Türkiye’nin Stockholm Başkonsolosluğu’nda yapılan bir toplantıda Asuri-Süryanilere yönelik aşağılayıcı ve tehditkar sözler sarf eden Türkiye’nin Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakareci Egemen Bağış’a tepkiler artıyor. Avrupa’da yaşayan Bethnahrin aydınları ve bazı demokratik kitle örgütleri ortak bir açıklama yaparak nefret ve kin yaymakla suçladıkları Bağış’ın görevden alınmasını talep ettiler.

Sami grubuna bağlı bir dil konuşan ve varlığını 6500 yıldır Ortadoğu'da sürdürmeye çalışan Süryani (Asuri-Arami-Keldani) halkının yaşadıkları yer, Bethnahrin, Aramice'de "nehirler ülkesi" olarak adlandırılmakta. Yunanca'daki karşılığı da Mezopotamya.

Türkiye'nin Avrupa Birliği Bakanı ve Baş müzakerecisi Egemen Bağış 16 Ocak 2013'te Stockholm'de, İsveç'teki Süryani/Asuri milletvekillerini ve siyasal örgüt temsilcilerini Büyükelçilik binasında bir görüşmeye davet etmişti. Stockholm Büyükelçisi Zergün Korutürk´ün de hazır olduğu görüşmede Bakan Bağış, Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Yılmaz Kerimo, Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Robert Halef, İsveç'teki Süryani ve Asuri Federasyonlarının temsilcilerinin de yer aldığı heyete hitaben, Süryani/Asurilerin soykırımının (Seyfo) kabul edilmesi için sürdürdükleri çalışmalara "Mastürbasyon" benzetmesi yapmıştı. Bakan Bağış, "İsveç ve Avrupa'da soykırım mastürbasyonu yapıp İsveç'in soykırımı tanımasına sebep oldunuz da ne oldu? Neden Pontus Rumlarını bu işe karıştırarak kışkırtmacılık yapıyorsunuz?" diyerek heyette bulunanları azarlamış ve tahkir etmişti.

DEDELERİNİN HESABINI SORMAYA ÇALIŞTIKLARI İÇİN

Bethnahrin aydınları ve örgütleri yaptıkları açıklamada, ”Bağış’ın toplu katliamlara uğrayan yüzbinlerce Süryaninin torunlarını, dedelerinin ölümlerinin hesabını sormaya çalıştıkları için aşağıladığı ve tehdit ettiği” belirtilerek şu görüşlere yer verildi:

“Bakan Bağış’ın yaptığı, katilin cinayetin tanıklarını susmaya zorlamasından başka bir şey değildir. Bakan Bağış ayrıca soykırımının (Seyfo) kabülü ve Mor Gabriel Manastırı arazileri konusunda çabalarından dolayı Milletvekilimiz Yılmaz Kerimo’nun ‘Persona non grata’ ilan edildiğini söyleyerek milletvekilimizi tehditkar bir üslupla yıldırmaya çalışmıştır. 2012 yılında BBC´de katıldığı bir programda cezaevindeki gazetecileri "tecavüzcü", "soyguncu" ve "katil" olmakla suçlayan Bakan Egemen Bağış, mağdur halkları da o kadar rahat bir dille tahkir etmeyi alışkanlık haline getirmiş her halde. Pasaportunun vermiş olduğu diplomatik dokunulmazlığın arkasına korkakça saklanarak İsviçre'ye gideceğini ve "Ermeni soykırımı yoktur. Gelsin beni tutuklasınlar" diyeceğini söylerken, artık üstü örtülemez bir şekilde dengesiz bir ruh haline sahip olduğu ve Başmüzakereci gibi bir önemli vazifenin vasıflarından mahrum olduğu alenen görülmektedir. Bakan Bağış davranışlarıyla, makamının kendisine yüklediği görevleri yerine getirecek bir ahlak, siyasal kültür ve olgunluktan ne kadar uzak olduğunu yeterince ispatlamıştır.”

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 11 Mart günü, tam da soykırımının İsveç Parlamentosunda kabul edildiği günün yıldönümünde yanına bazı Süryanileri alarak İsveç’e geleceği belirtilen açıklamada “Bu ziyaretin, İsveç ve Avrupa’da yaşayan Asuri-Süryanilere bir ‘zeytin dalı’ niteliği taşıması olasılığı yoktur” ifadelerine yer veriliyor.

Türk hükümeti ve Başbakanı Erdoğan’ın bir iyi niyet gösterisi yapmak istiyorsa Bakan Bağış’ı “Dengesiz davranışları ve ahlakdışı konuşma üslubundan dolayı acilen vazifesinden azledilmesi gerektiği” belirtildi. (ANF, Agos vd.)