Hakları Eylem Planı'na güven duymak, daha naif bir anlayışın, daha saf bir bakış açısının sonucu olacaktır. Yanılmayı çok istiyorum, yanılırsam sizinle yine bir program yapıp defalarca özür dilemeye hazırım. Ama geldiğimiz noktada en küçük bir inanca sahip değilim. Siyasal iktidarın yargıya bakış açısı, onu biçimlendirme şekli, özellikle de sistem buna olanak vermiyor. Gerçekten bunu başarmaya çalışsalardı, Türkiye'nin en büyük barosu olan hatta dünyanın en büyük barosu konumuna gelen, bu övünülecek bir şey değil ama, İstanbul Barosu'ndan 'Biz bir İnsan Hakları Eylem Planı yapıyoruz, ne düşünüyorsunuz' diye sormazlar mıydı?"

Durakoğlu, son olarak "İşin bir Avrupa boyutunun olup olmadığını zaman içerisinde göreceğiz" dedi.