Washington Post gazetesi, SDG'nin IŞİD'den temizlediği Deyrül Zor'da Arapların 'kalbini kazanamamış' göründüğünü yazdı. Habere göre, bölgedeki Arapların bir süredir daha iyi hizmet talebiyle protestolar düzenlemesi ABD'nin çekilme planlarını sekteye uğratabilir.

ABD’de yayımlanan Washington Post gazetesi, Suriye’nin doğusunda yaşayan Arapların Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) protesto etmesini inceleyen bir habere yer verdi. “Doğu Suriye’de Kürt karşıtı protestolar ABD’nin planlarını tehlikeye atabilir” başlıklı haberde, Arap aşiretlerinin Kürtlerin liderliğindeki Suriye SDG’den ‘daha iyi hizmet, daha fazla iş karar verme mekanizmalarında daha fazla rol talep ettiği’ aktarıldı.

Haberde, Deyrül Zor’daki protestoların ‘şu anda sınırlı büyüklükte olduğu’ fakat ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’deki askeri varlığını azaltmaya çalıştığı bir dönemde ‘ABD ve bölgesel müttefiklerine engel çıkarabileceği’ yorumu yapıldı. Gazeteye konuşan bir SDG temsilcisi ise protestoların ‘Suriye hükümeti, İran ve Türkiye’nin işine yaradığını ve IŞİD’e karşı kazanılan zaferi tehlikeye attığını’ aktardı.

‘SDG AÇISINDAN ZAMANLAMA KÖTÜ’

Washington Post haberine şöyle devam etti:

“SDG ile yerel yetkililer arasındaki görüşmelerde ilerleme sağlanamadı ve bu durum protestoların Kürtlerin liderliğindeki güçlere karşı topyekun bir isyana dönüşebileceğine dair endişeler arttı. Protestolar, 2015’te IŞİD’e karşı savaşmak için kurulan ve ABD tarafından silahlandırılan örgütün birden fazla sorunla karşılaştığı bir dönemde gerçekleşti.

IŞİD’in uyuyan hücreleri son haftalarda SDG’nin kontrolündeki topraklarda saldırılar düzenledi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın askerleri Kürtlerin kontrolündeki toprakların kontrolünü ele almaya yemin etti. Örgütü bir terör örgütü olarak gören Türkiye de gözünü bölgeye dikti.

‘HALKIN KALBİNİ KAZANAMAMIŞ GÖRÜNÜYORLAR’

IŞİD’e karşı mücadele kapsamında iki yıldır bölgede bulunan SDG, Deyrül Zor halkının kalbini kazanamamış gibi gözüküyor. Deyrül Zor halkı hizmetlerin yetersizliği, artan suç oranı, yakıt kuyrukları ve artan Kürt etkisi olarak yorumladıkları olgudan şikâyetçi.

SDG’de Kürt, Arap ve Hristiyanlar olsa da ana gövdeyi Kürtler oluşturuyor. Bazı protestocular Kürtlerin, hükümetin kontrolündeki bölgelerde yaşanan petrol sıkıntısı nedeniyle Esad destekçilerine petrol sattığından şüpheleniyor.

Bölge halkı, SDG’nin Arapları zorla silah altına adlığını söyleyerek onlardan şikâyetçi olmuştu. Sosyal medyada yer alan fotoğraflarda, protestocuların pankartlarına ‘Kürt işgaline hayır’ mesajı yazdığı görülüyor.

‘HİZMET BEKLENTİSİ ARTIYOR’

Washington’da bulunan eski Suriye diplomatı Bassam Barabandi, ‘Rehabilitasyon, ekonomik gelişme ve temel hizmetlerin hızı, halkın temel ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede olmadı. Bunun sonucunda da halk mevcut durum ve gelecekleri hakkında umutsuz hissediyor. Rejimi kabul edilebilir bir alternatif olarak görmedikleri için ABD’nin bu konuda bir adım atmasını bekliyorlar’ dedi.

Arapların talepleri arasında SDG’nin tutukladığı kişilerin serbest bırakılması, bölgenin petrolünün başka yerlere aktarılmasının sonlanması, yerel savaşçılara SDG’de daha büyük rol verilmesi, SDG’nin zorunlu askerlik uygulamasını sonlandırması ile elektrik ve yakıt hizmetlerinin iyileştirilmesi bulunuyor.”

Kaynak: BBC Türkçe