Tunus’un AKP’si olarak değerlendirilen Ennahda iktidarında, ikinci bir siyasi cinayet işlendi. Altı ay önce katledilen sol muhalif lideri Şükrü Belayid’den sonra, Kurucu Meclis milletvekili Muhammed Brahimi evinin önünde öldürüldü. Binlerce kişi sokaklara çıkarak Ennahda hükümetinin istifasını isterken, sol koalisyon Halk Cephesi sivil itaatsizliğe çağırdı. 

Adına “Arap Baharı” denilen süreci başlatan Tunus’ta, “Yasemin Devrimi” ardından iktidara taşınan İslamcı Ennahda partisi ile birlikte siyasi cinayetler de Tunusluların yaşamına “büyük bir sıradanlaşma tehlikesiyle” girmiş bulunuyor.

6 Şubat günü muhalif lider Şükrü Belayid’in evinin önünde katledilmesi ülke genelinde büyük protestolara konu olmuş, ağır bir siyasi kriz yaşanmıştı. Belayid’in ailesi ve yakınları cinayetten doğrudan hükümeti ve Ennahda partisinin başkanını sorumlu tutmuştu.

Protestolar ardından hükümet Ennahda iktidarı bir süre geri çekilmiş gibi yaparken, bugün Halk Hareketi’nden Kurucu Meclis üyesi Muhammed Brahimi, evinin önünde motosikletli iki kişinin saldırısına uğradı. Brahmi 11 kurşunla öldürüldü. Belayid de benzer şekilde katledilmişti. Saldırıları üstlenen olmadı.

AİLESİ ENNAHDA’YI SORUMLU TUTTU

Brahmi’nin ailesi cinayetten Ennahda’yı sorumlu tuttu. Katledilen Brahmi’nin kız kardeşi Şiba Brahmi, “Ailemiz, Muhammed’in de Şükrü Belayid ile aynı sonu paylaşacağı hissini taşıyordu” dedi.
Halk Hareketi Siyasi Büro üyesi Muhsen Nabti radyoda ağlayarak yaptığı açıklamada “Muhammed Brahmi öldürüldü, bedeni eşi ve çocukları önünde delik deşik edildi” dedi.

58 yaşındaki Sidi Buzid milletvekili Brahmi, öğrencilik yıllarından bu yana aktif olarak solcu faaliyetler yürütüyordu. Sidi Buzid kenti, 2011 sonundaki Tunus devriminin de başlangıç yeri olarak dikkat çekiyor. Halk Hareketi eski Başkanı olan Brahmi, kısa bir süre önce Attayar Eşaab (Halk Akımı) adlı yeni bir parti kurdu. Brahmi, beş çocuk babasıydı. Brahmi, hükümete yönelik sert eleştirilerde bulunuyordu.

BİN ALİ DÖNEMİNDE İKİ KEZ TUTUKLANDI

Tunus Devrimi ile devrilen Bin Ali döneminde 1981 ile 1986 yıllarında iki kez tutuklandı. Diktatörlük döneminde 2005 yılında gizlice İlerici ve Birlikçi Arap Öğrencileri Hareketini kuran Brahmi, Bin Ali rejiminin yıkılması ardından Halk Hareketi’ni kurdu. Ancak 7 Temmuz günü Halk Cephesi’ne olan üyeliğinden dolayı bu hareketten dışlandı. Şükrü Belayid’in inisiyatifiyle kurulan Halk Cephesi, sol örgütleri bünyesinde topluyor.

Brahmi’nin katledilişi, Tunus Cumhuriyeti’nin ilan edilişinin 56’ıncı yıldönümüne denk geldi. Avukat Mabruk Hurşid, “Tunus’un Cumhuriyeti kutladığı bir günde bir demokrasi savunucusu soğukkanlı bir şekilde katledildi” dedi.

Bu siyasi cinayetlere Bin Ali rejimi bile cesaret edememişti. Tunus toplumu yeni siyasi cinayetlerin yaşanmasından endişe ediyor. Şükrü Belayid katledilmeden önce, hükümetin elinde bir öldürülecekler listesi olduğunu açıklamıştı. Belayid, ayrıca Ennahda iktidarında Suriye’ye savaşçı göndermeye yönelik eğitim Tunus’ta eğitim kamplarının olduğunu ortaya çıkarmıştı.

Brahmi’nin öldürülmesi ardından binlerce kişi başkent Tunus’ta sokaklara çıkarak İçişleri Bakanlığı önünde toplandı. Cinayeti protesto eden Tunuslular, hükümetin istifasını istiyor.

HALK CEPHESİ SİVİL İTAATSİZLİĞE ÇAĞIRDI

Cinayetin ardından demokratik partiler yerel saatle 17.00’de Halk Cephesi binasında bir araya gelerek, sivil itaatsizliğe, hükümetin düşürülmesi, Kurucu Meclis’in feshi, bir kamu selameti hükümeti kurulması ve Brahmi’nin defnedileceği gün genel grev ilan edilmesi çağrısında bulundu. Bin Ali rejiminin devrilmesinde büyük rol oynayan UGTT sendikası 26 Temmuz’da genel greve gideceklerini açıkladı.

Bu cinayet aynı zamanda Mısır’daki tarihi toplumsal muhalefet ve ardından yaşanan askeri darbeden sonrasına denk geldi. Mısır’daki Müslüman Kardeşler’e olduğu gibi, Tunus’taki Ennahda’ya da Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkeler maddi ve siyasi destekte bulunmuştu. (ANF)