Tunus’ta seçimin kesin olmayan sonuçlarına göre meclisin yüzde 44’ü kadın olacak. Bu oran ABD ve Türkiye’nin önünde...

Tunus seçimlerinin sonuçları tartışılmaya devam ediyor…

Arap Baharı’nın başladığı ülke Tunus’ta hafta sonu yapılan ilk demokratik seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına göre sandıktan zaferle çıkan isim ‘İslamcı’ Ennahda Partisi oldu. Ancak Ennahda, 1956’da bağımsız olmasından beri laik bir sisteme sahip olan Tunus’un radikal İslam’a kayabileceğinden endişelenenleri şaşırtacak bir adım attı. Muhalifleri “ılımlı” olduğuna ikna etmeye çalışan ve Türkiye’den AK Parti’yi örnek aldığını söyleyen Ennahda, meclis başkanlığına bir kadını aday gösterdi. 47 yaşındaki eczacı Suad Abdürrahim adaylığını, “Benim gibi, liberal, başörtü kullanmayan birinin öne çıkarılması herkes için güvencedir” sözleri ile yorumladı.

Meclise kadın kotası

Tunus’ta mayısta çıkarılan bir yasa ile partilere milletvekili adaylarının en az yarısının kadın olması şartı getirilmişti. Ennahda da aday listesinde diğer partilerden daha fazla kadına yer vermişti. Diğer partilerin oy oranları ve adayları da göz önüne alındığında Tunus’un yeni meclisinin yüzde 44’ünün kadın vekillerden oluşacağı tahmin ediliyor. Tunus böylece, bu oranın yüzde 14 olduğu Türkiye ve yüzde 17 olduğu ABD’yi bir hayli geride bırakacak. Ennahda yetkilileri ayrıca, kadınları başörtü takmaya zorlamayacakları, turizmi ve bikini giyilmesini engellemeyeceklerini, alkolü yasaklamayacaklarını söylüyor.

‘İslami feminizm olur mu?’

Ennahda’nın kadınlara bu kadar büyük bir yer vermesi “İslami Feminizm” tartışmasını da beraberinde getirdi. Oxford Üniversitesi’nden Monica Marks, New York Times gazetesi için yazdığı makalede “İslamcılık ve feminizm birlikte yaşayabilir mi” sorusunu sordu. Ennahda’nın kadın adaylarından 46’sı ile görüşen Marks, kocaları, kardeşleri, oğulları İslamcı oldukları gerekçesi ile hapse atılırken bu kadınların siyaset yapabileceklerini keşfettiklerini aktardı. Marks’a göre başörtüsü taktıkları ya da aileleri Ennahda üyesi olduğu için ayrımcılığa maruz kalan kadınlar politikaya atılmaya karar verdi. Marks çoğunun iyi eğitimli, doktora yapmış kişiler olduğunu ve seslerini duyuracaklarını söyledi. Marks, Tunus’ta diğer Arap ülkelerine göre kadınların daha fazla katılımcı olduğunu da hatırlattı.

Ya Türkiye yerine İran’a benzerse

Ennahda’nın söylemlerine rağmen endişeler dinmiyor. Bazıları, kadınlar konusundaki tutumunun asıl amaçlarını gizlemek için kullandığı bir paravan olduğunu düşünüyor. Reuters’e konuşan 25 yaşındaki Rima, “Özgürlüğümüzü kısıtlayacaklarından korkuyoruz. Çokeşlilik geri gelecek. Türkiye gibi olmak istediklerini söylüyorlar ancak İran’a da dönebiliriz” dedi. Tunus’ta önceki gün bir grup insan Ennahda’nın seçimlere hile karıştırdığını söyleyerek sokağa dökülmüştü.

Laiklerle İslamcılar birlikte yönetecek

Seçim sonuçlarına dair ilk tahminlere göre Ennahda yüzde 40 civarında oy alsa da yasalara göre bu tek başına iktidar olması için yeterli değil. Bu nedenle koalisyon çalışmaları şimdiden başladı. Koalisyon ortakları için adaylar, her ikisi de yüzde 15 civarında oy alan liberal ve laik Ettakatol ile bir insan hakları eylemcisi tarafından kurulan merkez sol görüşlü Cumhuriyet için Kongre Partisi (CPR). Her iki parti de müzakere yaptıklarını doğrularken, CPR’nin lideri Monsif Marzuki, “Bunlar Tunus’un Taliban’ı değil. Ilımlı bir Müslüman partisi” dedi. Ennahda’nın laiklerle kuracağı bu denklem, Arap Baharı’nın ilk demokrasisi için ilginç bir model ortaya çıkarıyor. Üç partinin kuracağı koalisyon, yüzde 70 temsil oranına sahip olacak, her parti karar alımında etkili bir konumda olacak. Böylece yeni anayasanın daha meşru olacağı yorumları yapılıyor. Ennahda yetkilileri, başbakan olarak partinin ılımlı yüzünü yansıtan Genel Sekreteri Hamadi Cebali’yi gösterecek. Ennahda’nın kurucusu olan ve devrimden sonra 22 yıllık sürgünden dönen Raşid Gannuşi ise hükümette yer almayacak.

Meclis başkanlığına İslam temelli liberal

Tunus’ta seçimlerden birinci çıkan Ennahda Partisi meclis başkanlığına iki çocuk annesi Suat Abdürrahim’i aday gösterdi. Abdürrahim (47), Tunus’un ilk devlet başkanı olan Habib Burgiba döneminde, Monastir Üniversitesi’nde okurken, hükümet karşıtı öğrenci hareketlerine katıldığı gerekçesiyle 15 günlüğüne tutuklanmıştı. Abdürrahim kendisini “İslam temelli bir liberal veya modern” olarak tanımlıyor.

‘Diktatörlük bizi lekeledi’

Abdürrahim, İslamcıların Tunus’taki diktatörlük ve dünyadaki diğer İslamcıların davranışları nedeniyle lekelendiğini düşünüyor. Aslen eczacı olan politikacı, kadın haklarıyla ilgili çalışmak istediğini söylüyor. Ancak Abdürrahim Ennahda’nın daha muhafazakâr kesiminin tepkisini çekti. Ennahda Partisi’ne muhalif bazı bloglarda Abdürrahim nedeniyle partideki başı örtülü kadın üyelerin büyük kısmının istifa ettiği iddia edilmişti. (Milliyet)