Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, halk ayaklanması karşısında ülkesini terk etti. Bin Ali’nin Paris’e, Malta'ya ya da Dubai'ye kaçtığı belirtiliyor.

Devlet Bakanı Zeynel Abidin Ben Ali’nin 23 yıllık iktidarı halk isyanı karşısında dört hafta dayandı. Ülkede bugün hızlı gelişmeler yaşandı.

ONLARCA ÖLÜ

Aralık ayında başlayan isyanın başlangıcından bu yana dört kez açıklama yapmak zorunda kalan Ben Ali’nin sözleri isyan ateşini söndürmedi. Dün akşam başkent Tunus bölgesinde polis ile göstericiler arasında yaşanan çatışmalarda 10 kişi hayatını kaybetti, 50 kişi yaralandı. Yakındaki bir kasaba olan Kram’da da 3 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Uluslar arası İnsan Hakları Federasyonu (FİDH) bu son ölümlerden önce yaptığı açıklamada Aralık ayı ortalarında gösterilerin başlamasından bu yana 66 kişinin hayatını kaybettiğini bildirmişti. Bu son ölümlerle birlikte bilanço 79’a çıkıyor.

Ben Ali’nin açıklamasından bir gün sonra, bugün de Tunus merkezinde binlerce kişi yürüyerek rejim karşıtı sloganlar attı. Eylemciler iktidarın istifasını istedi. Eylemden önce de polislere geri çekilme talimatı verilmişti. Ancak İçişleri Bakanlığı önünde çatışmalar yaşandı, polis gaz bombaları atarken, çevrede silah sesleri de duyuldu. Tunus Komünist İşçi Partisi’nin, “Söz değil eylem istiyoruz” dediği eylemde sık sık “Rejim düşene kadar ayakta olacağız”, “Ben Ali defol”, “Ben Ali dışarı” gibi sloganlar dikkat atıldı.

HÜKÜMET DÜŞTÜ

Tunus merkezinde göstericiler ile polis arasında şiddetli eylemlerin yaşandığı sırada Devlet Başkanı Zeynel Abidin Ben Ali, yeni bir açıklama yaprak hükümeti görevden aldığını bildirdi. Ben Ali, altı ay içinde genel seçimlere gitme kararı aldı.

OLAĞANÜSTÜ HAL

Hemen ardından ülke genelinde olağanüstü hal ilan edildi. Sokağa çıkma yasağının akşam saat 17.00’den sabah 7.00’ye kadar geçerli olacağı bildirildi. Tunus’un tüm hava alanları ile hava sahası kapatıldı. Tunus makamları üç kişiden fazla olan tüm toplanmaları yasakladı, ordu ve polise "şüpheli" gördüklerine ateş etme izni verdi.

Olağanüstü hal ilan edilmesi ve hava sahasının kapatılması ardından Twitter’a Ben Ali’nin kaçtığı ve ordunun yönetime el koyduğu yönünde iddialar düştü. Daha sonra da bu iddia hükümete yakın kaynaklar tarafından doğrulandı. Ben Ali’nin bir uçakla Paris’e, Malta'ya ya da Dubai'ye kaçtığı bildirildi, yerine Başbakan Muhammed Ghannouchi’nin geçici olarak geçtiği ifade edildi.

MUHALİF PARTİLER

Öncesinde ise legal ve yasaklı Tunuslu temel muhalif partiler Paris’te yayınlanan ortak bir deklarasyonda Ben Ali’nin gitmesi ve altı ay içinde seçimleri organize edecek bir geçici hükümetin kurulmasını istedi.

İSYANIN NEDENLERİ

Her şeyden önce askeri darbeyle iktidara gelen Zeynel Abidin Bin Ali, 23 yıldır ülkeyi demir yumrukla yönetiyor. Temel özgürlüklerin sıkı bir kontrol altına alan Ben Ali rejimi, basın özgürlüğü konusunda dünyanın en baskıcı beş ülkesi arasında yer alıyor. Bir çok Fransız gazete sakıncalı sayfalar kesilerek içeri sokulurken, özellikle alternatif internet sitelerine erişim yasakları uygulanıyor.

Bunlara bir de Ben Ali iktidarının yolsuzlukları da eklenirken, küresel ekonomik krizle birlikte ülkenin ekonomik modeli çöktü. Diplomalı gençlerin sayısında patlama olurken genç işsizliği durmadan arttı. Üniversite mezunlarının yüzde 55’inden fazlasının işsiz olduğu ülkede, temel gıdaların fiyatları da son yıllarda ikiye-üçe katlandı.

Tunus'ta kötü hayat koşullarına karşı 17 Aralık'ta genç bir diplomalının bedenini ateşe vermesiyle başlayan olaylar, hızlı bir şekilde ülkenin her yanına yayıldı. Eylemlerin başından bu yana Ben Ali dört kez açıklama yapmak zorunda kaldı. İlkin temel besin maddelerinin fiyatları düşürüldü ancak eylemler durmadı, daha sonra İçişleri Bakanı görevden alındı, isyan ateşi sürdü. Son iki açıklama da sosyal patlamayı yatıştırmadı. Böylece dört hafta içinde 23 yıllık iktidar çöktü.