Aydın Baran –ANF / Marsilya - Mossa Ag Attaher, 6 Nisan’da ilan edilen Azawad Cuhuriyeti’nin genç yüzü ve sesi. 12 Ocak’tan beri sözcüsü olduğu Azawad Ulusal Kurtuluş Hareketi’ni (MNLA) dünyaya tanıtmak için Avrupa’da bulunuyor, yeni ilan edilen ilk Berberi devletine destek arıyor. Ag Attaher Katalan, Bask ve Oksitan halklarından sonra Marsilya’daki Mezopotamya Kültür Merkezi’ni de ziyaret etti. Mossa Ag Attaher, mücadelelerini ve çiçeği burnunda Azawad Cumhuriyeti hakkında ANF’nin sorularını yanıtladı.

 

*İlk olarak Azawad neresi sorusuyla başlayalım?

-Azawad, uzun süre Kuzey Mali olarak adlandırılan, Timbuktu, Gau ve Kidal şehirlerini kapsayan, Moritanya, Cezayir, Nijer ve Burkina Faso ile sınırı olan topraklardır.

 

*Kimler yaşıyor bu topraklarda?

-Berberi halkı. Biz Tuaregler Büyük Amazir ailesinin bir parçasıyız ve Berberi halkını oluşturmaktayız. Tuaregler, deve kervanlarıyla Siyahi Afrika ve Kuzey Afrika’yı birleştiren, ticari yollar açan halk olarak tanınır dünyada. Tuaregler, Azawad’ın yanı sıra bin yıllardır Moritanya, Cezayir, Nijer, Libya ve Burkina Faso’da da yaşamaktadır.

 

* 6 ülkede hüküm süren Tuaregler’in nüfusu kaç?

-Mali devleti nüfus istatistiklerinde yer almamamız için hiçbir zaman gerçek bir nüfus sayımı yapmadı. Bizler, Azawad’ı oluşturan üç bölgenin toplam nüfusunun 3 milyon olduğunu tahmin etmekteyiz. Son yıllarda zorla göç ettirilen nüfusu da unutmamalıyız elbette, MNLA olarak ilk girişimimiz zorla göç ettirilen bu insanların yeniden topraklarına geri dönmesini sağlamak ve gerçek bir nüfus sayımı yapmak.

 

*Tuareg halkının özgürlük mücadelesi nasıl başladı?

-Bizler, her zaman mücadele içinde olduk. Mali devleti kurulmadan önce de sömürgeci Fransız güçlerine karşı mücadele ediyorduk. Hiçbir zaman Fransa’nın otoritesini tanımadık. Tuaregler, 1880 yılından beri sömürgecilere, sömürge ve asimilasyona karşı direniyor. Mali’nin bağımsızlığının ardından bu kez de Mali’nin zorbalığına karşı mücadele etmeye başladık, bugün geldiğimiz nokta, Azawad’ın bağımsızlığı bu uzun mücadelenin ürünü.

 

“KADININ ÖZGÜRLÜĞÜ ÖNCELİĞİMİZ”

* Özgürlük mücadelesi nasıl bir merkezden yönetildi?

-MNLA, Azawad’ın tüm dinamik güçlerini içinde barındıran bir ulusal kurtuluş hareketi. Siyasi Büro ve Askeri Kurmay olmak üzere iki organdan oluşuyor. Özellikle gençler askeri kanada yoğun katılım gösterirken, siyasi kanatta da kadın arkadaşların ağırlığı kendini hissettiriyor. Tuareg kültüründe önemli bir yere sahip olan kadının özgür olması MNLA’nın öncelikleri arasında yer almakta.

 

*Sizi bağımsızlığa taşıyan 17 Ocak taarruzunuz hakkında bilgi verebilir misiniz?

-Taarruzumuz iki cephe üzerinden yürütüldü. Askeri cephemiz yerleşim yerlerini birer birer kurtarırken, siyasi cephemiz de halk ile beraber özgürlük koşullarını yaratmak ve kazanımların kalıcı olmasını sağlamak için çalıştı. Halkla ilişkimizi hiçbir zaman kesmedik, 17 Ocak’ta başlayan çarpışmalar boyunca hep halkla ortak hareket ettik. Mali devleti, karşısındakilerin kendi vatandaşları olduğunu düşünmeden, sivil ya da savaşçı farkı gözetmeden tüm savaş unsurlarını kullandı. Askeri hedefler dışında hiçbir şeyi hedef almayan bizler, 1 Nisana kadar süren çatışmalarda evrensel savaş hukukuna uygun hareket ettik.

 

*Ana akım medya, savaşı Kaddafi’ye hizmet eden paralı askerler sayesinde kazandığınızı söylüyor?

-Avrupa medyası bilgi kirliliği yaratıyor. Hareketimize Libya ve diğer ülkelerdeki Tuareglerin katıldığını gizleme konusunda bir kompleksimiz yok. Mali devletinin 1963 ve 1991 yıllarında uyguladığı baskılar yüzünden Libya’ya kaçan Tuaregler, özgürlük hareketimize omuz verdiler ve görevlerinin ardından evlerine döndüler, hiç kimsenin bunu yargılamaya hakkı yok. Kaldı ki bu kişiler Libya ordusunda görev yapan normal askerlerdi, paralı değil ve Kaddafi’nin suçlarına ortak olmamak için Kaddafi rejiminin devrilmesinden 4 ay önce Libya ordusunu terk ederek, hareketimize katıldılar. Varlıklarını asla inkar etmiyor ve tüm sorumluluğu üstleniyoruz.

 

*Kaddafi’nin size silah yardımı oldu mu?

-Mücadelemizi başarıya kavuşturmak için elimizde olan tüm imkanları kulandık, ancak belirtmek isterim ki Kaddafi’nin bize hiçbir yardımı olmadı. Libya ordusunda üst düzey komuta kademesine yükselen Tuaregliler, emirleri altında bulunan silahlarla hareketimize katıldı.

 

*El Kaide'nin Mağrip kolu AKMİ ile birlikte Mali’ye karşı savaştığınız söyleniyor?

-Bu tür haberlerin tek amacı mücadelemizi kriminalize etmek. Hiçbir zaman AKMİ ile birlikte savaşmayan hareketimiz, her zaman kökten dincilerle farkını ortaya koydu. Bizlerin amacı topraklarımızı özgürleştirmek ve kendi devletimizi kurmaktı, ancak AKMİ’nin tek amacı şeriatı tüm Mali’de hakim kılmak, bizler onların terör içeren yöntemlerini benimsemiyoruz. Bu tür haberlerin dikkatimizi dağıtmasına izin vermeyeceğiz, kaldı ki bu konuda duruşumuz nettir. Terörist ve şeriatçı gruplar bir şeyi iyi anlamalı; bağımsızlığını ilan etiğimiz Azawad Cumhuriyeti, kültürümüzün bir yansıması olacaktır, yani açık, misafirperver ve herkesin farklılığına saygı gösteren.

 

*AKMİ sizler için bir tehdit oluşturmakta mı?

-Terörizm bütün dünya için bir tehdit, AKMİ ise tüm Kuzey Afrika için tehdit oluşturmakta. Ancak askeri güçlerinin abartıldığını söylemek istiyorum, Afrika’daki savaşçı sayınının üç yüzü geçmeyeceğini düşünmekteyim.

 

*Terörizm ile neyi kastediyorsunuz? Mali de sizi ‘terörist’ olarak nitelemiyor mu?

-Bizim teröristten kastımız, Mali devletinin desteğiyle Azawad’a dışarıdan gelen ve kendi dünya görüşlerini zorla topluma kabul ettirmek isteyen yabancı gruplar. Halkımızın şeriata değil, özgürlüğe, refaha ve umuda ihtiyacı var.

 

*Nasıl bir devlet planlamaktasınız?

-MNLA’nın siyasi projesi demokratik ve laik bir devlet. Demokrasi derken tüm Azawad toplumunun ülke yönetiminde söz sahibi olması, laiklikten kastımız ise bütün inançların özgür bir şekilde yaşandığı ancak hiçbir devlet kurumunda temsil edilmediği bir devlet.

 

*Azawad’ın ekonomik durumu nasıl?

-Mali devleti hiçbir zaman Azawad’a yatırım yapmadı, her zaman halkın sefaletini kullanmak istedi. Bölgenin gelişimine yönelik hiç bir yatırım yapılmadığı için her şeye sıfırdan başlamamız gerekiyor. Öncelikle rüşvet üzerine inşa edilmiş tüm ekonomik, idari ve siyasi kurumları fesh edeceğiz, geçici bir hükümet kuracağız, esas büyük savaşımız ise ülkenin yeniden inşa edilmesiyle başlayacak.

 

*Tek taraflı bağımsızlık ilanınızı kabul eden tanıyan devletler oldu mu?

-Tüm dünya devletleri hep bir ağızdan bağımsızlık ilanımızı tanımadıklarını belirtti, ancak bizler bağımsızlığımızı kimseyi hoşnut etmek için yapmadık. Bu, Azawad halkının irade beyanıdır, bunun anlaşılması ve kabul edilmesi gerek.

 

*Kürt halkına bir mesajınız var mı?

-Kürt halkı ile dayanışma içerisinde olmak istiyoruz, iki halk birbirinin özgürlüğünü ve topraklarını tanımalı. Coğrafi uzaklığa rağmen onurlu ve özgür yaşam gibi ortak hedeflerimiz ve duygularımız var, atalarımızın bize miras bıraktığı ve bizlerin doğuşuna şahitlik etmiş toprakları özgürleştirilmeliyiz. Yalnızca bu durumu yaşayan halklar bizleri anlayabilir, her zaman hayranlık beslediğimiz Kürt halkıyla köklü ilişkiler geliştirmek istiyoruz. Kürt halkı bizim kardeş halkımızdır ve bu kardeşliği resmileştirmek istiyoruz.