İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye'yi, Suriye'de kontrolü altındaki bölgelerdeki Suriye vatandaşlarını yasa dışı bir şekilde Türkiye'ye naklederek yargılamakla suçladı.

Tutuklananların yakınlarının ifadeleri ve avukatlardan edinilen belgelere dayandırılan raporda, 2019 yılı Ekim-Aralık ayları arasında en az 63 Suriyeli'nin Resulayn bölgesinde, Türkiye destekli "Suriye Milli Ordusu" (SMO) güçlerince alıkonduğu ve Şanlıurfa'da bir cezaevine nakledildiği bildirildi.

PYD'nin silahlı kolu YPG'ye üye olmakla suçlanan Arap ve Kürt kökenli Suriyelilerin "terör örgütü üyeliği", "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" ve "kasten öldürme" suçlarından mahkemeye çıkarıldığı belirtiliyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Ortadoğu Direktör Yardımcısı Michael Page, sanıkların üzerine atılı suçları kanıtlayacak yeterli delillerin sunulamadığı davalarda, en az beş vakada en ağır suç olan ömür boyu hapis cezası verildiğini kaydetti.

"İŞGAL HUKUKU" HATIRLATMASI

Şam'daki Suriye hükümetinin rızası olmadan bölgede etkili kontrole sahip olduğu için Türkiye'nin "işgalci güç" konumunda bulunduğuna işaret eden Page, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin 49. maddesine atıfla, "İşgalci güç olarak Türk makamlarının Suriye'nin kuzeydoğusundaki işgal hukuku uyarınca bireylerin haklarına saygı göstermesi gerekmektedir. Buna keyfi tutuklama ve kişilerin işgalci gücün topraklarına nakledilmesi yasağı da dahildir" diye konuştu.

Açıklamada 63 vakanın belgelendiği, ancak Suriye'den Türkiye'ye nakledilen Suriyelilerin gerçek sayısının 200'ü bulduğuna dair elde işaretler bulunduğu da kaydedildi.

 "SMO GÜÇLERİ PARA İSTEDİ"

Örgütün raporunda, tutuklanan Suriyelilerin akrabalarından dördünün ifadelerine dayanarak SMO güçlerinin ailelerden para istediği de belirtiliyor.

Gözlatılardan kısa süre sonra SMO'nun kendileriyle iletişime geçtiğini ve alıkonan yakınlarını geri getirmek karşılığında para istediğini ifade eden ailelerden biri, yakınlarının serbest bırakılması karşılığı 10 bin dolar ödediğini ifade etti.

Örgüt, gözaltında kötü muameleye dair ellerinde fotoğraf ve belgelerin de bulunduğunu bildirdi.

Yapılan açıklamada, "Hem Türkiye güçleri hem de Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu, tutuklulara insanca davranma ve onlara tüm haklarından faydalanmalarını sağlamayı da mecbur kılan uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukuna uymak zorundadır. Uluslararası hukuk keyfi gözaltıları yasaklamakta ve yetkililerin tüm gözaltıları düzgün bir şekilde kayda almasını, gözaltına alınan bir kişi hakkında bilgi almak isteyen herkese onların durumlarının ve nerede olduklarının bilgisini vermelerini gerektirmektedir. Tutukluların aileleriyle iletişim kurmalarına izin verilmelidir" ifadeleri yer aldı.

Türkiye'ye nakledilen tüm Suriyelilerin derhal Suriye'deki işgal altındaki topraklara geri gönderilmesini talep eden Örgüt, "Türkiye makamları, işgalci bir güç ve kontrol altındaki bölgelerde faaliyet gösteren yerel grupların bir destekçisi olarak, kendi yetkililerinin ve komutasındaki kişilerin keyfi olarak kimseyi gözaltına almamalarını, kötü muamele etmemelerini veya yetkilerini kötüye kullanmamalarını sağlamalıdır" açıklamasını yaptı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet geçen yıl yaptığı açıklamada, Suriye'de Türkiye ve SMO kontrolü altındaki bölgelerde artan suç ve şiddet olayları nedeniyle uyarıda bulunmuş, cinayet, adam kaçırma, mülke el koyma gibi suçlara özellikle Türkiye'nin bölgedeki varlığına eleştirel bakan kesimlerin maruz kaldığını bildirmişti.

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe